Gündem

EĞİTİM SENDİKALARI TEK SES OLDU “Yapılan yanlıştan çok geç olmadan geri dönülmeli”

NEVAL ARSLAN //Muğla’da eğitim sendikalarına üye öğretmenler, öğretmenlik meslek kanuna karşı, tepki amaçlı iş bırakma eylemi gerçekleştirerek, Menteşe Sınırsızlık Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.

Öğretmenlik Meslek Yasası ve kariyer basamakları sınavına karşı tepki gösteren 14 farklı eğitim sendikasına üye öğretmenlertüm Türkiye’de eş zamanlı iş bırakma eylemi yaptı.

Muğla’nın Menteşe ilçesi Sınırsızlık Meydanı’nda bir araya gelen öğretmenlere, Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Cumhur Çoban, CHP Muğla İl Başkanı Adem Zeybekoğlu ve Atatürk Düşünce Derneği Muğla Şube Başkanı Cahit Yaka ve vatandaşlar destek verdi.

14 eğitim sendikasının bir araya geldiği iş bırakma eyleminde şarkılar eşliğinde eğlenilerek, “Kurtuluş yok, tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Susma haykır, mülakata hayır” , “Bilimsel, laik, kamusal eğitim” şeklinde slogan atıldı.

“ÇOCUKLARIN GELECEĞİNE SAHİP ÇIKMAYI GÖSTERMENİN GÜNÜ”

Ardından ortak yapılan basın açıklamasını, Eğitim İş Sendikası Muğla Şube Başkanı Ahmet Çakanel ce Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran okudu.

Açıklamada, “Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) düzenlemesine yönelik yoğun tepkilere rağmen, MEB ısrarla somut bir adım atmamaktadır. Öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunları Milli Eğitim Bakanlığı’nın gündeminde değildir. Yıllardır ekonomik, sosyal ve özlük haklarımıza ve geleceğimize yönelik taleplerimiz görmezden gelinmekte, insanca yaşam ve insan onuruna yakışır ücret taleplerimiz yok sayılmaktadır. Bugün eğitim emekçisinin, haksızlıklar karşısında susmayacağını, baskılara boyun eğmeyeceğini, mesleğinin onuruna, çocuklarının geleceğine sahip çıkacağını göstermenin günüdür” denildi.

“BUGÜN ‘ARTIK YETER’ DEMENİN, HAFİFE ALANLARI UYARMANIN GÜNÜDÜR”

“Yıldan yıla haklarımızı gasp ettiler; bizi ayın daha başında kara kara ay sonunu düşünür hale getirdiler; evimize başımız dik, sınıflarımıza kafamız rahat girmemizi engellediler; Öğrencilerimize laik, bilimsel, kamusal, eşit ve çağdaş bir eğitim vermemizin önüne geçtiler, yaşanabilir bir emeklilik hayalimizi bile çaldılar; sistematik itibar suikastleri düzenlediler, şimdi ise bu tabloyu daha da beter hale getirecek, hakaret niteliğindeki bir öğretmenlik meslek kanununu önümüze getirdiler” şeklinde ifadelerin kullanıldığı açıklamada, “Onlar, elimizde kalanlarda da gözü olduğunu gösterdi; şimdi biz de haklarımızı ve saygınlığımızı teslim etmeye niyetimiz olmadığını göstereceğiz! Bugün ‘artık yeter!’ demenin, hafife alanları uyarmanın günüdür. ‘Öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleğidir’ dedik. ‘Her öğretmen uzmandır, diploması da uzmanlık belgesidir. Siz kendi diplomalarınıza bakın’ dedik. ‘Teslim edilmesi gereken haklarımızı yeni ve keyfi şartlara bağlayan, ezbere dayalı bir sınav sonucunda bizi yeni sıfatlarla ayrıştıracak olan, okullarda çalışma barışını bozacak ve öğretmenin mesai saat dışındaki vaktini de gasp etmeye niyetli bu kanun, sadece eğitim emekçileri açısından değil, tüm eğitim sistemi açısından büyük bir tehdittir’ dedik. Fakat, hükümet bu konuda geri adım atmayacağını gösterdi” denildi.

