Gündem

2. ORMAN YANGINLARI ÇALIŞTAYI: Başarısızlık politikayla ilişkili

Neval ArslanKüllerimizden Doğuyoruz temalı 2’inci Orman Yangınları Çalıştayı 1’inci oturum “Yeniden İnşa ve Rehabilitasyon: Ormancılık Politikamız Ne Olmalı?”, 2’inci oturum “Yangın Yönetimi ve Söndürme Tartışmaları: Birlikte Yapabiliriz” adı altında gerçekleşti.Türkiye’de ilk olma özelliğine sahip, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Ormancılar Derneği işbirliği ile bu sene 2’incisinin gerçekleştirildiği Orman Yangınları...

Neval Arslan

Küllerimizden Doğuyoruz temalı 2’inci Orman Yangınları Çalıştayı 1’inci oturum “Yeniden İnşa ve Rehabilitasyon: Ormancılık Politikamız Ne Olmalı?”, 2’inci oturum “Yangın Yönetimi ve Söndürme Tartışmaları: Birlikte Yapabiliriz” adı altında gerçekleşti.

Türkiye’de ilk olma özelliğine sahip, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Ormancılar Derneği işbirliği ile bu sene 2’incisinin gerçekleştirildiği Orman Yangınları Çalıştayı Türkiye Ormancılar Derneği 2. Başkanı Ahmet Hüsrev Özkara ve Bartın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğan Atmış’ın moderatörlüğünde devam etti.

Çalıştaya Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)  Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcıları, CHP Muğla İl Başkanı, İYİ Parti Muğla İl, ilçe Başkanı, Milletvekilleri, CHP İlçe Başkanları, İlçe Belediye Başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, 2019 yılında yaptıkları Orman Çalıştayı sonuç raporunun ilgili tüm kurumlara yollandığını, ancak raporda belirtilen çözüm önerilerinin dikkate alınmadığını belirtti.

KOORDİNASYON YETERSİZLİĞİ

Yangınların yönetim sürecinde koordinasyon eksiklerinin bulunduğunu ve hava desteğinin yetersiz olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Kafamızda soru işaretleri oluştu. Bu yetersizlik neden? CHP Genel Başkanı olarak gerek Muğla’da gerek Antalya’da yangınları söndürmek için katkı veren hiçbir parti ayrımı gözetmeksizin bütün belediye başkanlarına teşekkür mektubu yazdım. Çünkü ormanlar bizim ortak varlığımız. Ormanın partisi olur mu? Ortada varsa bir yanlışlık hep beraber düzeltmeliyiz. Orman bizim, su bizim suyumuz, ormanda yaşayan canlılar bizim canlılarımız. Büyük bir sorumluluk içinde hareket ediyoruz ama bunlar yapılarken bir koordinasyonun olması lazım. Kimin koordine edeceğini kanun belirlemiş. İlin valisi koordine edecek ama onlar maalesef kısır tartışmalar nedeniyle yerine getirilmiyor. Kim orman yangınlarının bir önce söndürülmesi için emek harcamışsa hepsine şükran borçluyuz.” diye konuştu.

“ÇALIŞTAYI YAPMASI GEREKEN DEVLETİ YÖNETENLERDİR”

Yangının bittiğini ama sorunların bitmediğini belirten Genel Başkan Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

“Bir felaket karşısında nasıl önlem alınacağını insanoğlu önceden düşünür. Bu felaket hep oluyorsa bu yılda olacak, nasıl az zarara çıkılır diye kafa yorulur. İklim değişikliği hep söyleniyor. Bunlar yazılıp çizilirken önem alması gereken kim? Devleti yönetenlerdir. Orman yangınları sadece Türkiye’de mi başladı. Büyük kayıplar Türkiye’ye özgü mü oldu? Gönül ister ki hiçbir ağaç yanmasın. Bu uyarıların hiçbiri dinlenmedi. Bizler gelecek nesile güzel bir Türkiye bırakmak zorundayız. Bilim insanlarımızı dinlemeye başlamanın tam zamanıdır. Normalde bu çalıştayı yapması gereken devleti yönetenlerdir. Biz ne yapabiliriz diye çalıştay yapmaları gerekiyor ama yapmıyorlar.”

“NİTELİKLİ PERSONEL YETİŞTİRİLMİYOR”

“Çıkış nedenini bilmediğimiz orman yangınlarını önleyebilir miyiz?” diyen Kılıçdaroğlu, “Geçen sene yapılan çalıştaya göre orman yangınlarının yüzde 34’ü imar ve dikkatsizlikten çıkmış. Yüzde 7’si ise kasıtlı yakılmış. Yüzde 5’i kaza sonucu vs. yüzde 12’si yıldırım nedeniyle, yüzde 42’si ise belli değil. Neden orman yangının çıktığını yüzde 42’sini kimse bilmiyor. Bu, Orman Genel Müdürlüğü nitelikli olarak personel yetiştirmiyor demektir.

