Partililere, 24 yıldır sabırla yürüdükleri zorlu yolculukta kendisini yalnız bırakmadıkları için teşekkür eden Erdoğan açıklamalarına şöyle devam etti: "Şunu da özellikle ifade etmek istiyorum, siz, bize nasıl çok güçlü biçimde sahip çıktıysanız biz de diğer illerimizle birlikte Rize'miz için de canla, başla çalıştık. İyi gününde, zor gününde Rize'nin ve Rizelilerin yanında olduk. Geçen ay yaşanan sel felaketinde devletimizin tüm imkanlarını mağdur kardeşlerimiz için seferber ettik.
Dün ve bugün gördüm ki Rizeli uşaklar da bizi özlemiş. Allah muhabbetimizi, kardeşliğimizi, yol arkadaşlığımızı daim eylesin. Hasretin başka güzel vuslatın başka güzel. Sılaya hem canana hem cana geldik Rize. Varlığın şifa olur yaralı gönüllere, gönüller hekimine Lokman'a geldik Rize. Senin yanında olmak ne büyük bahtiyarlık. Şükür yine göz göze, yan yana geldik Rize.
İşte bizim Rize aşkımız böyle. Hem hasret giderelim hem geçmiş olsun dileklerimizi iletelim hem de yapımı tamamlanan eserleri sizlerin hizmetine verelim istedik. Dün toplam yatırım bedeli 3 milyar 84 milyon liralık 38 projenin toplu açılış, iki projenin de temel atma törenini gerçekleştirdik. Geçen sene 27 Temmuz'da o günkü rakamlarla 1,6 milyar lira değerinde 32 eser ve hizmetin toplu açılışını yapmıştık. Dün bunlara yenilerini eklemenin sevincini yaşadık. Bir kez daha tüm bu eser ve hizmetlerin sizlere hayırlı olmasını diliyorum. Bu projeleri şehrimize kazandıran bakanlıklarımızı, belediyelerimizi ve hayırseverlerimizi tebrik ediyorum.
“TÜRKİYE KENDİ TABİİ MECRASINDAN GELECEĞE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLİYOR”
Bizim de dahil olduğumuz görüşmelerde ateşkes konusunda Hamas ile İsrail arasında mutabakat sağlandı. Dün sürecin nasıl geliştiğini, nasıl ilerlediğini, süreç boyunca Türkiye'nin nasıl bir diplomasi trafiği yürüttüğünü anlattım.
Bir defa şunu açık ve net söylemek isterim, Türkiye, unutmayın Türkiye'den çok daha büyüktür. Türkiye 783 bin kilometrekareyle ufku sınırlandırılamayacak bir ülkedir. Türkiye'nin itibarı, gücü, sözünün ağırlığı, ekonomisinin de nüfusunun da topraklarının da çok çok ötesindedir.
Yaşanan her hadisenin bize bunu tekrar tekrar hatırlatıyor. Türkiye kendi tabii mecrasından geleceğe doğru emin adımlarla ilerliyor. Nitekim ülkemiz aktif dış politikası, ilkeli duruşu ve diplomatik tecrübesiyle son sürecin lokomotiflerinden biri oldu. Filistinli kardeşlerimiz, özellikle Hamas çok basiretli bir tavırla barışa hazır olduklarını gösterdi. Bölgedeki diğer Müslüman ülkeler de görüşmelere destek oldu. Böylece 2 yıllık zulmün, soykırımın, yıkımın, vahşetin ardından Gazze'de buruk da olsa ilk defa yüzler gülmeye başladı. Şunun altını tekrar önemle çiziyorum, şahsınızda Filistin'i ve Filistinlileri selamlıyorum. Kim ne derse desin, Gazzeli mazlum ve mağdurları sevindiren her çaba, her imza, her adım bizim için de makbuldür.
