Mars ve Venüs arasında 12 Eylül’de başlayan olumlu açı sayesinde haftaya oldukça keyifli ve pozitif etkilerle başlıyoruz. Hem iş ve para açısından hem de aşk ve romantizm açısından destekli ilerleyeceğimiz bu güzel etki 17 Eylül’e kadar gökyüzünü süslemeye devam edeceği için hafta genelinde pozitif haber ve gelişmelere açığız. Gökyüzü ‘seviyorsan git konuş bence’ diyor ancak 17 Eylül’de Merkür 29 dereceyi deneyimliyor olacağımız için yanlış anlaşılma veya hiç anlaşamama gibi riskleri de mevcut, o tarihten önce seven sevdiğine sevdiğini söylesin derim. J 18 Eylül itibariyle Merkür aşırı detaylarda boğulmamıza sebebiyet veren Başak yolculuğunu bitirip, estetik ve güzellik burcu Terazi’ye geçiş yapacak. Merkür Terazi seyri boyunca hem daha naif, hem de daha dengeli olmak isteyeceğimiz günlerden geçeceğiz. Aynı zamanda tutulmaların da etkisiyle “adalet” kelimesinin hayatımızdaki yeri ve işleyişi konusunda oldukça derin düşünceler ve konuşmalar bu sürecin şanından olacak. Mahkeme ve dava süreci devam edenlerimiz için bu geçiş sürecin hızlanışı anlamına gelebilir. 19 Eylül’de Başak burcuna geçen Venüs sevmediği bir burçta ilerleyişine başlarken, eleştirel ve mükemmelliyetçi tarafımızı işimize ve ilişkilerimize taşıyor. Bir yandan emek vermenin burcu olan Başak ile birlikte emeklerimizi, neye kime emek verdiğimizi gözden geçirmeye de meyledebiliriz.
Ve gelelim 21 Eylül Başak burcunda Güneş Tutulması’na… Güneş’in tutulduğu yetmezmiş gibi bunun bulunduğu burcun son derecesinde yaşanacak olması durumu ekstra kaotik hale getiriyor maalesef. Burada hatırlamamız gereken şey “her şey toz ve gaz bulutuydu, sonra hayat başladı” etkisinden geçtiğimiz olacak. 29 dereceler hem çok zordur hem de oldukça dönüştürücü etkiler barındırır, bu tutulmaya girerken ve çıkarken aynı kişiler olarak kalmayacağız, mutlaka hayatımızın ve düşünce yapımızın belirli noktalarında yıkılan ve yeniden yapılan bir şeyler olacaktır. Bunun da üzerine tutulma anında Güneş ve Ay’ın tam karşısında yer alan Satürn Balık ‘herkes ne hak ettiyse onu alacak’ diyor. Gökyüzü bu kadar iddialı işaretler verirken, değişime direnmek yalnızca boşuna bir çabadan ibaret olacaktır bilginize. Hem başkalarına hem de kendimize yaptığımız haksızlıklarla bir bir yüzleşeceğimiz, sert ve etkili günlerden geçerken, kaderin planına güvenmek tutunabileceğimiz tek dal olabilir.
Tutulma esnasında yükselen İkizler; haliyle yakın çevremizle ilişkilerimizi gözden geçireceğimiz günler söz konusu olacaktır. Kimlerle ne kadar dengeli ve sağlıklı ilişkilerde olduğumuza ayna tutacak olan gökyüzü ile bize zarar veren her tür ilişkiden uzaklaşmayı tercih edeceğiz. Tahammülümüz kalmamış gibi hissetmek oldukça normaldir çünkü gökyüzündeki 28 ve 29 dereceler ruhumuzdaki yükleri yansıtıyor olacak. 29 derece Terazi burcundaki Mars ‘savaşın adaletini’ bireysel hayatlarımıza taşırken, tutulma ile birlikte krizleri bitirmeyi seçeceğimizin habercisi olurken, düşüşteki Venüs bugüne kadar mücadele etmekten çekinmeyen birçok kadının yorgunluk belirtileri vereceğini de işaret ediyor, bazıları emeklerinin boşa çıktığını fark edip ipleri bırakmayı da seçebilir.
Gökyüzünde sert bir tutulma yaşanırken belki de algılanması en zor olan kısmı uçurtma açı kalıbı olacak; rüzgarla birlikte değişenler değil, rüzgarlara karşı duranlar yükselir diyen bir tutulma deneyimi yaşayacağız. Dik durmuş, kendinden, ilkelerinden ödün vermemiş olmanın en güzel taraflarını bu tutulmayla yaşayacağımız bir sürece adım atarken, bunu başaramayanlar için itibar kayıpları gökyüzünün öğretisi olarak deneyimlenebilir.
