Türkiye’de ne kadar sığınmacı, kaçak olduğu ve bölgesel dağılım oranlarının tam olarak tespit edilmesi amacıyla sokağa çıkma yasağı ile birlikte kapalı nüfus sayımı yapılması gerektiğinin söyleyen İyi parti Muğla İl Başkanı Davut Cumhur Akmeşe şunları söyledi.

Yükümlüler fidanlarla ‘Yeşil Vatana’ katkı verdi Yükümlüler fidanlarla ‘Yeşil Vatana’ katkı verdi

‘bugün ülkemizde adeta demografik bir işgal hareketine dönüşen kontrolsüz göç ve sığınmacı politikaları hakkında İyi Parti’mizin görüşlerini sizlerle paylaşmak için karşınızdayım. Bu vesile ile hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. 2011 yılında başlayan Suriye İç Savaşı’ndan bugüne kadar 13 yıl geride kaldı. İktidar partisi, ülkemizin çıkarlarına ve güvenliğine doğrudan hiçbir tehdit oluşturmadığı halde Suriye iç savaşına müdahil oldu ve sınırları iki yönlü açmak gibi akıl almaz bir politika uyguladı.

Dünyanın çeşitli yerlerinden ülkemize gelen İslamcı terör örgütleri Türkiye üzerinden Suriye’ye kaçarken, iç savaştan kaçan milyonlarca insan da Türkiye’ye geçti.

İlk başta ‘Ensar-Muhacir’ kavramı üzerinden insani bir politika olarak taktim edilen politika neticesinde; Bugün itibari ile ülkemize giren sığınmacı ve kaçak sayısının 10 milyonun bile çok üzerinde olduğu ifade ediliyor. Bu artık bir insani politika değildir. Karşı karşıya kaldığımız şey, ülkemizin milli beraberliğini ve bütünlüğünü tehdit eden bir beka meselesidir. Hiçbir ülke kendi kendini imha edecek böyle bir politikayı uygulamaz. Hiçbir millet bugün ve gelecekte ulusal birliğini kültürünü ve yaşam tarzını bu denli tehdit eden bir politikaya göz yummaz. İyi parti olarak, bizim de bu meseleye göz yummayacağımızı buradan bir kez daha ilan ediyorum. Bizler partimizin kuruluşundan bugüne her zaman hamaset yerine makul ve mantıklı icraatları savunduk. Çünkü biz bu meseleyi bir istismar alanı değil, gerçek bir beka sorunu olarak görüyoruz. Bu çevrede sığınmacı ve kaçakların ülkelerine geri gönderilmesi konusunda kapsamlı bir çalışma yapan tek partiyiz. Adına Milli Göç Doktreni dediğimiz ‘planlı geri dönüş’ programı ile hem iktidara gelince bu problemi nasıl çözeceğimizi anlattık. Hem de iktidara ve devleti yönetenlere bir yol haritası sunduk. Ama iktidar 13 senedir uygulamış olduğu politikaya ısrarla ve inatla devam ettiğini ve edeceğini göstermiş durumdadır. Zira Türk Vatanını ve Türk vatandaşlığını peşkeş çekmeye devam etmektedir. Bu noktada sizlere bazı dehşet verici rakamlardan bahsetmek istiyorum. Malulümüz geçtiğimiz dönemde İç İşleri Bakanı Kayıtlı Suriyelerinin yaklaşık dörtte birinin beyan ettikleri adreslerde bulunamadığını açıklamıştır. 730 bin Suriyelinin nerede olduğunu, ne yaptığı devlet nezdin de meçhuldür. Son yılda ‘konut alana vatandaşlık bedava’ kampanyasıyla yabancılara 309 bin konut satışı gerçekleşti. Konut alanların yaklaşık 4 kişilik bir aile olduklarını varsayarsanız yaklaşık 1 milyon kişi bir şekilde bu yolla Türk vatandaşlığı elde etti. Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu’nun öncülüğünde iyi pati olarak, bu gidişata sessiz kalmayacağımızı herkes iyi bilmelidir.

Genel Başkanımız talimatlarıyla İyi parti olarak, hem Ankara idare mahkemesine hem de Danıştay da yabancılara verilen bu vatandaşların iptal edilmesi için dava açtık. Çünkü bir kez daha vurgulamak isterim ki;  Mübarek vatanımız Türkiye bir kupon arazi, Türk vatandaşlığı ise bir eşantiyon değildir.

Türkiye’nin bir mülteci kampı haline gelmesine asla izin vermeyeceğiz.

Ülkemize yönelik ciddi bir tehdit haline gelen kaçak ve sığınmacılarla ilgili geniş kapsamlı ve akla uygun bir politikanın hayata geçirilmesi için öncelikle ülkemizde ne kadar sığınmacı ve kaçak olduğunun, bunların bölgesel dağılımının oranlarının tam olarak tespit edilmesi bir zaruret haile gelmiştir. Çünkü gerçek sayı s-tespit edilmezse gerçekçi bir politika uygulamak da mümkün olmayacaktır.

Bu sebeple Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu’nun da ifade ettiği gibi iyi parti olarak bizim önerimiz şudur. Kaçakların, sığınmacıların, toplumda zehir saçan sapıkların, tecavüzcülerin ce firari suçluların tespit edilmesi için en kısa zamanda, mümkünse 3 Kasım 2024’de sokağa çıkma yasağı ile birlikte uygulanacak kapalı nüfus sayımı yapalım diyoruz. Çünkü geldiğimiz aşamada kapalı yani sokağa çıkma yasağı ile birlikte uygulanacak kapalı nüfus sayımı yapalım diyoruz.

Çünkü geldiğimiz aşamada kapalı yani sokağa çıkma yasağı nüfus sayımı bir seçenek değil., mecburiyettir ve başka bir çözüm yolu da yoktur. Konuşmama son vermeden evvel, iktidara bir kez daha iyi partinin Milli Göç Doktirinin uygulama çağrısı yapıyor. Hepinize saygılarımı sunuyorum.” dedi.

Editör: Haber Merkezi