Neval Arslan
Evli ve 3 çocuk annesi Feriştah Yıldız, 4 yıl önce Muğla’nın Menteşe ilçesine bağlı Denizova Mahallesine yerleşerek, masa başından fabrika başına geçti.
Kadın girişimci Yıldız,Muğla’da yaşayıp 7 yıl mermer fabrikasında muhasebeci olarak çalışırken, 4 yıl önce verdiği cesur bir karar ve yoğun çabalarla zeytinyağı sıkım fabrikası kurdu. Yıldız, Zeytinyağı üretiminin yanında ek olarak kendisi ve ailesinin sağlıklı beslenmeleri için 4 tane büyükbaş hayvan beslediğini belirtti.
Kendi işini kurmaya karar verdiğini anlatan Yıldız, o süreçte yaşadığı zorlukları ailesinin desteğiyle atlatarak bu günlere geldiğini dile getirdi.
KIRSAL KALKINMA DESTEĞİ DÖNÜM NOKTASI
Çocuklarının doğayla iç içe yaşamalarını da düşünerek, bu işe bir akşam eşiyle oturup kendi imkânlarıyla küçük ikinci el makineler alarak zeytinyağı sıkımı yapabilirler mi diye konuşurken başlamaya karar verdiklerini kaydeden Girişimci Yıldız, “Yaklaşık 5 yıl önce Muğla merkezde yaşarken çocuklarımız apartman dairesinde büyüyorlardı. Hafta içi çalışma mesaimiz biter bitmez cuma akşamından eşimin köyü Denizova’ya gelip hafta sonunu geçiriyorduk. Sonra araştırdığımızda kırsal kalkınma desteklemeleriyle, sıfır makineyle ve modern bir işletmeyle daha iyiolacağına karar verdik. Projemiz için gerekli şartlar yerine getirerek kırsal kalkınma hibe desteklemesinebaşvurumuzu 2016 yılında yaptık. Başvurumuzun kabuledilmesinden sonra fabrika binasının kurulumu içinDenizova’da eşimin ailesine ait mülkün bitişiğindekiaraziyi satın alarak işlemleri başlatıp, tam bir yıl içinde15 Kasım 2017’de fabrikayı açtık. Kurulum aşamasındaimar izninden trafo kurulumuna kadar pek çok sorunlakarşılaştık. Satın aldığımız 7 dönüm arazinin içinde 400 metrekaresi kapalı toplam 2 bin metrekarelik fabrikamızın ilkkurulumu için yarısı hibe destekli 1 milyon TL yatırımyaptık. Sonradan bir o kadar daha yatırım yaparak, tümalanın betonlaması ve çeşitli geliştirmeler yaptığımızfabrikamız toplam 2 milyon TL’lik yatırımla şimdikidurumuna ulaştı. Makine parkurunun yanı sıra, depolama için 4 tane 5 tonluk krom tankımız var. Fabrikabinasının yanında, zeytinlerini sıkım için getirenlerinihtiyaçlarını karşılamak amacıyla mutfak, mescit, lavabo, 1 bekleme salonu ve 2 dinlenme odası gibi sosyalalanlarımız da bulunuyor. Finansman olarak bir kısmınıkredi bir kısmını da esnaf kefaletin kredisi kullandık. Ek yatırımlarımızda da bir evimizi satıp, üzerine yine kredialdık. Önümüzdeki sezon verimli geçerse kalan kredileri kapatıp kara geçebilmeyi umut ediyoruz” diye konuştu.
