*Muğla DİSK Genel İş Sendikası 2 Nolu Şube Başkan Adayı Heybet Özman, “Uzay Kocabaş arkadaşımızın ardında bıraktığı kötü mirasa karşı, o mirası ortadan kaldırıp, unutturmak üzere, kadim Genel İş Sendikası'nın tarihsel mirasını tesis etmek üzere sizler adına, sizlerle yönetime talibim.”

** Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, belediye ve sendikayla bir dertlerinin olmadığını dile getiren Heybet Özman, “Biz tekneyi değil, teknenin kaptanını değiştirmeye geldik” diyerek DİSK Genel İş Sendikası 2 Nolu Şube başkanlığına aday olduğunu açıkladı.

Muğla DİSK/GENEL-İŞ Sendikası 2 Nolu Şube Başkan Adayı Heybet Özman ve yönetim kurulu üyeleri Menteşe’de görev yapan gazetecilerle bir araya geldi.

Yücel Avcı başkanlığındaki DİSK Genel İş Sendikası 2 Nolu Şube, 4 bin 200 kişilik üye sayısı ile çalışmalarına devam ederken, Heybet Özman Ağustos ayında yapılacak genel kurulda başkan adayı olduğunu açıkladı.

“SEÇİMDEN ASLA ÇEKİLMEYECEĞİZ”

Başkan Yücel Avcı ile her platformda yüz yüze gelerek işçilerin hakları konusunda her türlü tartışmaya hazır olduğunu dile getiren Özman, “Bizim Osman Gürün, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve sendikayla bir alakamız, derdimiz yok. Biz tekneyi değil, teknenin kaptanını değiştirmeye geldik. Bizim derdimiz ekmek. Bizi ilgilendiren sadece ayın 15’i. Hep beraber birlik olup, gemiyi terk etmek yerine kaptanı değiştirmek. Yücel arkadaşımız seçimden önce talep edilen bütün hakları seçimden önce belediyeden alsa bile; seçimden asla çekilmeyeceğiz. Varsayalım ki aldı, bu haklar seçimden dolayı verilmiş olacak, işte bu yüzden asla vazgeçmeyeceğiz.” dedi.

“ÇALIŞMA YAŞAMININ KADERİNİ BELİRLEYECEK GENEL KURULUN EŞİĞİNDEYİZ”

Basın mensuplarıyla bir araya gelen Özman, yaptığı basın açıklamasında, şu günlerde sadece Muğla Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının değil, kamuda ve özelde Muğla çalışma yaşamının kaderini belirleyecek bir genel kurulun eşiğinde olduklarını dile getirdi.

“HEM SİYASETÇİ HEM SENDİKACI OLUNMAZ”

Özman şöyle devam etti:

“Çünkü Muğla'da Türkiye İşçi Sınıfı mücadelesi tarihinde önemli bir yere sahip ve hiç bir zaman arka bahçe olmamış, hep öncü olmuş bir markanın, efsanenin Ankara'daki yönetimine paralel bir yönetimden söz edemiyoruz. DİSK'in ve dolayısıyla Genel-İş Sendikamızın yöneticileri aynı zamanda hiçbir zaman ve mekânda bir siyasi partinin yöneticisi de olmamışlardır. Bir sendikacı hem iş verenin hem iş görenin temsilcisi, sözcüsü olamaz. Elbette çalışanlarda siyaset yaparlar ve bir partinin üyesi de olurlar. Ancak hem siyasetçi hem sendikacı olunmaz.”

“SENDİKAYI PARTİDEN YÖNETMEYECEĞİZ”

Kendilerinin önce emekçi sonra sendikacı olacaklarını dile getiren Özman, “Sendikayı partiden, belediyeden değil, sendikadan ve sizlerle birlikte yöneteceğiz. Sizlerin onayını almadan hiçbir metnin altına imza atmayacağız. Bizler bu anlayış içinde Uzay Kocabaş arkadaşımızın ardında bıraktığı kötü mirasa karşı, o mirası ortadan kaldırıp unutturmak üzere, kadim Genel İş Sendikası'nın tarihsel mirasını tesis etmek üzere sizler adına sizlerle yönetime talibiz.” dedi.

“EMEĞE SAHİP, GÜCÜN KARŞISINDA”

“Emekçi arkadaşlarımızın geçmişte ve hala bugün özlemi olan, bu yönde uğruna mücadele verdiğimiz, eşitlik, özgürlük ve adalet için; Hakça paylaşılacak zenginliği, aşı, barışı, dostluk ve kardeşliği, en önemlisi de çocuklarımızın aydınlık geleceğini, günlerini çoğaltmak için bugün buradayız” diyen Özman, “Biz sizlerin ne istediğinizi ne beklediğinizi ne umduğunuzu biliyoruz. Biz hazırız. Sendikamız, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) bugün 55 yaşındadır. Bu yarım asırdan fazla geçen zamanda DİSK, varoluş değerlerini koruyor ve yüceltiyor, emeğe sahip çıkarak onu gücün karşısında koruyor. Sendikamızın Muğla'da da sadece Muğla Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının değil, Muğla genelinde tüm emekçilerin çalışanların yeniden umudu ve mücadelenin çatısı olmasını sağlayacağız. Bunu genel merkezimizle sizlerle birlikte yapacağız.” şeklinde konuştu.

“SÖZ PUSULAMIZ, KERTERİZİMİZ OLACAK”

“Tarih, zalimlerin değil; hak arayanların ve haksızlığa karşı çıkanların zaferlerini yazar.” cümlesiyle konuşmasına devam eden Özman, “Bir seferinde katıldığımız bir toplantında, DİSK’teki bir yöneticimizin söylediklerinden çok etkilenmiştik. Bu sözü düstur edinmiştik. Şimdi talip olduğumuz görevi güvenerek bizlere vermeniz halinde o söz pusulamız, kerterizimiz olacak. Biz de, onur kırıcı yardımın değil; çalışma hakkının; Çalışırken korunma hakkının; Huzurlu bir emeklilik hakkının; İnsanca yaşamaya yeterli hürriyet hakkının; Herkesin erişebileceği ve yararlanırken yeniden vergi vermeyeceği bir sağlık hakkının; Yaşama hakkının; Düşünme ve düşündüklerini özgürce ifade edebilme hakkının; Herkesin çıkarlarını savunabilmek için yararlanacağı örgütlenme hakkının, gerçekten hâkim kılınması için mücadele etmek zorundayız.” ifadelerine yer verdi.

“KAZANAN EMEK OLSUN”

Heybet Özman, “Karşımıza çıkan engelleri hem alın terimizle hem terbiyemizle hem de “haklılığımızla” ama bir o kadar inatçı kişiliğimizle birer birer aşmaya geliyoruz. Adil bölüşümün, sosyal adaletin geçerli olduğu; emekçilerinde hakkı olan refahın elde edildiği bir çalışma yaşamının varlığı için mücadele etmeye geliyoruz. Bu yolda kararlıyız. Kazanan emek olsun.” şeklinde konuştu.