Neval Çolak Arslan
Arı ürünlerinden krem üreten Biyokimyager Ayşegül Pekçedenöz (30), azimli ve başarılı bir kadın girişimci olma yolunda ilerliyor. Babasından devraldığı işletmede, yaklaşık 7 yıldır arıcılık yaparak, elde ettiği arı ürünleriyle kozmetik sektöründe de adından söz ettiren Pekçedenöz, en büyük destekçisinin üniversitedeki öğretmenleri ve ailesi olduğunu dile getirdi.
Ege Üniversitesi Biyokimya Bölümü mezunu olan Pekçedenöz, okulunu bitirdikten sonra, mesleğini icra edemeyenince Muğla’daki ailesinin yanına kesin dönüş yaptı.
Ula Kızılyaka’da yaklaşık 7 yıldır arıcılık ve arı ürünleriyle 5 çeşit krem yapan ve bu sektörde Muğla’da tek kadın girişimci durumundaki Ayşegül Pekçedenöz, iş hayatına ilişkin hikayesini gazetemize anlattı.
“BABAMIN ARICILIĞA BAŞLAMASIYLA BU İŞE BAŞLADIM”
Biyokimyager olarak Türkiye’de çalışmanın zor ve iş imkanının ise, kısıtlı olduğunu belirten Ayşegül Pekçedenöz, “Babamın arıcılığa başlamasıyla bu işe başladım. Hiç aklımda arıcılık gibi bir meslek yoktu. Mezun olduğumda böyle bir düşüncem de olmadı. Bu işletmenin yaklaşık 20 yıllık bir geçmişi var. 2009 yılında arı çiftliği olarak faaliyetine başladı. Ben 2009 yılında üniversiteye başlamıştım. Mezun olana kadar babam epey bir yol aldı. 2 sene kadar dışarıda çalıştım. Başka işlerle uğraştım ama mesleğimi yapmak istemediğime karar verdim ve dolayısıyla yapamadım da. Şimdi de, babamın işlettiği işyerini devralarak, yoluma devam ediyorum. Sonra, ‘neden arının hammaddesinden kremler üretmiyorum’ diye düşündüm. İzmir’de yaşarken kremler üretmeye başladım. Ege Üniversitesi’ndeki hocalarım da yardımcı oldular, sağ olsunlar. Kremlerin formülleri gelişti. Hepsi tamamen doğal. Sonra ailem, ‘neden gelmiyorsun madem birlikte çalışıyoruz, yanımızda ol’ dediler. Şehirde yaşamaktansa, çiftlikte yaşamayı tercih ederim. Doğayı ve hayvanları çok seviyorum. Buraya döndüm ve ailemle birlikte çalışıyoruz. Kremler ile cilt bakım ürünleri gelişti ve sayıları arttı. İşletmeyi devralmamla birlikte babam arılarla daha çok ilgilenmeye başladı. Arılarımız arttı. İşler gelişmeye başladı” dedi.
“KREMLER DOĞAL VE İYİLEŞTİRİCİ”
Ürünlerinin hammaddesini arıdan elde ettiği için iyileştirici özelliğe sahip olduğuna dikkat çeken genç kadın girişimci, ürünlerinde kimyasal katkı olmadığını ve tamamen doğal olduğunu belirtti.
Kremlerin içlerinde bal mumu, propolis, zeytinyağı, arı sütü, polen gibi arı ürünleri olduğunu dile getiren Pekçedenöz, “Bal, mum ve krem atölyelerimin hepsi farklı farklı. Tamamen doğal ve yenilebilir kremler. Ben sürmeyi tavsiye ediyorum. Nemlendirici, leke, kırışıklık, egzama gibi birçok cilt sorununa iyi geliyor. Su bazlı çalışmıyorum. Bu yüzden de yağlı ciltler için tavsiye edebileceğim bir kremim yok. Su bazlı kremlerde bakteri üremesi çok fazla olduğundan, içerisine bir kimyasal koymadan üretmek çok zor. Bu seferde raf ömrü çok kısa oluyor ve dolayısıyla pazarlaması zor oluyor. Arı ürünleri olduğu için hücre yenileme özellikleri çok yüksek. Zaten hepsinin içerisinde propolis kullandığım için bakteri, mantar veya virüs üremesi olmaz. Propolis kovanın dezenfektanıdır. Onun dışında kremlerimde her hangi bir renklendirici veya koku yok. Kendi doğal kokusu ve rengi” dedi.
ÜRETTİĞİ 5 KREM
En çok; hücre yenileme, kırışıklık gideri ve leke açıcı özelliğine sahip olan arı sütü kreminin alıcısının fazla olduğunu söyleyen Pekçedenöz, “Bal mumu kremimde arı sütü yok ve günlük krem olarak alıcısı var. ‘Hemen elimin altında olsun kremim’ diye de adlandırıyorum. Arı sütlü, bal mumu, propolis, sığla ve tüm arı ürünlerinin karışımı olduğu Api kremim var. Api kremim soğukta yapılıyor, saklanıyor ve soğuk zincir satılıyor. Kremlerimi internet sitem, instagram ve kadın üreticilere destek veren mağazalarda pazarlıyorum. Ankara’da da birkaç eczane satışım oldu” diye konuştu.
“ARICI KADIN AYRIMINI SEVMİYORUM”
Arıcı kadın, arıcı erkek ayrımını sevmediğini belirten Pekçedenöz, “Bir kadınında arıcılık yapıyor olması çok normal benim için. Bir kadın olarak nasıl laboratuvarda çalışıyordum, burada da aynen öyle çalışıyorum. Sadece işimle ve kendimle gurur duyuyorum. Erkek ve kadın arasında sadece kas gücü ayrıcalığı olabilir. Ben de arıcıyım ama kovanlarla ilgilenmiyorum. Sonuçta erkek gücü gerekiyor. Sadece arı konusunda babama yardım ediyorum. İş bölümümüzde arılar babama ait. Her birini elime alarak sevebilirim ama kovanlarla babam gibi ilgilenemiyorum. Arıcı mıyım, evet, ben bir arıcıyım” dedi.
“ANNEM JOKER ELEMAN”
Kremlerini kimseden yardım almadan yaptığını söyleyen genç girişimci Pekçedenöz, “Babamla yaptığımız iş ortak zaten. Annem bizim joker elemanımız. Annem olmasa hiç bir işimiz yetişmez. Babam da ben de, annemin hakkını ödeyemeyiz” ifadelerini kullandı.
“HER KADIN BİR KRALİÇE ARIDIR”
Her kadının bir kraliçe arı olduğunu dile getiren Pekçedenöz, “Her şeyi başarabiliriz aslında. Bir belgesel çekiminde de söylemiştim; ‘Her kadın bir kraliçedir’ aslında ve her kadın istediğini bir işi yapabilir. Cinsiyet ayrımı olmaksızın kadınlar istedikleri her şeyi erkekler olmadan da başarabilirler. Sadece kendimize güvenmemiz gerekiyor, yapabileceğimize inanmamız gerekiyor. Kraliçe olduğumuzu her zaman hatırlamamız gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.




