Muğla’nın Menteşe ilçesinde 13 yıldır hizmet veren Ares İlaçlama sahibi Sabri Yaşar (33), "Sorununuzu Çözeriz" sloganıyla başladıkları ilaçlama sektörüne 2020 yılında dezenfekte işlemini de ekleyerek her alanda iddialı olduklarını dile getirerek, “Coronavirüse karşı en etkili yöntem gümüş iyonu ile dezenfekte” dedi.

Sinan Boyacı

Muğla’nın Menteşe ilçesinde hizmet veren Ares İlaçlama sahibi Sabri Yaşar 13 yıl önce bu sektöre babasının yönlendirmesiyle girdiğini ve aynı zamanda ziraat mühendisi olduğu söyleyen Yaşar, 2012 yılında babasının vefat etmesinin ardından Ares İlaçlama Şirketini bugünlere getirdiğini söyledi.

Sabri Yaşar, “2007 yılında babamla birlikte öyle bir iş kolunu değerlendirmemiz gerektiğini düşündük, 2012 yılında babamı kaybettim, benim için çok zor bir dönemdi. Anlatması tarif etmesi zor. O günlerden beri de istikrarlı bir şekilde çalışmaya devam ediyorum. Bugün insanlar evlerinde veya işyerlerinde bir böcek (haşere) yâda fare (kemirgen) sorunu ile karşılaştıklarında ilk kendileri bu sorunu çözmeye çalışıyorlar, çözemedikleri takdirde bizim gibi firmalardan yardım talebinde bulunuyorlar. Bizim sloganımız hemen devreye giriyor "Sorununuzu Çözeriz". Firmamız ev, apartman, site, ortak kullanım alanları, işletmeler, şirketler, kamu binaları vb birçok yerin ilaçlamasını yapmaktadır” dedi.

“ÜZERİMİZE DÜŞENİN FAZLASINI YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Ares İlaçlama sahibi Yaşar, ülkemizde son günlerde yaşanmakta olan Covid- 19 salgını ile mücadelede kendilerinin de çok hassas olarak çalıştıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Muğla'da ilk dezenfeksiyon uygulamasını Mart ayında İtalya'dan özel bir şirkete gelen tırları dezenfekte ederek biz başlattık. Sonra da diğer sektörlerden, farklı alanlardan işletmeler, apartmanlar ve şirketler dezenfeksiyon uygulamasını bize yaptırmaya başladılar. Bu uygulama ilaçlama gibi uzun süre kalıcılığı olan bir şey değil. Dezenfekte ettirdiğiniz alanı insanların sürekli girip çıktığı, hava teneffüsünün ve temasın fazla olduğu yerlerden, en azından iki haftada bir ‘gümüş iyonu’ ile dezenfekte ettirmeniz gerekmektedir. Bize gelen telefonlardan anladığımız kadarıyla salgının hız kesmeden devam ettiğini anlamaktayız. Yasakların olduğu dönemde bile bize bugünkü kadar pozitif vaka veya karantina ev dezenfektesi gelmemişti. Biz Ares İlaçlama olarak üzerimize düşenin fazlasını yapmaya çalışıyoruz. Tüm bu alanların dezenfeksiyon uygulamasını gerçekleştirdikten sonra giydiğimiz tüm herşeyi imha ediyoruz, teçhizatlarımızı, makinemizi vb. steril ediyoruz. Hepimizin sağlığı için önemli olan ve yapılması gereken de budur” diye belirtti.

“HER ŞEYİ GÜMÜŞ İYONU İLE DEZENFEKTE EDİYORUZ”

Yaşar, apartmanların vb. yaşam alanlarının dezenfekte edilmesi önemli olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi: “Bizler bir apartmanın dezenfekte işlemini gerçekleştirmeye geldiğimizde çatı girişinden sığınaklara kadar olan her ne varsa dezenfekte ediyoruz. Korkuluklar, kapılar, asansör, zil ve aydınlatma düğmeleri. Aklınıza gelebilecek, temas edilen her şeyi steril hâle getiriyoruz. Bu işyerlerinde de böyle, pos cihazından tuvaletlerine kadar, hesap makinesinden oturduğunuz sandalye masaya kadar her şeyi gümüş iyonu ile dezenfekte ediyoruz ve Muğla halkımıza güvenli bir ortam sağlıyoruz ve kendilerinin de bazı kurallara uyarak daha sağlıklı ve korunaklı olmalarını tavsiye ediyoruz. İlaçlamadan bahsedecek olursak bizim kullandığımız ilaçlar Sağlık Bakanlığından onaylı halk sağlığına uygun ilaçlardır. Bizim ilaçlamalarımız işgücünü engellemez, biz ilaçlama yaptık diye insanların işleri yarım kalmaz, herkes çalışmasına devam edebilir. Ev ise insanların evlerinden çıkmalarına gerek kalmaz. Bizim ilaçlarımız halk sağlığına zarar vermez. İstenildiği takdirde jel uygulaması da yapıyoruz. Kısaca anlatmak gerekirse, sorunlu bölgelere sıkılan jel içindeki etken maddesi olan ‘fipronil’ sayesinde haşereyi kendine çeker ve yuvasında birbirleri arasında savaş çıkmasını sağlar. Yaptığımız uygulamaların fiyatlandırması şuan olması gerekenin kat kat altındadır. Çoğu ilacımızın yurtdışından geldiğini düşünürsek bugünkü kur oranlarıyla oldukça maliyetli gelmektedir. Fakat Muğla halkını mağdur etmemek adına fiyatlarımızı esnek tutmakta olup hâlâ iki yıl öncesinin fiyatlarıyla iş yapmaktayız” dedi.

“ANLATSAM ROMAN OLUR”

İlaçlamayla ilgili başından geçen bir olayı anlatan Sabri Yaşar, “bir keresinde müşterimiz bizi arayıp fare sorunlarının olduğunu dile getirdi. Bir giyim mağazasıydı. Benimde o güne kadar canlı fare görmüşlüğüm yoktu. Mutfak bölümünde gördüklerini söylediler. Bende "Tamam" diyip kemirgen istasyonlarını kurmak için mutfağa yöneldim. Çalışanlar çok korkmuşlardı. "Mutfağa girince kapıyı kapatır mısınız?" dediler, "Tabii" diyip kapıyı kapattım. Bir yandan istasyonların yemlerini koyuyorum ama birinin de beni izlediğinin farkındayım. Kafamı kaldırdığımda tezgâhın üstünde onu gördüm, beni izliyordu, ama o fare falan değildi bildiğiniz kediydi. Yavaşça ayağa kalktım. Çek pas varmış içeride, artık ne kadar hayat tecrübesi varsa hayvanın çek pası alışımdan saldıracağımı anladı ve ilk hamleyi o yapıp olduğu yerden üzerime atlamaya çalıştı. Küçücük mutfakta baya bir hengâme kopardıktan sonra kapıyı açıp "Kaçınnn" diye bağırdım. Çalışanlar önden, ben arkalarından, benim arkamdan da fare dışarıya doğru koşuyoruz. Neyse ki dışarıda icabına baktım ama ben bu kadar çılgın ve büyük bir fare görmedim” dedi.