Konuşmasına, Milli Eğitim Bakanlığı mensuplarını, öğretmenleri, öğrencileri ve ailelerini en içten selamlarını ileterek başlayan Başkan Erdoğan, yeni eğitim öğretim yılının herkes için hayırlı olmasını diledi.

İzmir'deki polis merkezine yönelik saldırıya değinen Erdoğan, "Bu sabah İzmir'den hepimizi derinden sarsan acı bir haber aldık. Balçova Salih İşgören Polis Merkezi'ne yönelik silahlı saldırı sonucunda iki polisimiz şehit oldu, iki emniyet görevlimiz de yaralandı." ifadelerini kullandı.

Menfur saldırıda şehit olan 1. Sınıf Emniyet Müdürü, Polis Başmüfettişi Muhsin Aydemir ile polis memuru Hasan Akın'a Allah'tan rahmet dileyen Başkan Erdoğan, yaralanan polis memurları Ömer Amila ile Murat Dağlı'ya acil şifalar temennisinde bulundu.

Olayın faili olan 16 yaşındaki bir şahsın yakalandığını ve bağlantılarının araştırıldığını belirten Erdoğan, "Tüm emniyet teşkilatımızın başı sağ olsun." dedi ve açıklamalarına devam etti:

“Yeni eğitim öğretim yılımızın tüm öğrencilerimiz, tüm öğretmenlerimiz, velilerimiz, idarecilerimiz ve maarif teşkilatımızın her bir mensubu için hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum. Geçen hafta okul öncesi ve ilkokul 1. sınıf öğrencilerimizin ders zili uyum eğitimleri için çalmış, minik yavrularımız büyük bir heyecanla okullarına başlamıştı. Bugün de 81 ilimiz ve 922 ilçemizde 1. dönemin ilk gününe hep birlikte adım atıyoruz.

Buradaki öğrencilerimizden başlayarak yaz tatillerini verimli şekilde geçirdiklerine inandığım tüm evlatlarımızın tek tek gözlerinden öpüyorum. Türkiye yüzyılının sancaktarları olan tüm çocuklarımıza Rabbim'den üstün başarılar niyaz ediyorum. İstikbalimizi Allah'ın izniyle gönül huzuruyla emanet edeceğimiz bu yavrularımızı en güzel şekilde yetiştiren anne ve babalarımıza ayrı ayrı teşekkürlerimi iletiyorum. Bu evlatlarımızı eğiten, hayata hazırlayan, cevheri işleyip mücevhere dönüştüren tüm öğretmenlerimize de burada şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.

Bu yılki eğitim öğretim faaliyetlerimizin iki ana temasını aile ve yeşil vatan olarak belirledik. Her çocuk bir fidan, ilk ders yeşil vatan başlığı ile ilk hafta okullarımızda pek çok etkinlik düzenlenecek. Ayrıca 10 ay boyunca Yeşil Vatan Benim Okulum, Geleceğe Çare başlığı altında verilecek eğitimler ailelerimizi de sürece doğrudan dahil edecek. İklim, çevre ve aile odaklı bu takvimden ötürü hem Milli Eğitim Bakanlığımızı hem de Tarım ve Orman Bakanlığımızı tebrik ediyorum.

Şunu bir defa altını çizerek ifade etmek istiyorum. Maarif ordumuzun öncü ve örnek aktörleri olan öğretmenlerimiz vatanımızın dört bir yanında büyük bir özveriyle görev yapmaktadır. Öğrencilerini evlatları gibi gören, onlar için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan, onlara sevgi, merhamet ve şefkatle yaklaşan hocalarımız her türlü takdire, her türlü taltife ziyadesiyle layıktır. Öğretmenlerimizin mahir ellerinde büyüyen, gelişen, öğrenen, filizlenen evlatlarımız aydınlık yarınlarımızın en güçlü teminatıdır. Vazifelerini bu bilinçle icra eden öğretmen ve idarecilerimizin her biri aziz milletimizin övünç madalyasıdır.

BTK'dan "e-imza veri havuzunun hacklendiği" iddialarına yalanlama
BTK'dan "e-imza veri havuzunun hacklendiği" iddialarına yalanlama
İçeriği Görüntüle

Şu anda içinde bulunduğumuz Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi'nde 10 sene boyunca idarecilik yapan ve geçtiğimiz yıl ebediyete uğurladığımız Sibel Turan hocamız da kendisini okuluna ve öğrencilerine adamış kıymetli bir edebiyat öğretmeniydi. Okulumuzun konferans salonunda düzenlenecek bir etkinliğin sahne hazırlıklarını yaparken geçirdiği elin bir kazada maalesef aramızdan ayrıldı. Kendisine Cenabı Allah'tan rahmet niyaz ediyor, ailesine, öğrencilerine, mesai arkadaşlarına sabır ve başsağlığı diliyorum.

Yine bu vesileyle Necmettin Yılmaz evladımızı, Aybüke Yalçın kızımızı, eğitim ordumuzun tüm şehitlerini de burada rahmetle, şükranla anıyorum. Ruhları şad, mekanları inşallah cennet olsun. Yine burada üzerimde emeği olan kendi öğretmenlerimi de rahmetle yad ediyor, hayatta olan hocalarıma sağlık ve afiyet temenni ediyorum.