“İSRAİL HÜKÜMETİ ATTIĞI İMZANIN ARKASINDA DURMALIDIR”
Gazze'de 2 yıldır süren katliamı ve soykırımı kalıcı biçimde durduracak her projeye desteğimiz tamdır. Türkiye olarak hep şunu söyledik, 'adil bir barışın kaybedeni olmaz.' Yapılan anlaşmanın Gazze'de ve diğer Filistin topraklarında kalıcı barışa, huzura ve güvenliğe vesile olmasını canı gönülden arzu ediyoruz. Bu sürece destek veren tüm liderlere teşekkür ediyorum. Türkiye'nin vicdanlı, hakkaniyetli ve ilkeli duruşunu orada da güçlü biçimde temsil eden istihbaratçılarımızı ve diplomatlarımızı tebrik ediyorum. Artık bundan geriye dönüş olmamalıdır. İsrail hükümeti attığı imzanın arkasında durmalıdır. Bölgenin tamamıyla birlikte kendi vatandaşlarının da güvenliğine tehdit oluşturan saldırgan politikalarına tamamen son vermelidir. Gazze'ye insani yardım girişlerinde hiçbir pürüz çıkarılmamalıdır. İki devletli çözüm, bölgemizde kalıcı barışın anahtarı. İki devleti özellikle iki ayrı çözümle Müslüman'ı, Hristiyan ve Musevi'siyle bölgedeki tüm halklar için en hayırlı yol olduğuna inanıyoruz. Biz dün olduğu gibi yarın da adil barışı savunmaya devam edeceğiz.
“GAZZELİ ANNELERİN, BABALARIN SAMİMİ DUALARINI ALABİLİYORSAK İŞTE EN BÜYÜK BAHTİYARLIK BUDUR”
İki yıl boyunca çok büyük acılar çeken, çok ağır zulümlere maruz kalan Filistinli kardeşlerimize tüm gücümüzle sahip çıkacağız.
Hakk'ın rızasına, duasına mazhar olabiliyorsak ne mutlu bize. Bilhassa Gazzeli yetimlerin, öksüzlerin, ciğerparesini kara toprağa vermiş o yüreği yanık Gazzeli annelerin, babaların samimi dualarını alabiliyorsak işte en büyük bahtiyarlık budur. Gerisi fani dünyanın gelip geçici meşgaleleridir. Allah'a şükürler olsun ki milletimiz de bizim bu samimiyetimizi görüyor.
Tüm hayatını karşıtlık üzerine bina etmiş bir avuç müzmin dışında milletim gayretlerimizi görüyor. Ne için mücadele ettiğimizi çok iyi biliyor. Biz de milletimize hayal kırıklığı yaşatmamak için büyük fedakarlıkla çalışıyoruz. Bize umut bağlayan, Türkiye için ellerini semaya kaldıran, bizimle sevinen, bizimle üzülen mazlumlara mahcup olmamak için adeta çırpınıyoruz. Rabbim bizi milletimize ve insanlığa hizmet yolundan ayırmasın diyorum.
“ZORLUKLARA RAĞMEN ENFLASYONDA DÜŞÜŞ DEVAM EDİYOR”
Hamdolsun her ikisinde de tüm zorluklara rağmen enflasyonda düşüş devam ediyor. İhracatımız artıyor. İstihdam tek haneli oranlardaki seyrini 28 aydır sürdürüyor. Şimdi sizlere bir müjde veriyorum: Merkez Bankamızın rezervleri 183 milyar dolarla artış trendini sürdürüyor. Deprem bölgesindeki inşa faaliyetlerimizde bir ivme kaybı yok. İnşallah yakında 350 bininci konutun anahtarlarını teslim ediyoruz.
“KİRLİ SİYASETE, ÜZÜLEREK İFADE EDİYORUM, GAZZE'Yİ BİLE ALET ETTİ”
Suriye'den Gazze'ye, Balkanlar'dan Türk devletlerine her yerde, sahada ve masada güçlü Türkiye misyonuyla hareket ediyoruz. Batı'yla köklü ilişkilerimizi korurken, Doğu'yla özellikle Asya'yla aramızda yeni köprüler kuruyor, yeni ortaklıklar geliştiriyoruz. Ama bakıyorsunuz birileri Türkiye'nin bu stratejik hamlelerini gölgelemek adına son derece art niyetli yorumlar yapıyor. Ana muhalefetin assolistliğini üstlendiği müzmin muhalifler korosu, tam bir ağız birliği içerisinde Türkiye'nin başarılarına kara çalıyor.
