NEVAL ARSLAN

Muğla'nın Menteşe İlçesi Yeniköy Mahallesi'nde alkollü sürücünün kullandığı otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybeden 17 yaşındaki Oğuzhan Kemçin'in, ölümüyle ilgili olarak açılan davanın ikincisi görüldü.

Duruşmanın ardından Oğuzhan Kemçin'in babası Özay Kemçin açıklamalarda bulundu.

MUHTAR: “KORKTUM”

Davada tanık olarak dinlenen Merkez Yeniköy Muhtarı olan sanığın dayısı Bayram Güner saat 01.40 ‘ta sanığın kendisini aradığını ve kaza yaptığını söylediğini belirterek, “Benim evime doğru gel dedim, bisikletle geldi. Alkollüydü. Yaklaşık yarım saat yürüyerek olay yerine gittik. Olay yerinde sadece bisiklet vardı. Telefonun ışığı ile her yere baktık ama kimse yoktu. Birisi götürmüş olabilir dedim. Daha sonra Mestan evine, ben evime gittim. Yarım saat sonra eniştem aradı. Çukurun içinde insan olduğunu söyledi. Hepsini evime çağırdım.” dedi.

Mahkeme heyetinin, “Hasan size kolunu gördüğünü söylediğinde neden polisi aramadınız?” sorusuna ise Muhtar Bayram Güner, “Korktum, heyecanlandım.” dedi.

Muhtarın konuşmalarına mahkeme heyeti, “Mahalleyi sana emanet ediyorlar, sen o mahalleden sorumlu kişisin. Korktum ne demek.” şeklinde tepki gösterdi.

“ANLATILANLAR ÇELİŞKİLİ”

Mahkeme heyetinden izin isteyerek, muhtarla ilgili konuşmak isteyen merhum Oğuzhan Kemçin'in babası Özay Kemçin şöyle konuştu:

“Oğlum o akşam yevmiye usulü düğüne çalışmaya gitmişti. Dönmesi gereken saatte dönmeyince korktuk, annesi ve ben sürekli aradık ama ulaşamadık. Sabaha karşı saat 6 gibi telefonunu polis açtı, motorlu birinin telefonu yoldan bulduğunu ve karakola getirdiğini, gelip almamız gerektiğini söyledi. Evden hazırlanıp çıktığımda, oğlumun kaza yaptığı yerde çevirme vardı ve polisler beni durdurdu. Nereye diye sorduklarında durumu izah ettim ve beklememi söylediler. Daha sonra polis, savcı beyin beni görmek istediğini söyledi. Yanına vardığımda, hayatını kaybeden kişinin oğlum olduğunu öğrendim. Kendime geldiğimde gözüm muhtar Bayram’a ilişti. Yanına gidip, ‘Neden beni aramadın Bayram’ diye sorduğumda, ‘Yemin olsun daha yeni geldim’ dedi. Muhtar, Mestan’nın babasını ve fırıncıyı gördüm. Kimse anlattığı gibi şokta değildi. Muhtar yalan ve çelişkili konuşuyor. Kendisi de anlattı Mestan’la 2 kere olay yerine gitmiş. Evime döndüğümde Bayram’ı aradım. Olay ne, nasıl olmuş, bir şey biliyor musun diye, ‘Benim bilgim yok abi’ dedi. Benim oğlum 3 saat 20 dakika orada öylece beklemiş. Keşke kendim çıkıp, arasaydım.”

Muhtar Bayram Güner ise baba Özay Kemçin’in konuşmalarına yönelik, “Özay abinin çocuğu olduğunu bilmiyordum, öyle cevaplar vermedim ben.” dedi.

Mahkemede sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilerek duruşma 20 Ekim tarihine ertelenirken, mahkeme heyeti olayın keşfinin 4 Ekim tarihinde yapılmasına karar verdi.

“ALLAH’IN ADALETİ ŞAŞMAZ”

Her şekilde adaletin yerini bulacağına inandığını ve buna güveninin tam olduğunu söyleyen Oğuzhan Kemçin'in babası Özay Kemçin, duruşmanın ardından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Gerekli suç duyuruları avukatlarımız tarafından takip ediliyor. Şuan bizim ve kamu vicdanını sızlatan aciliyet gerektiren durum muhtarın görevinden alınmaması. Şuan yerel ve ulusalda çıktığı üzere kendi ifadelerinden de anlaşılacağı gibi bir organize içerisine girmişler. Nihayetinde otopsi raporu beklenecek. Davanın yönü o şekilde karar verilecek ve benim ivedilikle ricam; Türkiye Cumhuriyeti’nin Valisinden ve kaymakamından kamu görevleri yapan kişilerin görevlerinden bir an önce son verilmesi ve hukukun karşısına çıkmalarını istiyorum. İnşallah adalet yerini bulacak biliyoruz. Dünya üzerinde bir adalet var. Allah’ında adaleti var, bizde bu adaleti bekliyoruz. Sağ olsun avukatlarımız her şeyle ilgileniyorlar. Allah’ın adaleti şaşmaz. Mücadelemizi yapıyoruz, sonunda haklı taraf kazansın istiyorum. Benim 18 yaşına girmemiş çocuğum vefat etti. 3 saat 20 dakika boyunca belki can çekişti, belki çarpınca öldü.”

İki acıyı birden yaşadığını kaydeden baba Özay, “112'yi kimse aramıyor 3 saat 20 dakika boyunca başka, başka girişimlerde bulunuyorlar. Bu olayın acısından kaynaklı 25'inci gün annemde vefat etti. Önce Allah’ın, sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin adaletine sığınıyorum.” diye konuştu.