Asiye Kemik

Asiye Kemik

CENNETİMİZ CEHENNEM OLDU

A+A-

Karşıma yalnızca yeşilin ve mavinin hakim olduğu o yolun fotoğrafı çıktı. Bu yoldan bilmem kaçıncı geçişim ama her defasında ilk defa görüyormuşum gibi izlerdim.

İstisnasız bir şekilde fotoğraflar, eğer fonda da güzel bir müzik varsa video çekerdim.

Anılara takılı kalmayı değil ama anı biriktirmeyi seven bir insanım. Bazen geriye dönüp bakınca hatırlamak iyi geliyor çünkü.

Hatırlayıp daha sonra ileri devam etmek.

Fakat bu defa öyle olmadı.

Hatırlayıp ileri devam edemedim.

Döndürüp döndürüp baktım.

Takılı kaldım.

Yaktığınız ateşte yanar mısınız bilmem ama yaşarken ölmenin ne demek olduğunu tadarsınız umarım. Çünkü siz milyonlarca ağacı, hayvanı ve onlarca insanı yaşarken öldürdünüz. Bu dünyada nefes alırken kıyameti yaşamamıza sebep oldunuz.

Halbuki küçükken, kopacak olan kıyameti fantastik bir şekilde tahayyül ederdim ben.

Gökten inenler, yerden yükselenler falan...

Meğerse öyle değilmiş...

Bakmayın küçükken dediğime daha bir kaç sene öncesine kadar, çocukluğumda zihnimde çizdiğim resmi bozmamıştım.

Çizdiklerimi tek tek siliyorum şimdi.

Fantastik olan ne varsa yerine şimdiki zamanı koyuyorum.

Ne bir eksik ne bir fazla.

Silerken izliyorum içimdeki çocuğun büyüyüşünü.

Çocuk halime sesleniyorum sonra, içinden baktığım zaman diliminden;

"Sen silmedin, sildirdiler. Bu güzelim cenneti cehenneme çevirdiler..."

Kendime ve geleceğe dair planlarıma üzülmeyi bırakalı çok oldu. Bütün bu vahşetlere şahit olan çocuklara ve hiç bir şeyden haberi olmadan oyunlar oynayan yeğenlerime çok üzülüyorum. Yarının kendim için neler getireceğinden değil, onlardan neler götüreceğinden endişeliyim...

"Keşke böyle bir çağa denk gelmeseydim" de demiyorum artık. "Keşke çocuklar böyle bir çağa denk gelmeseydi" demeye başlayalı epeyce oldu çünkü.

Ne acı ki, yaşadığım çocukluğu kendime kâr sayarak kendimi teselli ediyorum. Çocuklarımızın ellerinden çocukluğunun çalınmaması halbuki tek temennim.

Öte yandan halen delirmiyor olmamıza da şaşırıyorum. Aklın kölesi olmaktan kurtulmak anlamındaki delilikten bahsediyorum. Bana göre delilik özgürlük demek çünkü.

Aklımın almadığı bu vicdansızlıklar altında eziliyorum.

Daha fazla ne denir bilmiyorum. Uzun uzadıya yazmak istiyordum hâlbuki. Ama sonra, birbiriyle bağlantısız gibi duran kelimelerle koskoca bir hikayenin yazılabileceğini fark ettim. Siz de deneyebilirsiniz mesela, yalnızca birkaç kelimeyle hikayenin ana fikrini vermeyi.

Ben yangın, memleket ve yoksunluk dedim. Siz ne dersiniz bilmiyorum. Bildiğim tek şey, kelimeler farklı olsa da, bazı hikayelerin ana fikrinin tek olduğu.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.