CHP Genel Başkanı, Amerika seyahatimizle ilgili ipe sapa gelmez bir sürü yalan savuruyor. Kendileri rüşvetsiz selam dahi almadıkları için aynı çamuru bize de bulaştırmaya kalktı. Kirli siyasete, üzülerek ifade ediyorum, Gazze'yi bile alet etti. Sonuçta mahcup olan, rezil olan, yalanı elinde patlayan yine kendisi oldu. Tıpkı baklava kutularından çıkan avrolar sonrası emniyet ve yargımıza 'Kumpas kurdular.' deyip iddiasını ispat edemediği gibi burada da faka bastı, hüsrana uğradı, söylediği yalanların altında ezildi. Ana muhalefetin iddia, iftira ve saldırılarının hedefinde sadece biz yokuz. Bizim yanımıza, yöremize yaklaşan, bizimle bir çay sohbetini paylaşan tüm siyasi partiler ve aktörler de aynı saldırılara muhatap oldular.
“BUNLARIN SÖZLERİNE İTİBAR EDİLMEZ”
Siyasetçisi, gazetecisi, sosyal medya figürüyle CHP'li tetikçiler mangası, topyekûn bir linç furyası başlattılar. Meclis oturumuna katılan tüm milletvekillerine, fotoğraf karesine giren tüm genel başkanlara ağız dolusu hakaretler savurdular.
Öyle ki son gelen seçimlerde beraber miting yaptıkları, el ele beraber dolaştıkları, hatta Türkiye'yi uyum içinde beraberce yöneteceğiz dedikleri ittifak ortaklarını bile azgınlıklarıyla çileden çıkardılar. Demokrasi, çoğulculuk, uzlaşma, hoşgörü, ötekine saygı gibi güya savunduklarını, iddia ettikleri ne kadar kavram varsa hepsini bir günde sadece bir fotoğraf karesi yüzünden rafa kaldırdılar. Sadece bir fotoğraftan dolayı eski ittifak ortaklarına bunları yapanlar, Allah korusun ellerine güç geçince bu millete ne yapmaz? Meclis Başkanı'nın davetine icabet ettikleri için milletvekillerine hayatı zindan edenler, ellerinde imkân olsa bu millete ne yapmaz? Allah aşkına bunlara güven olur mu? Bunların sözde demokratlığına inanılır mı? Elbette güven olmaz. Bunların sözlerine itibar edilmez. Biz işte bunun için her fırsatta Allah bu milleti CHP zihniyetinin insafına bırakmasın diyoruz.
“ONLAR SİYASİ İKBALLERİNİN PEŞİNDE, BİZ ÜLKENİN İSTİKBALİNİN PEŞİNDEYİZ”
Türkiye'yi, 783 bin kilometrekarelik vatan toprağını, 86 milyon insanımızı birbirinden ayırmadan, kimseyi inancı, siyasi görüşü, kökeni dolayısıyla ötekileştirmeden bir bütün olarak kucaklıyoruz. Bizim ana muhalefetle en büyük farkımız bu. Onlar gerilimden besleniyor, biz kardeşliği savunuyoruz. Onlar kutuplaştırmanın, biz kucaklaştırmanın tarafındayız. Onlar belediyelere çökmüş tufeylilere çalışıyor, biz 86 milyona çalışıyoruz. Onlar siyasi ikballerinin peşinde, biz ülkenin istikbalinin peşindeyiz. Onlar slogan üretiyor, biz ise Türkiye'nin sorunlarına çözüm üretiyoruz. Yaptıklarımız ortada, 23 yıllık karnemiz ortada, muhalefetle aramızdaki ufuk ve zihniyet farkı ortada. Allah'ın izniyle milletimizin desteğiyle Türkiye için daha büyük hedeflere yine sizlerle birlikte ulaşacağız. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum.”