Türk Hava Kurumunun (THK) etkisizleştirildiğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, yangınla mücadele konusunda uzman olan bir kurumun nasıl bu hale geldiği konusunda eleştirilerde bulundu.

Kılıçdaroğlu, “Geçmişte yangın filosu vardı. THK ve OGM arasında protokol vardı. Uçaklar yangın çıktığı anda kalkar yangını söndürürdü ve çoğu zaman yangın çıktığı bile bilinmezdi. THK ve OGM’nin hiçbir koşula bağlı olmaksızın birlikte orman yangınlarını söndürme konusunda çalışmaları gerekir. Bu olmazsa yangın söndürme konusunda uzman bir kurumu devre dışı bırakıyorsunuz. Bunu yapmayın derhal THK’yi aktif mücadelede kurulacak önlemleri alın” dedi.

BAŞARISIZLIK NEDENİ

Çalıştayda, yangınlardaki başarısızlıkların nedenine değinen Ormancılık Politikası Uzmanı Prof. Dr. Erdoğan Atmış yangınların sebebinin politik olduğunu belirtti.

Yangın esnasında uçak ve helikopterlerin olmayışı, yangınların teröristlerin yakması, otel yapılması gibi konuların yangınlar çıktığında konuşulduğunu belirten Atmış, “Bunları neden yangınlar çıktığında konuşuyoruz? Konuşmamız gerekenler hususunda bir dosya hazırlayarak, ‘ormanın çağrısı’ dedik. Siyasi partileri, destek örgütlerini, belediyeleri birlikte çalışmaya çağırdık. Temel problem, bu politik olaylara reaksiyon vermemiz. Politika ve strateji belirleyemememizde. O yüzden bu yangınlar konusunu ve başarısızlıkları politikayla ilişkilendirmemiz gerekiyor.” dedi.

NASIL ÇIKIYOR?

Bu yangınların yarsının nasıl çıktığının bilinmediğini belirten Atmış, “Sebebini bilemezsek nasıl mücadele edeceğiz? Son 5 yılda önceki 5 yıla göre Türkiye’deki yangınların sayısı çok artmıyor ama yanan alan miktarı yüzde 80’lerde artış göstermiş durumda.  Yangın başına düşen yanan alan miktarı yüzde 72’i oranında artıyor. Bu aslında yangınla mücadelede bir başarısızlık var onun göstergesi.

İŞ POLİTİKACILARLA

“Ormanları maden, yol, havalimanı ve mezarlık için verirseniz ormanları param parça edersiniz demiştik” diyen Atmış, “Orman Genel Müdürlüğü itiraf etti, ‘Ormanlarımız param parça’ diye. Bizim bağırmamız lazım. Otelcilere, madencilere bu izni kimler veriyor bunu sormamız lazım. Yanan ormanları maden sahası, termik santral yaptığınız da orası bir daha orman olmuyor. Daha büyük bir yangın var içimizde.” dedi.

ANALİZ 12 YILDIR AYNI

Müdahalede de büyük bir başarısızlık olduğunu ve bunun gösterisini, 620 bin hektarın madencilik ve orman madencilik turizm tahsislerinde 748 bin hektar ormancının dış amaçlarda kullanılması olduğunu belirten Atmış, “Yaylalarda ki yapılaşmanın resmileştirilmesi, kaçak yapılaşmanın artması. Yaban yaşamının olması gereken yerler şuan da yerleşimlere bölünmüş olduğu için insan etkisi çoğalıyor. Yangınlara da sebep oluyor. Buralarda ki insan etkisini azaltmamız lazım diye bir uyarıda bulunuldu. Hemen sonra yangınlar çıktı ve o yangından sonra iktidar yetkilileri bizim suçumuz yok dediler. Bu 5 yıllık analizi son 12 yıl da 3 yıllık yaptığımız zaman 12 yıldır devamlı çıkıyor. Yangın sayısı çok artmıyor ama ortalama yanan alan görüyorsunuz ki çıkıyor ve asıl yangın başına düşen yanan alan hektarı 2,07 hektarken 5 hektara çıktı.” dedi.

5 BİN 573 İZNİ KİM VERDİ?

Atmış şöyle devam etti: “Orman yangınlarını teröristler çıkardı dediler.  2 bin 207 yangını terör çıkarmış olsun, peki 5 bin 573 izni maden için otel için kim verdi? 900 bin hektar yangınla ortalama yanarken 38 bin hektar ‘Bu izinleri kim veriyor’ bunu sordurtuyor. Yandığı zaman orası tekrar orman oluyor ama siz oraya tekrar otel yaptığınız zaman orası bir daha orman olmuyor.”

