Sinan Boyacı

Muğla’nın Fethiye ilçesinde 2019 yılında kurulan ve uzun yıllardır çalışmaları devam eden Fethiye Yerel Tohumlar Derneği, kurulmasının ardından en büyük hedeflerinin Fethiye’ye Zehirsiz Tarım Okulu açılmasını istediklerini belirtti.

Dernek Başkanı Yeter, “1967 Ardahan Göle doğumluyum. İstanbul'da büyüdüm, 1985 de hayatımın üniversitesi dediğim İş Bankası’na da çalışmaya başladım. İstanbul'da çeşitli şubelerin ardından 1999'da Koşuyolu şubesinden Fethiye'ye geldim. 2007’de emekli oldum. Eşim de bankadan emekli, bir kızımız var Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nden mezun oldu. Emekli olunca başta Atatürkçü Düşünce Derneği olmak üzere bir kaç dernekte aktif görevler aldım. 2006 yılında Yerel Tohumların satışına yasak getirilince birçok yerde başlayan tohum takas etkinliklerini Fethiye’de Cumhuriyet Kadınları Derneği bünyesinde başlatmış olduk. Yedi yıllık köy çalışmaları, üreticilerle iletişim, yerel tohumların toplanıp takas yapılması, üretilmesi, üreticilere pazar oluşturulması çalışmalarının neticesinde 2018 yılında üreticilerle birlikte Tarımsal Kalkınma Kooperatifini kurduk. Kooperatifin kurulmasının ardından yerel tohum çalışmalarının gönüllü olarak, özellikle eğitimle yol alması için, 2019 yılında Fethiye Yerel Tohumlar Derneği'ni kurduk. Salgın dönemine denk gelmesi birçok çalışmamızı ertelememize neden oldu. Ancak biz buna rağmen tohumlarımızı ektik, yüzlerce fideyi üyelerimize ve isteyenlere ücretsiz olarak ulaştırdık. Hedefimiz Fethiye de Zehirsiz Tarım Okulu açılmasına destek vermek” dedi.

“HER AÇIDAN ÇOK VERİMLİ TOPRAKLAR”

Projelerinin kabul edildiğini ve uygulamaya geçmesini beklediklerini söyleyen Dernek Başkanı Yeter, “Ekolojik eğitim projemizi Fethiye Milli Eğitim Müdürlüğüne sunduk ve kabul edildi. Uygulamaya geçmesi için protokol imzaladık ve Mart-Nisan 2021 tarihinde uygulamaya geçmesini bekliyoruz. Öğretmenler için uygulanacak bu projenin ardından öğrencilerin de uygulamalı tarım eğitimi almaları ile ilgili proje çalışmamız da devam etmektedir. Bunun için önce Yerel Tohum tanımını yapmak gerekiyor. Aynı bölgede, ait olduğu topraklarda uzun yıllar üretilmiş, o toprakların havasına suyuna alışmış, zararlılara karşı dayanıklı nenelerimizden kalan ekildiği toprakların özelliğini taşıyan Atalık tohumlardır. Muğla ve bölgesi her açıdan çok verimli topraklara sahip. Hem tohum çeşitliliği açısından hem de endemik yapısı nedeniyle özel bir bölgede yaşıyoruz” dedi.

“YER ARAYIŞI İÇİNDEYİZ”

Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin kurduğu tohum bankasında Fethiye'den teslim edildiğini vurguluyan

Dernek Başkanı Ebru Oğuzhan Yeter, “Bankada 800'ün üzerinde Atalık tohum bulunmaktadır. Ayrıca onlarca çeşit aromatik birlikler mevcuttur. Bir yıl oldu derneğimiz kurulalı, henüz bir dernek binamız yok, salgın nedeniyle de bazı konular aksadı, yer arayışı içindeyiz.  Çeşitli belediyelerle çalışmalarımız hakkında görüşmelerimiz var. Birçok yerde dernek ve koop. Kurulması için fikirsel olarak destek verdik. Burslu öğrencilerimiz var, İmece'yi hayata geçirdik, üreticilerin çocuklarının tarım eğitimi almaları için destek veriyoruz. Bunların devamı için desteğe ihtiyacımız var. Dernek tüzüğümüzde de yer aldığı gibi hiç bir AB-D fon hibe ya da desteğinden asla yararlanmadık ve bundan sonra da olmayacak. Çevremizden aldığımız destek, bize duyulan güven bizim yapacaklarımızın teminatıdır. 34 üyemiz var hepsi çok duyarlı, çok değerli insanlar. Onların varlığı bize güç veriyor.

En çok istediğimiz şey ülkemizde Bağımsız Tarım Politikaları uygulanması. Atalık yerel tohumlarımızın gerçekten korunması. Bazılarının hayali için tohumlarımızı satmaması. Zehirsiz Tarım Okulları ile uygulamalı eğitimler yapılması. Atatürk Orman Çiftliğinin Kuruluş İlkelerinin hayata geçmesi ve herkesin güvenli gıdaya ulaşabilmesi” şeklinde konuştu.

“TOPRAK TIPKI KADIN GİBİDİR”

Kadınların üretimdeki yerine değinen Yeter, son olarak şunları dil getirdi: “Toprak tıpkı kadın gibidir. Toprak Ana'dır Analar devrimcidir. Bu yüzden biz kadınlara çok önemli görevler düşüyor. Çalışmak çok çalışmak, üretmek, sorgulamak, yaratmak, yaşatmak zorundayız. Biz kadın erkek eşitliğinden yanayız, kadınların haklarını sadece kadınlarla değil kadın erkek birlikte koruyabiliriz. Kadınlar balkonunda bahçesinde saksısında kendi yerel tohumlarını eksin, çocuklarına öğretsin. Mutlaka derneklerde kadın kooperatiflerinde görev alsın, kadının elini atıp ta başaramayacağı hiç bir iş yoktur. Kadın isterse başarır. Biz gönüllü olarak çıktık yola. Başta Atamıza, vatanımıza, milletimize olan borcumuzu ödemek için. Ülkemizin tam bağımsızlığı için milli bir mücadele olarak gördüğümüz Atalık yerel tohumlarımıza sahip çıkıyoruz. Yolumuz uzun zorlu ancak başarmak imkânsız değil” dedi.