Muğla Barosu Doğal Yaşamı Koruma ve Hayvan Hakları Komisyonu avukatları, bugün Muğla Barosu önünde bir araya gelerek sokak hayvanlarının barınaklara toplanmasını ve öldürülmesini öngören yasal düzenlemeye karşı basın açıklaması gerçekleştirdi. Muğla Barosu adına açıklamayı komisyon üyesi Av. Gülsen Çelikoğlu Ernez yaptı.
“Tarihi bir kararın eşiğindeyiz”
“Bugün şu saatlerde, Anayasa Mahkemesi tarafından, 7527 sayılı ‘Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un iptali istemiyle açılan davanın esastan görüşülmesi gerçekleştiriliyor. Tüm Türkiye’den yaşam hakkı savunucuları, katliam yasasının iptal görüşmesinde Anayasa Mahkemesi’ne seslerini duyurabilmek için Ankara’ya yaşam nöbetine gitti. Ankara’daki tüm yaşam hakkı savunucularına, Muğla Barosu ve diğer barolar adına katılım gösteren tüm meslektaşlarımıza destek vermek ve Anayasa Mahkemesi’ne bugün yaşamla ölüm arasında tarihi bir karar vereceğini hatırlatmak için burada toplandık.”
“Kısırlaştır-aşıla-yerine bırak yöntemi terk edildi”
“Bahsi geçen yasa ile 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun temelini oluşturan ve dünyada tüm bilim insanları tarafından kabul edilen ‘kısırlaştır, aşıla, yerine bırak’ yöntemi terk edilmiş; bunun yerine, sokakta yaşayan bütün köpeklerin barınaklara toplanarak hapsedilmesinin ve her türlü bahaneyle öldürülmesinin önü açılmıştır.”
“Irk ayrımıyla ölüm emri veriliyor”
“Bakanlık tarafından hiçbir bilimsel gerçekliğe dayanmayan gerekçelerle belirli ırkların ‘tehlikeli ve yasaklı’ olarak ilan edilerek, sağlıklı, sosyal, yavru, yaşlı, hasta ve her şeyden önce birer canlı olduğu yok sayılarak, yaşam haklarını yok sayarak sadece ırkları sebebiyle öldürülmeleri emredilmiştir.”
“Vahşet yönetmeliğiyle boşluklar dolduruldu”
“Amacı yaşatmak olmayan bu düzenlemeyi izleyen süreçte yayımlanan 13.12.2024 tarihli Hayvanları Koruma Kanununa Dair Uygulama Yönetmeliği ile katliam yasasındaki boşluklar doldurularak, vahşet yönetmeliği çıkarılmış, uygulamada ise telafisi imkânsız hak ihlallerine yol açılmıştır.”
“Toplumun ortak adalet duygusu da zedelendi”
“Bu düzenlemelerin ardından ülkemiz, hak etmediği şekilde bir hayvan düşmanlığına, akıl almaz insanlık dışı cinayetlere, toplu hayvan katliamlarına sahne olmuştur. Sokakta yaşayan çok sayıda hayvan, bireyler ve belediyeler eliyle acı çektirilerek öldürülmüş ya da son derece yetersiz koşullara sahip toplama alanlarında ölüme terk edilmiştir.”
“Vicdandan ve evrensel hukuk ilkelerinden uzak”
“Hayvanların yaşam hakkını yok sayan, kamusal vicdandan ve Anayasa’nın evrensel ilkelerinden uzak bu düzenleme, yalnızca hayvanların değil, toplumun ortak adalet duygusunun da derin biçimde zedelenmesine neden olmuştur. Sahiplenmeyi engelleyici hükümler getirilmiş, üretim ve satış özendirilmiş, hayvanlara yönelik düşmanlık ve ayrımcılık adeta teşvik edilmiştir.”
“Yerinde yaşat ilkesi terk edilmemeli”
“İnsan ile hayvan arasında kurulmuş yüzbinlerce yıllık ortak yaşam kültürünün bir yansıması olan ‘yerinde yaşat’ ilkesi; bilimsel, insani ve hukuki açıdan en makul ve sürdürülebilir yöntemdir. Bu ilkenin terk edilmesi; yalnızca hayvanların yaşam hakkı bakımından değil, toplumsal barış, kamu düzeni ve hukuk devleti ilkeleri açısından da ciddi riskler taşımaktadır. Bu nedenle, 7527 sayılı Kanunun Anayasa’ya açıkça aykırı olduğu ve iptalinin zorunlu bulunduğu kanaatindeyiz.”
“Anayasa Mahkemesi’nin bu düzenlemeye ilişkin vereceği karar, yalnızca hukuki bir değerlendirme değil, aynı zamanda toplumsal vicdanı da doğrudan ilgilendiren tarihsel bir dönüm noktası olacaktır. Bu kapsamda, yaşama hakkını esas alan, kamu vicdanını gözeten ve Anayasa’nın ruhuna uygun bir karar verilmesini bekliyoruz.
Anayasa Mahkemesi’ne sesleniyoruz: Ölümden değil, yaşamdan ve hukuktan yana karar verin, katliam yasasını iptal edin!”
