Gazze'de ateşkes ile ilgili de konuşan Erdoğan şu ifadelere yer verdi: "Ateşkes anlaşması ile elbette her şey bitmiş değil. Şimdi çok daha büyük bir imtihan İslam dünyasını ve insanlığı bekliyor. Öncelikle İsrail’in attığı imzanın arkasında durması temin edilmelidir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hayri Gür Spor Salonu'nda düzenlenen, yapımı tamamlanan tesis ve projelerin açılış töreninde yaptığı konuşmada, dün gece Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde rakibi Bulgaristan'ı 6-1'lik skorla mağlup eden A Milli Futbol Takımı'nı tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarına şöyle devam etti:
“80 VİLAYETİMİZ GİBİ TRABZON'A DA AŞKLA HİZMET ETTİK”
"Başarıyla tamamladığımız bu projelerde emeği geçen bakanlıklarımızı, belediyelerimizi ve kurumlarımızı ayrı ayrı tebrik ediyorum. Şunu da hemen sözlerimin başında ifade etmek istiyorum. Biz, bu şehri Allah için seviyoruz. O meşhur türküde, 'Trabzon büyükşehir, doyamadım tadına, uzaktan sevmek olmaz, gel yakına yakına' diyor. Evet, bizim de Trabzon aşkımız işte böyle. Trabzon'u 1461 ruhu ile peygamber efendimizin övgüsüne mazhar olan Sultan Fatih'in tutkusuyla seviyoruz.
Milletin birliğine, ümmetin vahdetine, ömrünü adayan Yavuz Sultan Selim'in, Trabzon'un yetiştirdiği o büyük şahsiyetin sevdiği gibi seviyoruz. İlk akıncılardan, şehit yavrumuz Eren Bülbül'e kadar cümle şühedanın aşkıyla, saffetiyle ve izzetiyle seviyoruz. Hamdolsun, bugüne kadar en güzel şekilde diğer 80 vilayetimiz gibi Trabzon'a da aşkla hizmet ettik. Trabzon'a tarihinin en büyük yatırımlarını yaptık, hizmetlerini sunduk. Son 23 yılda güncel rakamlarla Trabzon'a toplam 540 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık.
Kanuni Bulvarı'nın 670 metrelik Boztepe Tüneli'ni de kapsayan 2 kilometrelik bölümünü tamamladık. Beşikdüzü-İskenderli-Tonya il yolunu kullanıma aştık. Toplam değeri 7 milyar lirayı aşan her iki projemiz sizlere hayırlı olsun. Trabzon Şehir Hastanesi, Trabzon Üniversitesi ve Yomra kavşağımızı da aynı şekilde hizmete aldık. Hem şehir hastanemize ulaşımı hızlandıracak hem de Akçaabat, Ortahisar ve Yomra'yı birbirine bağlayacak hafif raylı sistem projemizle ilgili çalışmalar Ulaştırma Bakanlığımız ile Trabzon Büyükşehir Belediyemiz koordinesinde sürüyor. Yıl sonuna kadar tüm çalışmaları tamamlamayı ve projemizi 2026 yatırım programına dahil etmeyi hedefliyoruz. Trabzon-Samsun arası ulaşımı 2 saate düşürecek hızlı tren demir yolu projemizle Samsun'dan Artvin'e tüm şehirlerimizi birbirine bağlayacağız.
Bugün şu müjdeyi sizlere vermekten büyük memnuniyet duyuyorum. Trabzon Havalimanı'nın ihtiyacı karşılamakta zorlandığını biliyorum. Yeni projeyi bitirdik ve inşallah ihalesini bu sene yapıyoruz. Çalışmalara da önümüzdeki yıl başlamayı planlıyoruz. Böylece deniz üzerine üçüncü havalimanımızı Trabzon'a inşa edeceğiz. İnşallah bunların açılış sevincini de sizlerle birlikte yaşayacağız.
“TRABZON’A YAPTIĞIMIZ YATIRIMLAR HAYIRLI OLSUN”
6 Şubat Asrın felaketinde depreme hazırlık meselesinin asla ihmale gelmeyeceğini bir kez daha gördük. Çömlekçi Mahallemizdeki kentsel dönüşüm projesinin 1. etap çalışmaları kapsamında 106 konut, 20 dükkân ve kapalı otoparkımızı, Bahçecik Mahallemizde ise 40 konut ve 11 dükkanımızı altyapı ve çevre düzenlemeleri de dahil tamamladık. Arsin'de 221 konut ve 12 dükkanımız, Maçka'da 144 konut ve ticaret merkezimizi, Şalpazarı'nda 53 konutumuzla birlikte millet bahçemizi, Of ilçemizde 25 iş yeri ve bir mescidimizi, Akçaabat'ta ise 26 afet konutumuzu bitirdik. Böylece 1,2 milyar liralık konut, iş yeri ve altyapı yatırımını şehrimize kazandırdık. Bu yatırımlarda hayırlı uğurlu olsun diyorum.
