Neval Çolak Arslan
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi TÜBİTAK2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı kapsamında bu yıl 85 projesiyle Türkiye 2’incisi oldu.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi bu başarısı ile geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 4 kat artışla yeni bir rekora imza attı.
“HEDEF AR-GE ÜNİVERSİTESİ OLMAK”
MSKÜ olarak, AR-GE Üniversitesi olma hedefine öğrencileriyle birlikte güçlü bir şekilde yürüdüklerini dile getiren, MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek konuyla ilgili gazetemize şöyle konuştu:
“Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi TÜBİTAK2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı’na katıldı. Başvuruları 2020 yılının 2’inci döneminde yapıldı ve sonuçlar yeni açıklandı. Başvurular ve sonraki aşamalar pandemi dönemine denk geldi. Öğrencilerimizin bizlerden uzak olduğu bir döneme denk geldi. TÜBİTAK tarafından desteklenen proje çalışmasına Türkiye’de yaklaşık 160 üniversite başvuru yaptı. Türkiye 1’incisi olan Yıldız Teknik Üniversitesi 169 proje sundu, 90 proje kabul oldu. Türkiye 2’incisi olan biz 141 proje sunduk, 85 projemize destek aldık. Türkiye 3’üncüsü olan Marmara Üniversitesi 75 proje sundu ve 63 projesi destek aldı. Listede çok iyi ve başarılı üniversiteler de var ve çoğu da devlet üniversitesi.”
“BAŞARI ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME BAKIŞININ SONUCU”
Eğitim, öğretim dışında araştırma ve geliştirmeye de öğrencileri dâhil ettiklerini belirten Rektör Çiçek, “Bu projelerde öğrenciler tamamen bilimsel çalışmaları sunuyor. Danışmanları da hocalarımız oluyor. Biz yola öğrenci merkezli bir üniversite olarak çıktık. Bizim üniversitemizin 3 tane ana şapkası var. Bunlardan biri eğitim-öğretim. Direk öğrenciyi ilgilendiriyor ve amacımız öğrencilerimize en kaliteli eğitim-öğretim vermek. Yapılan anketlere göre uzaktan eğitimde ilk 10’uncu sıradayız. İkicisi araştırma, geliştirme. Şimdiye kadar akademisyenlerimizin daha çok üzerinde durdu. Lisans öğrencilerimizi dâhil ettik ve iddia ettik araştırma ve geliştirmeye öğrencilerimizde dâhil oldu. Türkiye 2’inciliğimiznde bu bakışın bir sonucu olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
“OKUL SONRASI HAYATLARI DA BİZİM İÇİN ÖNEMLİ”
“Temellerimizi çok sağlam atarak, adım atıyoruz” diyen Rektör Çiçek şöyle devam etti:
“Öğrencilerimizin kişisel gelişimi, okulları bittikten sonraki hayatları bizim için çok önemli. Öğrencilerimizi takibe aldık ve onun garantilemeye çalışıyoruz. Öğrencilerimize iyi bir eğitim-öğretim verme, araştırma, geliştirmeyi öğretmenin haricinde onların öz güvenlerinin arttırılabilmesi için spor, kültür ve sanat faaliyetleriyle onları destekledik. Bu bakışın ilk önemli adımı, Mavi Çatı projesiydi. Öğrencilerimizin potansiyeli inanın çok yüksek. Onlara inanan, destekleyen ve onlarla birlikte üniversite hayal eden biriyim. Öğrencilerimizin diğer öğrencilerle iletişim kurabilmesi içinde bu tarz projeleri her zaman destekledim. İster istemez Pandemi süreci bazı şeyleri engelledi ama başarılarımız çığ gibi büyüyecek, inanıyoruz.”
“GİRİŞİMCİ BİR NESİL YETİŞTİRMEK İSTİYORUZ”
Bir öğrencinin hayatta kendini yönlendirebilmesi ve özgüvenini ortaya koyabilmesi için destekleyici dersleri de müfredata koyduklarını söyleyen Rektör Çiçek, “Akademisyenlerimize öğrencilerinizle birlikte sahaya çıkın dedim. Uygulamalı eğitime ağırlık vermelerini söyledim. Girişimci bir nesil yetiştirmek istiyoruz. Bu kapsamda birçok ders açtık. Ortak dersler bölüm başkanlığı kurduk. TÜBİTAK Öğrenci Projesi’nde de Türkiye 2’inciliğimiz gösteriyor ki öğrencilerimizin bizlere inancıyla biz bunu başarmışız. Geçen yılda bunun ilk adımını atmıştık. 5 projemiz kabul edilirken 25-30 proje oldu, şimdi ise 85 projemiz kabul gördü. Özellikle Pandemi sürecinde Türkiye 2’incisi olmak büyük bir başarı. Sistematik çalışmalarımız, olmazsa olmaz hocalarımız ve bizlere inanan öğrencilerimiz. Tüm üniversite olarak bir bütünüz aslında” dedi.