“DERS VERECEĞİZ”

Haklı mücadelen vazgeçmeyeceklerini belirten öğretmenler, “Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrımız; Kariyer basamakları sınavını yapmaması ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu bütün sonuçlarıyla birlikte derhal iptal etmesidir. Eğitim sendikalarının ortak sesi duyulmalı, yapılan yanlıştan çok geç olmadan geri dönülmelidir. Öğretmenlerin mesleki birikimini ve niteliğini yok sayan kariyer basamakları uygulamasının öğretmenlik mesleğinin saygınlığını daha da düşürmesine karşı hiçbir eğitim emekçisinin, eğitim alanında örgütlü hiçbir sendikanın sessiz ve tepkisiz kalması beklenemez. Bugün ülkemizin her tarafında, Türkiye sendikal mücadele tarihinde neredeyse benzeri olmayan bir ortak duruş birlikteliği oluşturulmuştur. Bugün 14 eğitim sendikası olarak üretimden gelen gücümüzü kullanacak, iş bırakarak kararlılığımızı gösterecek, ders vereceğiz” dedi.

14 EĞİTİM SENDİKASININ BİR ARAYA GELDİĞİ İŞ BIRAKMA EYLEMİNDE TALEPLER ŞÖYLE SIRALANDI:

“Bizler, 19 Kasım 2022 tarihinde yapılacak kariyer basamakları sınavının iptal edilmesini, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, TBMM’de yeniden ivedilikle ele alınarak yeni bir meslek kanununun tüm eğitim sendikalarının ve öğretmenlerin görüşleri alınarak düzenlenmesi için bugün iş bırakıyoruz. Bizler, eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ayrım gözetmeksizin tüm eğitim emekçilerine bir maaş tutarında ödenmesi için bugün iş bırakıyoruz. Bizler, kamu emekçilerinin yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret alması için bugün iş bırakıyoruz. Bizler, 3600 ek gösterge düzenlemesinin eksik olduğunu görüyoruz ve 1. dereceye gelmiş tüm kamu emekçilerine 3600 ek gösterge verilmesi için bugün iş bırakıyoruz. Ataması yapılmayan ve bu nedenle özel sektör eğitim kurumlarında köle gibi çalıştırılan öğretmenlerin de insan onuruna yaraşır hak ve ücrete ulaşmaları için iş bırakıyoruz. Bizler, eşit işe eşit ücret ilkesine uygun olarak farklı ücret ve istihdam şekillerine son verilmesi, 4bli sözleşmeli tüm kamu emekçilerinin kadroya geçirilmesi için bugün iş bırakıyoruz. Bizler, fiilen görevde olan kamu emekçilerine uygulanan mülakat uygulamasına son verilmesi için bugün iş bırakıyoruz. Bizler, tüm kamu emekçilerine sosyal devlet ilkesi gereği ayrım yapılmaksızın; giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı, aile ve çocuk yardımlarının iyileştirilmesi ve vergi dilimi adaletsizliğine son verilmesi bugün iş bırakıyoruz. Öğrencilerin en temel hakkı olan eğitim, barınma ve beslenme haklarının, sosyal devlet anlayışıyla devlet güvencesine alınması ve kamusal eğitim sağlanması için bugün iş bırakıyoruz.Tarih, eğitim emekçilerinden, çocuklarımızın geleceğinden ve nitelikli eğitim hakkından yana olanları mutlaka yazacaktır. Emeğimize, alın terimize ve mesleki itibarımıza saldıranlar ile çocuklarımızın nitelikli eğitim hakkını gasp edenler ise tarihle yargılanacaktır. Bir Başöğretmenin kurduğu ülkede eğitim emekçisini değersizleştirmek, Başöğretmenimizin yeni nesilleri emanet edecek kadar güvendiği öğretmenlerin uzmanlığını kendi yeterliliğine bakmadan teste tabi tutmak, öğrencileri Anayasal hakları olan laik, bilimsel ve kamusal eğitimden mahrum bırakmak kimsenin haddi değildir. Bu gerçeği anlamayanlara cevabımızı hep birlikte vereceğimiz mücadeleyle göstereceğiz. Eğitim emekçileri, kariyer basamakları sınavının iptali, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yeniden düzenlenmesi, yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret artışı, güvenceli iş, kamusal ve demokratik eğitim mücadelesini sürdürmeye kararlılıkla devam edecektir. Birlikte güçlüyüz birlikte başaracağız.”