“TRABZON GENELİNDE YÜRÜTTÜĞÜMÜZ 620 MİLYON LİRA TUTARINDAKİ 18 FARKLI PROJEYİ SİZLERİN İSTİFADESİNE SUNDUK”
18 ilçemizde yürüttüğümüz altyapı projeleriyle 183 milyon liralık beton yol kaplama çalışmalarını nihayete erdirdik. Çaykara, Ortahisar ve Akçaabat'ta 10 eğitim yuvamızı, Araklı'da kapalı spor salonumuzu ve Yomra'da çok amaçlı salonumuzu tamamladık. Üniversitemizin Fatih Kampüsü'nde yeni spor sahaları ve idari hizmet binası yaptık. Sürmene öğrenci yurdumuzu, Araklı'da spor salonumuzu, Kavaklı'da gençlik merkezimizi kullanıma açtık. Düzköy'de ilçe stadımızı, Söğütlü'de atletizm stadımızı modernize ettik. Trabzon genelinde yürüttüğümüz 620 milyon lira tutarındaki 18 farklı projeyi sizlerin istifadesine sunduk. Bunların resmi açılışlarını da bugün gerçekleştiriyoruz.
Bugün de Akçaabat'ta Yaylacık Sağlıklı Hayat Merkezini, iki adet aile sağlığı merkezini ve acil sağlık hizmetleri istasyonunu resmen açıyoruz. Maçka, Ortahisar ve Çaykara'da ikisi aile sağlığı merkezi, ikisi acil sağlık hizmetleri istasyonu olmak üzere dört sağlık tesisimizi hizmete sunuyoruz.
“KARADENİZ'İN GÜVENLİĞİNİN RİSKE GİRMEMESİNE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ”
Evet, böylece tek bir açılışla toplam yatırım bedeli 13,5 milyar lirayı aşan 130 proje ve eseri Trabzonumuza kazandırmış oluyoruz. Bütün bu eser ve yatırımların Trabzonumuza, bölgemize ve ülkemize bir kez daha hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İşçilerimize, mühendislerimize, mimarlarımıza, yatırımlarımıza katkı veren her bir kardeşime, her bir kurumumuza ayrı ayrı şükranlarımı iletiyorum.
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş 4. yılına girmek üzere. Her iki tarafta da on binlerce ölü, kayıp ve yaralı var. Savaşı sonlandırmaya dönük çabalarda henüz istenen netice alınamadı. Zaman zaman tırmanan bu kanlı savaş bölgemizle birlikte tüm dünyayı tedirgin ediyor. Türkiye olarak burada dengeli ve hakkaniyetli bir politika izliyoruz. Çatışmaların durması ve barışın tesisi için iki ülkeyle de temas halindeyiz. Karadeniz'in güvenliğinin riske girmemesine büyük önem veriyoruz. Hamdolsun şimdiye kadar bunda başarılı olduk. Karadeniz'deki seyrüsefer güvenliğinde herhangi bir zafiyet oluşmadı. Rızkını Karadeniz'in bereketli sularından kazanan kardeşlerimizin işinde, gücünde bir sorun yaşanmadı. Tabii arzumuz, savaşın bir an önce sona ermesidir. Çünkü her savaşta olduğu gibi burada da kazanan kan tüccarlarıdır. Savaş baronlarının servetleri büyürken, bakıyorsunuz kaybeden halklar oluyor, sokaktaki vatandaş oluyor, bedel ödeyen bölgemiz oluyor. Biz, bu krizin çözülmesinde üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız.
“ŞİMDİ ÇOK DAHA BÜYÜK BİR İMTİHAN, İSLAM DÜNYASINI VE İNSANLIĞI BEKLİYOR”
Gazze'ye yardım girişleri hamdolsun hızlandı. Bizim insani yardım tırlarımız da Gazze'ye ulaşmaya başladı. Şimdi çok daha büyük bir imtihan, İslam dünyasını ve insanlığı bekliyor. Öncelikle İsrail'in attığı imzanın arkasında durması temin edilmelidir. Daha evvel defalarca yaptığı gibi İsrail'in bir bahane bulup anlaşmadan çark etmesine izin verilmemelidir. İkincisi, Gazze'nin yeniden süratle ayağa kaldırılmasıdır.