İZİNLER 2,5 KAT ARTTI

Madenlere bakıldığı zaman 2004'ten madencilik ile ilgili artışın daha iyi görüldüğünü ifade eden Atılmış, “Öncesine göre bu izinlerin sayısı 2004'ten öncesine kadar 2,5 kat daha arttı. Ormanlar tamamen bir arazi olarak, görünmeye başladı ve kalkınmanın bir aracı olarak görüldü.

ORMANLARIN AŞI İLE ÜRETİLMESİ

 Ormanlar için başka bir tehlikenin aşı ile üretimi ile olduğunu dile getiren Atmış, “2012'den günümüze orman aşı bürütü artıyor, 2017'de ise zıplama var. Yakacak odun üretimi azalıştayken artışa geçti 2017'den sonra. Şuanda ormanlarımız talan ediliyor kesiliyor. Maliyeti ucuzlatmak için, patronlara kar ettirmek için. 2017’den günümüze 4 yılda odun üretimi de yüzde 54’lük artış oldu. Asıl sorun bu, asıl tehlike bu. Bunları değerlendirmemiz lazım. 15 ilimizin yüzde 70’inden fazlası maden için tahsis edilmiş durumda. Ruhsat verilmiş durumda. Bizler bunları anlatmazsak, kamuoyu bu konuda baskı yapmazsa ormanlarımız daha çok yok olacak. Toplamda 660bin hektarı iktidar kaybettirmiştir. Kendi stratejimizi hazırlamamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.

5 YILDIR EĞİTİM YOK

Orman yangınlarının yönetiminde yer alan yangın amirlerinin son 5 yıldır hiç bir eğitim çalışması yapmadığını dile getiren Eski Orman Yangınları Mücadele Şube Müdürü Vehbi Tutmaz, “Mesleğin her kademesinde bulundum ve hala meslek içerisinde ki arkadaşlar ile görüşüyorum ve birçoğu kahrediyor kendini,  böyle bir sıkıntımız da var. Şuanda Türkiye'de meslek refleksi olan 2 tane kuruluş vardır. Bir tanesi Belediye İtfaiye Teşkilatları diğeri ise Orman Teşkilatına ait arazöz ekipleri. Biz askeri birliklerin, gönüllülerin ve sivil halkın yangını soğutma çabaların da nasıl çalıştırılması gerektiği konusunda yeni bir yasal dinlemeye ihtiyacımız var. Uçak veya helikopter hepsi yalan bizim öncelik olarak personele ihtiyacımız var.” diye konuştu.

Tutmaz şöyle devam etti: “İzmir Buca Transtepe de yapılmış olan faaliyete geçmeyen her türlü hazırlığı tamamlanmış olan Türkiye'de ki tek yangın işçileri eğitim merkezinin faaliyete geçmeden fakülteye devredilmesi Türkiye'nin ayıbıdır ve bunun karşısında birileri makam aldı bunu da biliyorum. Bunu geriye almak orman teşkilatının veya Türkiye'nin onuru olacaktır diye düşünüyorum.”

BELEDİYE BAŞKANLARININ YAPMASI GEREKİYOR

Çalıştay sonucunda Belediye Başkanlarının orman yangınları için yapması gereken çok önemli bir konularının olduğunu ifade eden Tutmaz, “Mademki mahalleliler, köylüler, orman, orman içinde yaşayan bütün insanlar orman yangınları konusunda bilgisizdir eğitimsizdir ve ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bu vatandaşın yangın sırasında ki davranış şekilleri nasıl müdahale edecekler nasıl kaçacaklar bir tahliye planları yok. AFAD, jandarma teşkilatı, tarım, orman diyecekler ki gelin arkadaşlar hep beraber tahliye planları dâhil olmak üzere bu köylerin yangın konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi için bir şeyler yapmak zorundayız. Çok acil olarak köylere küçük kitapçık bir broşür hazırlayalım olası yangın tehlikesinde vatandaş ne yapacağını bilsin, benzer bir olay yaşanmasın diye bizde Türkiye Ormancılar Derneği olarak buna katkıda bulunmak sureti ile katkıda bulunalım.” şeklinde konuştu.

Çalıştayda, İstanbul Üniversitesi - Prof Dr. Kenan Ok, Emekli Orman Yangınları Ekoloğu - Prof Dr. Tuncay Neyişçi, İstanbul Üniversitesi - Prof Dr. Ünal Akkemik, Bartın Üniversitesi - Prof Dr. Erdoğan Atmış, İstanbul Üniversitesi - Prof Dr. Doğanay Tolunay, Türkiye Ormancılar Derneği 2. Başkanı - Ahmet Hüsrev Özkara, Eski Orman Yangınları Mücadele Şube Müdürü - Vehbi Tutmaz, KUTAIR Havacılık Genel Müdürü, Emekli Kara Pilot Albay - Ercan Caner, Tarım Orman İş Sendikası Başkanı - Şükrü Durmuş, Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği (OR-KOOP) - Erdem Kaplan sunum yaptı.