İşçilerin yıllık ücretli izin hakkı Anayasa’nın 50’nci maddesinde işçinin temel hakları arasında yer alıyor. Çalışan, kendi rızası dahilinde bile olsa dinlenme hakkından feragat etmesi kanunen yasaklanıyor.
İş kanununa tabi çalışanların kullanılmayan izin hakları işyerindeki çalışmalarının bitimine kadar koruma altına alınıyor. İşçi bir işyerinde yirmi yıl da çalışmış olsa yirmi yıl boyunca kullanmayıp biriken izin günlerinin parasını işten ayrıldığı tarihteki son ücreti üzerinden alma hakkına sahip oluyor. Yıllık izin ücretlerinin çalışırken ödenmesi kanunen yasaklanıyor.
Bazı işveren, işçinin kullanmadığı izni kullanmış gibi gösterme yoluna gidebiliyor. İşçinin yıllık izinlerini kullandığını ispatlama yükümlülüğü işverene aittir. İşveren, yıllık izinlerinin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamak zorundadır. Fiilen kullanılmayan izinler için işçiden yazı alınması da kanuna aykırıdır.
İşçi ücretli yıllık izin parasını sadece işten çıktığında alabiliyor. Çalışan, haklı bir nedenle işten çıkartılsa bile izin parasını almasına engel teşkil edecek bir durum bulunmuyor. Buna göre işçi, iştenayrıldıktan sonra izin parasını 5 yıl içinde işverenden talep etmesi gerekiyor. Aynı zamanda hukuki işlem için de baş vuruda bulunması gerekiyor.
İşçi iznini kullanmadığı halde işini kaybetmemek için, işveren baskısıyla belge imzalamak zorunda kalabiliyor. Böyle bir durumla karşılaşan işçi, işten ayrıldığında izin parası istemek için kanıt toplaması gerekiyor. Çalıştığı halde yıllık izinde gösterilen günlerde fiilen çalıştırıldığına dair elinde belge bulunan işçi mahkemede hakkını kolaylıkla alabiliyor.
Kullanılmayan yıllık izinlerin ücreti, işyerinden ayrılmadan önceki son ücret üzerinden hesaplanıyor. İzin parası, ödemenin yapıldığı aydaki prime esas kazanç matrahına dahil ediliyor. Aylık toplam matrah asgari ücretin 7,5 katı ve altında ise brüt izin ücretinden yüzde 15 oranında sosyal sigorta primi ve işsizlik sigortası primi kesiliyor. Kalan tutar üzerinden gelir vergisi ve damga vergisi düşüldükten sonra net tutar üzerinden ödeme yapılıyor.
Aylık toplam matrahın asgari ücretin 7,5 katını aşan kısmı prim kesintisine tabi tutulmaz. Bu kısımdan sadece gelir vergisi kesilir.
Kanun maddesinde yıllık ücretli izinler işveren tarafından bölünerek kullandırılamaz ibaresi bulunuyor fakatişçi ve işveren, yıllık ücretli izinlerin bölünerek kullanılması konusunda aralarında anlaşma sağlaması halinde bu durum ortadan kalkıyor. Uygulamada ise genellikle işverenin kararı daha etkili oluyor.
Yıl içinde hastalık ya da diğer konularda alınan izinler yıllık izne tabi olmuyor.
İşçilerin izin süreleri hizmet sürelerine göre belirleniyor. Deneme süreleri de dahil işe başlandığı günden itibaren en az bir yıl çalışmış işçiler yıllık izin hakkı kazanıyor. Çalışma süresi 1-5 yıl arasında olanlara 14, 5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlara 20, 15 yıldan fazla olanlara ise 26 gün izin hakkı tanınıyor.
18 yaşından küçük ve 50 yaşından büyük işçiler, işyerindeki çalışma süreleri kaç yıl olursa olsun yıllık en az 20 gün izin hakkına sahip oluyor.