FERİ OLİVE
Marka patentiniişletmeyi kurduklarında aldığını belirten Yıldız, “Feri Olive olarak şu an sadece bulunduğumuz bölgenin zeytinlerinin sıkımını yapıyoruz. Kendi zeytinliklerimiz küçük ve parçalar halinde olduğu için ihtiyacımızı karşılamıyor. Yeni zeytinlikler oluşturmaya çalışıyoruz ama burada araziler parçalı olduğu için tek bir yerde değilde küçük küçük dağınık arazilerde zeytin üretmek zor oluyor. Daha çok müstahsile çalışıyoruz. Sıkım bedeli olarak sıktığımız yağdan aldığımız belli ondalık haklarını türlerine ve sıkımlarına göre gruplandırıp tanklardabiriktiriyoruz. Kendi zeytinlerimizinsıkımını ayrı yapıpdepoluyoruz. Şimdilik sadece toptan satış yapıyoruz.Muğla içi ve dışından çok talep geliyor.Zeytinin, dolayısıyla zeytinyağının tadı iklimine, cinsine, hasat zamanına göre değişiyor” dedi.
“İŞİMDE MUTLUYUM”
Daha önce zeytinyağı fabrikasına girmemiş biri olarak, şimdi makinaları tek başına kullanmanın verdiği gururu yaşadığını dile getiren Yıldız, “Makinayı kullanmanın dışında diğer tüm detaylarına kadar tüm işlerle ben ilgileniyorum.Zorlukları var ama keyifli. Çalışanken sınırlı sorumluluklarınız var ve iş tanımınıza göre yapacağınız işler bellidir. İşinizi yapıp çıkıyorsunuz. Oysa kendi işinizde her şeyin sorumluluğu size ait oluyor. İşletmenin bakımı ve giderinden tutun da müşterilere kadar her şeyle kendiniz uğraşmak zorundasınız. Bütün iş benim üzerimde ama kendi işimde çok daha mutluyum” şeklinde konuştu.
“SAĞLIKLI BESLENMEK ADINA HAYVANCILIK”
Zeytinyağı üretiminin yanında ek olarak kendisi ve ailesinin sağlıklı beslenmeleri için 4 tane büyükbaş hayvan beslediğini belirten Girişimci Yıldız, “Tükettiğimiz süt, peynir, yoğurt ve tereyağını kendim ürettiğim gibi sütün fazlasını da satabiliyorum. Hafta sonunu geçirmek için geldiğimiz bir yerde sürekli yaşamaya başlamak hayatımızı çok değiştirdi. Merkezden gelip köye yerleşmek ilk başta zor oldu. Çocukların eğitimi konusunda ilk başta endişelenmiştik ama büyük kızım iki yıl burada okuduktan sonra fen lisesini kazanınca ne kadar doğru bir karar aldığımızı anladık” diye konuştu.
Eşinin ailesiyle aynı köyde olmalarının büyük avantajını yaşadığını dile getiren Yıldız, ailelerinin destek ve yardımcı olduklarını kaydetti. Yıldız, “Burası şimdilik bir aile işletmesi olduğu için sürekli çalışanımız olmadan ailecek hep birlikte çalışıyoruz ama Ekim-Kasım ayları arası sezonun en yoğun olduğu zaman geçici olarak 5-7 kişi arası çalışanımız oluyor” dedi.
“KÖYÜN KADINLARIYLA BİR PROJEM VAR”
Köyün kadınlarıyla birlikte üretimleri daha organize yapmak için bir projesi olduğunu dile getiren Girişimci Yıldız, “Erkeklerin bir kısmı kadın olduğum için, genç olduğum için başta kuşkuyla yaklaşırken, kadınların tepkisi çok daha olumlu olmuştu. Burada kadınlar çok çalışıyor. Zeytin, sabun, salça gibi kendi ürettiklerinin yanı sıra adaçayı, kekik, mantar gibi doğadan topladıkları organik ürünleri sosyal medyadan tanıtımını yaparak satışlarında yardımcı oluyorum. Kurulu modern ve geniş bir işletmem var. Zeytin sezonundan sonra yılın 12 ayı köydeki kadınların da emeğini değerlendirebilecekleri bir yer haline getirmek istiyorum. Toparlanma aşamasındayız. Kendimle birlikte kadınların emeğini değerlendirmelerine de yardımcı olmak istiyorum” diye konuştu.