“13 AVRUPA PROJESİ”
Avrupa Birliği projesini almaya hak kazandıklarını ve 13 tane Avrupa Birliği Projesi yürüttüklerini belirten Rektör Çiçek, “Son zamanlarda üniversitemizin 3 şapkasını, 4’üncü şapkaya çıkararak şehirle kaynaşma, şehire fayda sağlama ve şehirle etkileşim konusunda adımlar atıyoruz. Teknoloji transfer ofisimiz ve Teknoparkımız kuruldu. Her ikisi de faaliyette. Öğrenci ve hocalarımızın fikirlerinin patente dönüştürülmesi için teknoloji transfer ofisimiz her türlü destek veriyor. Teknoparkımız çok iyi gidiyor. Proje yazılımlarına destek verilecek ki daha çok projeler yazılsın. TÜBİTAK’ın projelerinde ilk 10’dayız. Proje açısından üniversitemiz çok iyi bir yere geldi. Üniversite olarak, bir bütün olarak inanç ve azimle biriz. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi marka bir üniversite olma yolunda ilerliyor ve olacak. Üniversitemizde bir bütün olarak, birçok dinamiği harekete geçirmiş durumdayız” şeklinde konuştu.
“AMACIMIZ FARKINDALIK YARATMAK”
85 proje arasında kabul gören Çocuk İhmal ve İstismar Hakları Projesi danışanı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Sergender Sezer ise şöyle konuştu:
“Projemiz, Sosyoloji Bölümü öğrencilerinin bir projesi. Bu projeyle biz çocuk ihmal ve istismarları ve çocuk hakları konusunda farkındalık yaratmak istiyoruz. Bunun için öğrenci arkadaşlarımız farkındalık yaratmak adına bilgilendirmelerin olacağı bir Web sitesi kuracaklar. Web sitesi kurulmadan öncede bir saha araştırması yapacaklar. İhtiyaç nedir, nerelerde eksik var ve bu eksiklikleri nasıl giderebiliriz şeklinde bir ön saha araştırması yapacaklar. Saha araştırmasının sonuçlarına göre eğitim materyalleri üretilecek ve bu eğitim materyalleri de web sitesine eklenip, değişik mecralarda bunun duyurusu yapılacak. Bu konularda bilgi sahibi olmak isteyen kişiler, bu web sitesinden gerekli bilgilere sahip olabilecek. Web sitesine öğretmeneler, çocuklarımızın kendileri, veliler ve üniversite öğrencileri için farklı eğitim materyaller yüklenecek. Ücretsiz olacak ve herkes bu siteye ulaşabilecek. Bu bilgi materyalleri başta ben olmak üzere bu işin uzmanı olan kişiler tarafından ya hazırlanacak ya da kontrol edilecek. Web sitesi 2 yıl boyunca açık kalacak. 2 yılın sonunda duruma göre eğer tekrardan bir proje ya da finans kaynağı bulunursa site güncellenerek devam edecek.”
“ÜNİVERSİTE YÖNETİMİNİN ÇOK BÜYÜK PAYI VAR”
Proje öncesi aşamaları hakkında bilgi veren Dr. Öğretim Üyesi Sergender Sezer, “TÜBİTAK öğrenci projelerinde üniversitemiz Türkiye 2’incisi oldu. 85 proje desteklenmeye layık görüldü. Bu gurur ve onur verici bir durum. Bu başarının oluşmasında üniversite yönetimimizin çok büyük bir payı var. Projeler konusunda da hem akademisyenlere hem de öğrencilere üniversite yönetimi bütün imkânları sağlıyor. Bununla ilgili gerekli proje birimleri oluşturuldu. Uzman hocalarımız bilgi ve materyal ile proje hazırlamak isteyenlere her türlü desteği sağlıyorlar. Rektörümüz bu konuda her türlü iş birliğine açık ve her türlü desteği veriyor. Öncesinde eğitimler oldu, bunlara katıldık. Bu eğitimler proje öncesi çok faydalı oldu. Proje deneyimi olan hocalarımız bilgilerini paylaştılar. Pandemi koşullarına rağmen bir proje nasıl hazırlanır, bu konuda bizleri ve öğrencilerimizi bilgilendirdiler. Öğrencilerimizle birlikte bir proje hazırladık” dedi.
“ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARLARI CİDDİ BİR PROBLEM”
“Hem çocuk haklarının geliştirilmesi hem de çocuk ihmal ve istismarlarının önüne geçilmesi konusunda üzerimize ne düşüyorsa onu yapmaya çalışıyoruz” diyen Dr. Öğretim Üyesi Sergender Sezer, “Çocuk ihmal ve istismarları genel olarak Türkiye’nin, özelde Muğla’nın çok ciddi bir problemi. Yıllardır bu alanda çalışmalar yapıyorum. Öğrencilerimizin de bu alanda duyarlılıkları yüksek. Hali hazırda projedeki arkadaşlarımız sahadalar sürekli ve bu konularla ilgili Muğla Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile birlikte çalışıyoruz. Veriler topluyoruz. Gördüğümüz bu ciddi probleme ne tür bir çözüm üretebiliriz diye öğrencilerimiz çalışma yapmak istediler, ben de onları yönlendirerek bir çalışma gerçekleştirdik ve böyle bir projeye imza atmış olduk. Gurur verici mutluluk verici bir başarı bu bizim için. Çocuklar bir toplumun, ülkenin ve dünyanın geleceğidir. Onlar için yapılacak her güzel etkinlik gerçekten kıymetlidir” diye konuştu.