Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Birleşmiş Milletler verilerine göre İsrail'in Gazze'de yol açtığı yıkım Filistin'in kalkınma çabalarını asgari 70 yıl geriye götürmüştür. Gazze'de maalesef sadece üstyapının değil, çevrenin de yıkımına şahit olduk." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde devam eden G20 Liderler Zirvesi kapsamında düzenlenen "Dirençli Bir Dünya-G20'nin Katkısı: Afet Riskini Azaltma, İklim Değişikliği, Adil Enerji Dönüşümü, Gıda Sistemleri" başlıklı oturuma katıldı.
Oturumdaki konuşmasında, salgınlar, iklim değişikliği ve afetler gibi yeni sınamalarla karşı karşıya kalındığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "6 Şubat 2023'te yaşadığımız ve 'asrın felaketi' olarak isimlendirdiğimiz yıkıcı depremlerin ardından dünyanın en büyük inşa operasyonunu yürütüyoruz." ifadesini kullandı.
Bu çerçevede 350 bininci konut ve iş yerinin teslimini geçen günlerde gerçekleştirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geriye kalan 100 bin ünitenin tamamlanmasıyla 4 yıldan kısa süre içinde dünyanın en büyük inşa faaliyetlerinden birini tamamlamış olacaklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu süreçte sergilediğimiz dayanıklılık Türkiye ekonomisinin ne denli sağlam temellere sahip olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur." diye konuştu.
"Sıfır Atık Projesi ile çevre konularında çalışmalarımızı güçlendiriyoruz"
Erdoğan, Türkiye'nin iklim krizinin menfi etkilerinin en yoğun hissedildiği ülkeler arasında olduğuna dikkati çekerek, "2025 yılında karşı karşıya kaldığımız ve ardından şiddetli kuraklık hem gıda fiyatlarında hem de enerji arzında büyük baskılar doğurdu. Yaşadığımız her acı tecrübe, iklim değişikliğiyle mücadeleye, sürdürülebilir kalkınmaya, gıda, su güvenliğini güçlendirmeye önem vermemiz gerektiğini gösteriyor." dedi.
Temmuz ayında kabul edilen İklim Kanunu'nun, 2053 yılında net sıfır emisyona ulaşma ve yeşil kalkınma hedefini gerçekleştirmede önemli bir dönüm noktasını teşkil ettiğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Kanun kapsamında ayrıca temiz teknoloji yatırımlarının artırılması ve tüm sektörler için adil dönüşümün finansman olarak desteklenmesini amaçlıyoruz. 2035 yılına kadar güneş ve rüzgâr enerjisi kapasitemizi mevcudun 4 katına çıkarmayı öngörüyoruz. Şimdiden bu yıl itibarıyla toplam kurulu güç içinde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 60'ın üzerine çıkarmış durumdayız. Ayrıca, Birleşmiş Milletlerin desteğiyle küresel bir çevre hareketine dönen Sıfır Atık Projesi ile çevre konularda çalışmalarımızı güçlendiriyoruz. Bu düşüncelerle Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 31. Taraflar Konferansı'nı önümüzdeki sene kasım ayında Türkiye'de düzenlemeyi planlıyoruz. Son dönemde çok taraflılığın kaybettiği zemin dikkate alındığında bu hususta Avustralya ile sağladığımız mutabakatı çok daha anlamlı buluyorum. Ayrıca, Güney Afrika dönem başkanlığının gıda güvenliği konusundaki çalışmalarını takdirle karşılıyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 olarak gıda güvenliğini tesis etme noktasındaki çabalarını gelecek dönemde artırmalarının çok isabetli olacağına gönülden inandığını ifade ederek, "Tabii tüm bu gayretlerin ekonomik maliyeti çok yüksektir. Bilhassa gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarına cevap verecek bir finansman sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyorum." diye konuştu.
"Gazze'nin yeniden inşa faaliyetlerine gecikmeksizin başlanması esas olmalı"
ABD Başkanı Donald Trump'ın girişimleri ve önde gelen bölge ülkelerinin katkılarıyla Gazze'de sağlanan ateşkesin devamının sadece Filistin halkı için değil, tüm dünyanın huzuru için azami önemde olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Birleşmiş Milletler verilerine göre İsrail'in Gazze'de yol açtığı yıkım Filistin'in kalkınma çabalarını asgari 70 yıl geriye götürmüştür. Gazze'de maalesef sadece üstyapının değil, çevrenin de yıkımına şahit olduk. 70 bini aşkın çocuk, kadın ve masum yetişkinin kaybının ise ne telafisi ne de gelecek nesillerin dimağında açtığı yaranın silinmesi mümkündür. Gelinen aşamada Gazze'de hem insani yardım faaliyetlerinin hızlandırılması hem de yeniden inşa faaliyetlerine gecikmeksizin başlanması esas olmalıdır. Birleşmiş Milletler kuruluşlarının Gazze'de insani yardımların koordinasyonundaki rolünü vazgeçilmez görüyoruz. Öte yandan, kış şartlarıyla birlikte bilhassa barınma sorununun giderilmesinde zaman aleyhimize işliyor. Biz sahadaki ateşkesin sürmesine ve Gazze'nin yeniden inşasına katkı sunmaya, şimdiye kadar olduğu üzere Filistin halkının yanında durmaya kararlıyız, hazırız. Kalıcı barışın yegâne yolu olan iki devletli çözüm için uluslararası toplum olarak çabalarımızı sürdürmemiz gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz."
İLETİŞİM BAŞKANI DURAN'DAN AÇIKLAMA
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın G20 Liderler Zirvesi'nin ikinci oturumundaki konuşmasına ilişkin, "Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi Gazze'deki ateşkesin korunması yalnızca Filistin halkının değil, küresel barışın da ön şartıdır." ifadelerini kullandı.
Duran, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Johannesburg kentinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'nin ikinci oturumunda yaptığı konuşmayla ilgili, NSosyal hesabından paylaşımda bulundu.
Paylaşımında Erdoğan'ın ifadelerine yer veren Duran, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 31. Taraflar Konferansı'nın gelecek sene Türkiye'de düzenlenmesi ve 2035'e kadar güneş ve rüzgâr enerjisi kapasitesinin mevcudun 4 katına çıkarılması ile ilgili açıklamalarını hatırlattı.
Duran, "Bu güçlü vizyon, Türkiye'nin enerji dönüşümünde kararlılığını net biçimde ortaya koyuyor. Temiz enerji yatırımlarındaki bu istikrarlı artış hem enerji bağımsızlığımıza hem de sürdürülebilir bir geleceğe önemli katkılar sunuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Gazze'de yaşanan insanlık dramının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından bir kez daha uluslararası kamuoyunun gündemine taşındığını vurgulayan Duran, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanı'mızın ifade ettiği gibi Gazze'deki ateşkesin korunması yalnızca Filistin halkının değil, küresel barışın da ön şartıdır. BM verilerinin gösterdiği Filistin'in 70 yıllık kalkınma kaybı, İsrail’in yol açtığı yıkımın boyutunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Türkiye olarak, ateşkesin sürmesi ve Gazze'nin yeniden inşası için şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da Filistin halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Bu duruş, insani değerlerimizin, bölgesel ve küresel barış vizyonumuzun doğal bir yansımasıdır. Kalıcı barışın yolu çok açıktır, iki devletli çözüm. Uluslararası toplumun da bu çabalara samimi bir şekilde katkı sunması, adil ve kalıcı bir çözümün önünü açacaktır."




