Kadir Gecesi ve Hikmeti

Kadir Gecesi ve Hikmeti

.

A+A-

Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan ayının son günlerine yaklaştığımızda bizi bin aydan daha hayırlı olan bir gece karşılamaktadır. Bu gece, adına sure de indirilmiş olan Kadir gecesidir. Kadir kelimesi şeref, hüküm, güç, değer gibi anlamlara gelmektedir. Kadir gecesi Kur’an’da açıkça bahsedilen bir gecedir. Nitekim Kur’an’ın 97. Suresinin adı da Kadr suresidir. Bu surede Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in bu geceden itibaren nazil olmaya başladığı, bu mübarek gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu, meleklerin ve Cebrail’in (as), Allah’ın izniyle her bir iş için inip durdukları ve bu gecenin tan yeri ağarıncaya kadar esenlik dolu olduğundan bahsedilmiştir.1

Kadir suresinin Ramazan ayı içinde bir gün olduğu belli iken bu ayın kaçıncı gününün Kadir gecesi olduğu belirtilmemiştir. Lakin sahabelerden gelen rivayetlere baktığımız zaman bu mübarek gecenin Ramazan ayının 27. gecesine tekabül ettiğini anlıyoruz. Kadir gecesinin tarih olarak net bir şekilde bilinememesinin hikmeti üzerine tefekkür eden alimler, bu durumun gecenin feyzinden istifade etmek için daha müsait olduğunu belirtmişlerdir. Çünkü Kadir gecesinin hangi gün olduğunun belirtilmesi durumunda Müslümanların yalnızca o geceyi ihya edip diğer gecelere benzer hassasiyetle yaklaşamamaları ihtimali söz konusuydu. Halbuki kısmî belirsizlik müminlerin Kadir gecesi ümidiyle bütün Ramazan gecelerine aynı hassasiyetle yaklaşıp, bu geceleri ibadet şuuru içerisinde geçirmelerine sebebiyet vermesi daha olası bir durumdur. Bununla beraber Kadir gecesinin bildirilmemesi yoluyla Müslümanların kasıtlı bir şekilde ona saygısızlık göstermelerinin veya tâzimde mübalağaya kaçmalarının önü kapanmış olur.2

Kadir gecesinin önemine işaret eden bir hadiste, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanma imkânına sahip bulunmalarına karşılık müslümanlara Kadir gecesinin verildiği belirtilir.3 Bir diğer hadistede inanarak ve mükâfatını Allah’tan umarak Kadir gecesini ihyâ edenlerin geçmiş günahlarının affedileceği müjdelenmiştir.4 Nitekim Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa da (sav)Ramazanın son on gününe girildiğinde dünyevî işlerden uzaklaşıp i‘tikâfa çekilmiş, geceleri daha çok ibadet ve tefekkürle geçirmiş ve ailesini de bu gecelerde uyanık tutmuştur.5

Bütün bu hikmetleri göz önünde bulunduran müslümanlar, Ramazan ayının son on gecesini, özellikle âlimlerin çoğunluğunun işaret ettiği 27. geceyi, kulluk şuuru içerisinde ibadet ederek ve geçmişte yaptıkları hatalarından tövbe ederek geçirmeye dikkat ederler.Kadir gecesinin müslümanların nezdinde oldukça mühim bir yeri vardır. Bu geceye özel olarak bazı ibadetler yerine getirilir, dualar edilir, ağızdan ve kalpten çıkan her bir kelamda bu gecenin değeri yatmaktadır.

Bu mübarek gecenin tüm İslam alemi için hayırlı olmasını diliyor ve Peygamber Efendimiz (sav)’in Kadir gecesinde tavsiye ettiği dua ile yazımı noktalıyorum:

“Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni de affet!”6

 

 

Bu haber toplam 359 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.