Maarif davamızın fikir emekçilerinden merhum Nurettin Topçu bundan tam 65 yıl önce şu önemli tespiti yapmıştı: Millet ruhunu meydana getiren maariftir. Maarifin düşmesi, millet şuurunu yerlere serer. Maarife değer vermeyiş, millet ruhunun yıkılışını hazırlar. Maarif hangi yönde yürürse, millet ruhu da onun arkasından gider. Şu hâlde millet maarif demektir. Evet, Maarif vizyonumuz, millet tasavvurumuzu, millet olma şuurumuzu yansıtır. Geçmişi anlamak, bugünü okumak ve geleceği şekillendirmek istiyorsanız, hepsinden öte güçlü bir millet olma amacını taşıyorsanız, maarif ufkunuzun geniş bir sahayı kapsaması gerekir. İstiklalden istikbale, Türkiye Yüzyılı'nı inşa edecek nesiller yetiştirmek... Bu ilkeyle yürüttüğümüz yeni maarif modelimizle sadece insan yetiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda bir medeniyet inşa etmeye çalışıyoruz.

Eğitimde demokratikleşme, fırsat eşitliği, kapsayıcılık ve etkin katılım anlayışıyla 21. yüzyılın koşullarına uygun bir program uyguluyoruz. Çağın tüm ihtiyaçlarına cevap veren, beceri merkezli şekillenen, milli ve manevi değerlerimizle bütünleşen, çok katmanlı bir metot takip ediyoruz. Müfredatta yaptığımız düzenlemeleri öğretmenlerimizin özlük haklarında ve çalışma koşullarında yaptığımız iyileştirmelerle destekliyor, okul ve dersliklerimizin fiziki ve teknik imkanlarını güçlendiriyoruz. Hükümetlerimizin en büyük yatırımı eğitime, dolayısıyla insanadır. Şu rakamlar bu çabalarımızın sadece özeti durumundadır: Fatih projesi kapsamında 629 bin 277 etkileşimli tahtayı sınıflarımıza kurduk. Öğrencilerimize tam 2 milyon 7 bin tablet bilgisayar dağıttık. 2002'de 13 bin 851 olan kütüphane sayımızı 40 bin 944'e çıkardık. Bugüne kadar 4 milyar 78 milyon adet ders kitabını evlatlarımıza ücretsiz olarak ulaştırarak velilerimizi önemli bir mali külfetten kurtardık.

Bu sene de çocuklarımız okula başladıklarında kitaplarını masalarında hazır bulacak hem kendilerinin hem de ailelerinin kafası rahat edecek. Laboratuvar sayımızı 21 bin 849'dan 49 bin 666'ya yükselttik. Bilim ve sanat merkezlerimizin sayısını son 22 yılda 20 kat artırarak 364'e çıkardık. 23 yıl önce yalnızca 2 bin 791 spor salonumuz vardı. Bugün itibarıyla 81 ilimizde tam 12 bin 214 spor salonumuz gençlerimizin hizmetinde.

Eğitime ayrılan toplam bütçe 2002 yılında yalnızca 10,44 milyar liraydı. 2025 yılında eğitime tahsis ettiğimiz bütçe tam 2 trilyon 186 milyar liradır. 821 binden fazla öğretmenimizin atamasını yaparak eğitim ordumuzun gücüne güç kattık. Yalnızca altyapı eksiklerini gidermekle kalmadık, eğitim sistemimizi felç eden yasakları kaldırdık. Adaletsiz uygulamalara ve katsayı zulmüne son verdik. Eğitimde fırsat eşitliğini en ince ayrıntısına kadar yeniden hâkim kıldık. Eğitim öğretim desteklerimizle, yatırımlarımızla, reformlarımızla, hizmet ve eserlerimizle Türkiye'nin yarınlarını inşa edecek kuşakların önünü açtık. Burada saymaya kalksak saatlerimizi, hatta günlerimizi alacak daha nice çalışmayı, yeniliği, düzenlemeyi hayata geçirdik. Bundan sonra da aynı aşkla bu ülkenin aydınlık yarınlarını inşa edecek gençlerimiz için çalışmayı inşallah sürdüreceğiz.

Burada şu hususu da vurgulamakta fayda görüyorum. Evet, teknoloji çok hızlı bir şekilde ilerliyor. Eğitim teknikleri, öğrenme biçimleri, bilgiye ulaşma ve analiz yöntemleri her geçen gün çeşitleniyor. Yapay zekanın, nükleer bilimlerin, havacılık ve uzay teknolojilerinin, bilişim ve yazılım sektörlerinin geldiği baş döndürücü noktanın, inanıyorum ki sizler de farkındasınız. Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizle biz de tabii ki bu sürece en etkili şekilde uyum sağlıyor, hatta çoğu zaman liderlik ediyoruz. “

Muhabir: EZGİ KARABACAK