22 Haziran’da Halk TV’de yayınlanan Serhan Asker’in “Görkemli Hatıralar” programına katılan Aras, program öncesinde sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda, “Bugün Halk TV’de yayınlanan program için Milas’taydık. Muğla’mızın ve Milas’ımızın doğal güzelliklerini, bin yıllık zeytin ağaçlarımızı ve kadim üretim kültürümüzü konuştuk. Maden yasasına karşı doğamızı savunmanın önemini vurguladık” ifadelerini kullanmıştı.
Ancak bu “duyarlılık gösterisi”nin bir halkla ilişkiler faaliyeti olduğu kısa sürede anlaşıldı. Belediye ile Halk TV arasında yapılan ve “Muğla’nın ve Muğla Büyükşehir Belediyesi hizmetlerinin tanıtımı” başlığı taşıyan sözleşme uyarınca, programa 200 bin TL ödeme yapıldığı ortaya çıktı.
BELGESİ ORTAYA ÇIKTI
Belediyenin 22 Haziran 2024 tarihli “Görkemli Hatıralar” programı için yaptığı ödeme, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören yasa teklifinin TBMM’de tartışıldığı bir dönemde yapılan bu yayın, muhalif kamuoyunun vicdanını temsil ettiği iddiasındaki Halk TV açısından da ciddi bir etik tartışmayı beraberinde getirdi.
Geçmişte CHP’li Keçiören Belediyesi’nin Halk TV’ye yaptığı 23 Nisan yayını ödemesi nedeniyle eleştirilere maruz kalan kanalın, bu kez de CHP’li Muğla Büyükşehir Belediyesi’nden yayın karşılığı ücret aldığı belgelenmiş oldu.
ZEYTİNLİK SAVUNUCUSU ARAS, BODRUM’DA 102 DÖNÜM ZEYTİNLİĞİ İMARA AÇTI
Başkan Aras’ın çevreci kimliğine gölge düşüren bir diğer gelişme ise Bodrum’daki zeytinlik alanların imara açılması oldu. Aras’ın başkanlık yaptığı dönemde, Bodrum Belediyesi 24 Şubat 2022 tarihli kurum görüşünde, 102 dönümlük zeytinlik alan için “koruma amaçlı imar planı hazırlanmasında sakınca bulunmamaktadır” şeklinde olumlu görüş bildirdi.
Eğer belediye bu görüşte olumsuz kanaat sunsaydı, zeytinlik statüsündeki arazinin imara açılması mümkün olmayacak, dolayısıyla milyonlarca dolarlık rantın önü de kesilecekti. Ancak bu yapılmadı. Aras, söylemde çevreci, eylemde ise rantçı bir tavır sergiledi.
Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu, kanalın satılacağına dair çıkan söylentiler üzerine yaptığı açıklamada, “Halk TV demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ne gönül vermiş milyonların televizyonudur, satılık değildir” demişti. Ancak kamu kaynaklarıyla finanse edilen yayınlar, bu duruşun ne kadar “bağımsız” ve “halkçı” olduğu sorusunu gündeme getiriyor.
ÇEVRE DUYARLILIĞI MI, ALGI OPERASYONU MU?
200 bin TL’lik yayının zamanlaması ve içeriği dikkate alındığında, bu hamlenin çevre duyarlılığından çok, Aras’ın siyasi imajını parlatmaya yönelik bir halkla ilişkiler faaliyeti olduğu yönünde ciddi soru işaretleri doğuyor. Üstelik bu durum yalnızca kamu kaynaklarının reklam için kullanılmasıyla sınırlı değil; aynı zamanda Halk TV’nin etik yayıncılık anlayışı ve tarafsızlığı açısından da tartışma konusu.