Kış bastırmadan mutlaka bu konuda adım atılmalı, Gazzeli kardeşlerimiz derme çatma barınaklardan kurtarılmalıdır. Türkiye olarak burada da ne gerekiyorsa elimizden geleni yapacağız. Biz, bölgemizde istikrar istiyoruz, herkes için güvenlik istiyoruz. Kendimiz için neyi murat ediyorsak, Filistin'deki, Suriye'deki, Sudan'daki, Yemen'deki mazlumlar için de aynısını murat ediyoruz. İnşallah bu anlayışla çabalamaya devam edeceğiz.
“ÖNCE HAKK'A, SONRA HALKIMIZA GÜVENDİK”
Siyasi hayatımızın hiçbir döneminde eğilip bükülenlerden olmadık. Küresel güçlere şirinlik yapanlardan olmadık. Ülke içinde başka, yurt dışında başka konuşanlardan olmadık. Bu milletin emanetine, bu aziz milletin asaletine, onuruna, şerefine asla gölge düşürmedik. Hep dik durduk. Önce Hakk'a, sonra halkımıza güvendik. Türkiye'nin insanlığın vicdanına tercüman olan ilkeli politikalarını hemen herkes kabullendi. Türkiye, bizim yönetimimizde uluslararası toplumun saygı duyulan, etkili, sözü dinlenen bir aktörü haline geldi. Yeni Türkiye'yi hasımlarımız dahil herkes kabullendi ama ülkemizin ana muhalefet partisi bunu halen idrak edemedi. Batılılar karşısında omurgalı durmayı ana muhalefete öğretemedik. Ülke içinde ne yaparlarsa yapsınlar, yurt dışına çıkınca Türkiye partisi gibi hareket etmeleri gerektiğini bu beyefendilere bir türlü anlatamadık.
Eski genel başkanın sicili bu hususta zaten çok kötüydü, Avrupa'sından Amerika'sına Türkiye'yi şikâyet etmediği yer kalmamıştı. Fakat yeni genel başkan, ülkemizi Batılılara şikâyette selefinden çok daha heveskar çıktı. Güya yurt dışına gidince Türkiye partisi olacaklardı ama verdikleri her söz gibi bunu da yediler, buna da sadık kalmadılar. Bir ara ülkemize gelen Batılı basın kuruluşlarına Türkiye'yi şikâyet ediyor, 'sizin çıkarlarınızı en iyi biz koruruz' diyorlardı. Şimdi işi biraz daha ileri götürdüler. Artık onların gelmesini beklemiyorlar, ayaklarına bizzat kendileri gidiyorlar. Avrupa'ya, Türkiye'yi şikâyet turları düzenliyorlar.
“HADİ KENDİNE SAYGIN YOK, İŞGAL ETTİĞİN KOLTUĞA DA MI HÜRMETİN YOK?”
Haklarında milyarlarca liralık yolsuzluk, rüşvet, haraç, irtikap iddiası olan haramileri yargıdan kaçırmak için Batılı ülkelere adeta yalvarıyorlar. Dün çıkmış yine şikâyet için gittiği Avrupa'da kendi hükümeti için 'Gazze için parmağını bile kıpırdatmadı' iftirası atıyor. Son iki yılda Gazze'ye 100 bin tondan fazla insani yardım göndermiş, İsrail'le ticareti 1,5 yıl önce kesmiş, uluslararası tüm zirvelerde Gazzeli mazlumların hakkını cesaretle savunmuş, Gazze'nin tüm dünyada sesi, nefesi olmuş ülkesini kötülemekten hicap duymuyor. Türkiye'nin Filistin davasına verdiği güçlü desteği anlatmak yerine, sırf muhalefet etmek adına kendi devleti hakkında açıkça yalan söylüyor.
Buradan CHP Genel Başkanı'na sormak lazım. Hadi kendine saygın yok, işgal ettiğin koltuğa da mı hürmetin yok? Taşıdığın Türkiye'nin ana muhalefet partisi kimliğine de mi saygın yok? Yabancıların huzurunda ülkeni eleştirmekten hiç mi hicap duymuyorsun? Diyet borcunu ödemek uğruna Türk demokrasisini Batılı yoldaşlarına kötülerken hiç mi yüzün kızarmıyor? Hadi kendi itibarını umursamıyorsun, bari bu milletin gururunu ayağa düşürme, başkalarına çiğnetme. Madem vatana, millete bir hayrın dokunmuyor, en azından zarar verme. Bunlar değişmez, bunlar düzelmez, bunlar iflah olmaz. Bu içler acısı hallerini gördükçe inanın ben ülkemiz adına üzülüyorum. Allah ülkemizi ve milletimizi bunların zihniyetinden korusun diyorum. Onlar ne yaparsa yapsın, biz sizin hakkınızı, sizin hukukunuzu, sizin iradenizi namusumuz, şerefimiz bilerek savunmayı sürdüreceğiz. Her yerde Türkiye'yi ve Türk milletini iftiharla temsil edeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.”