Dünya açısından bakarsak hafta başındaki Mars Venüs sekstili diplomasiyi ön palana çıkartıyor gibi görünecek ancak arka planda herkesin kendi hazırlıklarına devam edeceğini de fısıldayan bir gökyüzü olduğunu göz ardı etmemek lazım. Diğer yandan bu etkileşim spor ve sanatta önemli ve güzel gelişmelerin olabileceğini de işaret ederken, sürpriz durumlar, rekorlar dünya gündeminde net şekilde yankı bulacak. Bazı sanatçılar veya iş adamları özel hayatlarıyla beklenmedik şekillerde gündeme gelebilir. 18 Eylül’de Terazi burcuna geçen Merkür ‘diplomasi’ etkisini zirveye taşısa da, yapılan anlaşmalar sadece sözde veya kağıt üzerinde kalabilir. Adalet ve hukuk sistemleri kadar hukukçuları da konuşacağımız bu geçiş, TC için yargılama süreci devam eden hukukçuları ekstradan ön plana atacaktır. Merkür’ün sanat ve güzellik burcunda ilerlediğini belli edercesine medya ve sosyal medya kuruluşlarına ‘kadın eli’ değeceğinin haberini getirebilir. Öte yandan 19 Eylül’de pek de rahat hissetmediği bir burca geçen Venüs dünya ekonomilerinin zorlanacağı süreçlerden geçeceğini işaret ederken, tutulmayla birlikte yaşanacak ani iniş ve çıkışlar piyasaları alt üst edebilir. Ekonominin üretmekten geçtiğini anlayacağımız bir geçiş olarak Venüs Başak, bu sefer öncekilerden farklı şeyler anlatmaya geliyor.
Güneş 29 derecede tutulurken, bütün Dünya bundan nasibini alacak. Toplumları sokağa dökecek olan tutulma ile birlikte ‘daha önce böylesi görülmemişti’ denilecek günlerden geçecek olan mavi gezegen, sistemlerin yıkılıp yeniden yapılışına ev sahipliği yapacak. Sabrın bittiği noktada isyanın başladığını gökyüzündeki 28 ve 29 dereceler ortaya koyarken, lider ve yöneticiler zarar verdikleri hiçbir yerde devam edemeyeceklerini ama öyle ama böyle anlamak zorunda kalacaklar. Tutulma anındaki uçurtma açı kalıbı; rüzgarla birlikte değil, rüzgara karşı hareket etme cesaretini gösterebilen herkesin yükselişini adım adım bizlere izletecek. Güneş’in tam karşısında yer alan retrolu Satürn hayatın da dünyanın da tekrarlayan döngülerden ibaret olduğunu bizlere anlatmaya gelirken, ülkeler, şirketler, kuruluşlar farklı kişilerle benzer hikayelerden geçebilirler. Özellikle Amerika, yıllar önce soğuk bir Kasım akşamı yaşanan suikastın bir benzeriyle önümüzdeki 6 aylık süreç içinde bir kez daha sınanabilir. Ekim ve Kasım, Neptün ve Uranüs’ün 29 derecelerine ev sahipliği yaparken hem ülkemiz hem de dünya için sarsıcı durumlar gerek yönetimlerden, gerek yer kabuğundan kendini gösterecektir. Google Başak burcu oluşunun etkilerini tutulmalarla zorlayıcı bir şekilde yaşarken, Youtube da bu tutulma aksından oldukça keskin etkiler alacak, bu iki teknoloji devi mecburi değişimlere doğru ilerleyecektir.
Ülkemiz adına “halkın hareketi” olarak adlandırabileceğimiz bu tutulma, toplumumuzda yönetimlerin dışında kalan insanların mevcut sisteme karşı durmaya, tepki göstermeye başlayacağını işaret ediyor. Öyle ya da böyle 2025’in son 4 ayını geçeceğiz ama hem biz hem de ülkemiz aynı yerde kalamayacak, aynı sulardan bir kere daha geçemeyeceğimizi idrak edeceğiz. Farkındalık namına oldukça sert etkiler taşıyan günleri getiren Güneş tutulması, Türkiye için kökten bir dönüşümün ilk ateşini yakan 28 Ekim 2023 Ay tutulmasının tamamlayıcısı gibi çalışacak. Satürn gökyüzünün en sert öğretmeni olduğunu ve son 2 yılda bizlere neler göstermeye çalıştığını bu sefer oldukça etkili şekilde vurguluyor; öğrenmeme şansımız kalmadı…
2023’ün 28 Ekim’inde yanmaya başlayan Türkiye bu sefer küllerinden doğmaya hazırlanıyor olacak. Sistemler sıfırlanırken ne yöneticiler ne de toplum eskisi gibi ilerlemeyecek; sıfırdan değil eksiden başlıyor gibi görünsek de 20. Yüzyılın başlarında bu ülkeyi kurmuş olan ruhu bir kere daha iliklerimize kadar hissediyor olacağız. Yaklaşık 2 yıllık bir döngü tamamlanıyor gibi görünse de Satürn son 30 yılın hesaplarını görecek; iyiler ödüllerini kötüler cezalarını alırken tarafsız kalmak mümkün olmayacak. TC ilklerini yaşamaya devam ederken, adını hiç duymadığımız liderlerin peşinde ilerlemeye başlayacak. Siyasi arenada, bu tutulma aksından en büyük etkiyi ülkemizin ana muhalefet partisi alırken, sistemleri, stratejileri, yönetim kadrolarından en dip gönüllülerine kadar değişimden geçmek zorunda olduklarını kabul etmek durumunda kalabilirler.
Hukuk ve medya sektörü daha önce görülmemiş günlerden geçerken; adalet gerçekten işlediği zamanlara geri dönerek pasif bir kelime oluşuna son verecek. İletişim, teknoloji ve medya şirketleri tüm dünyada bambaşka yaptırımlarla veya el değişimleriyle karşı karşıya kalacağı günlerden geçerken, kısıtlamalar yalnızca Türkiye’de değil pek çok ülkede zorlayıcı durumlar yaratabilir.