Ömer Kâmil Yılmaz

Ömer Kâmil Yılmaz

MUĞLA TÜRKÜLERİ’NDE TAŞINMA OLAYI-(I-)

A+A-

Türk Halk kültürü çok zengindir. Bu kültürü zenginleştiren kaynaklar çok çeşitlidir. Örneğin: Her türkünün farklı bir söyleyişi, şekli, metni ve ezgisi vardır. Bu yapı Türk kültür hazinesi zenginleştirmiştir. Türküler, halk tarafından oluşturulur ve yakılır. Bu özellikleri nedeniyle dilden dile, kuşaktan kuşağa aktarılarak gelirler. Bu süreklilik, türkülerin geniş bir coğrafyaya yayılmasını sağlar. Yakılmış her türküde, türkü yakıcısının, yöresine özgü dil ve söyleyiş özelliğini görmek veya duymak mümkündür.

       Türkülerde etkili bir duygu yoğunluğu vardır. Bu yüzden kabulleri çok çabuk olmuştur. Bazı Türkülerde, türkünün doğmasına neden olan olayı,mekanı şahısları ve zamanını anlamak mümkündür. Örneğin: Muğla Pisi’de yaşamış olan Kerimoğlu Eyüp adına oluşturulmuş Kerimoğlu Eyüp Zeybeği” Eyüp’ün öldürüldüğü yerin Yerkesik, Çakallar olduğunu, öldüren kişinin ve sevdiği kızın isimleri belirtmiştir.

       Türküler bir yöreden bir başka yöreye taşınırlar. Bu da taşınan türkünün bazı dizelerinin veya dörtlüğünün değiştirilmesine neden olur. Müziği aynı olsa da söyleyiş özelliğinde ufak farklık yakalamak mümkündür. Bir ilden veya yöreden başka bir ile veya yöreye götürülmüş böyle türkülere Taşınma Türküler denir. Muğla yöresine ait Topallar’ınMemet’in neden olduğu” Pek Yokuşmuş CavırAsar’ın Yolları” dizesiyle başlayan türkünün benzerine, Burdur’da rastlanmaktadır. Örneğin: Muğla’da oluşmuş bu türkünün dizelerinde:

                               “Pek yokuşmuş cavır-asarın yolları

                                Kırılımıvermiş karanfilin dalları.

                                 Yakman da yakman benden başka elleri

                                 Beni de vuran Topallar’ınMemet’i

                                 Hedeman da hedaman ineğiyle danası

                                  Kızı da bana yanmış ne karışır cavır

                                  Bir asardan bir asara geçtin mi?

                                   Akibette yavrum bir kaşık kanımı içtin mi?

                                   On üç on dört delikanlının içinde

                                     Topallar’ınMemet’i seçtin mi?

       H.İ.Altınsoy Muğla Türküleri ve Öyküler.. Granada Yay. 2018 İstanbul

 Aynı türkünün aslından alınıp, Burdur yöresine taşınan versiyonunu görelim.

                                         Ahene yokuşmuş Garasar’ın yolları    

                                         Kırılıdavemiş mor karanfilin dalları

                                         Yakma da Hafize’m benden de başka elleri

                                         Beni de vuran Topallar’ınMemedi.

 

                                         Hadi ülen de hadi üleninegilen danası

                                         Kızı ola da bana yanmış ne garışır anası.

 

                                         Bir asardan öbür asara geçtin mi?

                                         Akibette bir damla suyunu seçtin mi?

                                         On üç on dört delikanlının içinden

                                         Topallar’ınMemet’i seçtin mi?

                                         Nakarat.

Yöre Burdur- Halil İbrahim Çetinkaya’dan Derleyen. Muzaffer Sarısözen

Türküyü Burdur’a taşıyan kişi CavırAsar’ı- Garasar şekline dönüştürüp söylemiş, ama taşınma olduğunu ortadan kaldıramamıştır.

Taşınma türküler, yörelere gezginci halk aşıkları, çerçiler, askerler, deveciler, gelin gidenler, memurlar şeklindeki aracılarla taşınırlar. Tabii taşınan türkünün melodisi aynen kalsa da yukarıda ki örnekte gösterildiği gibi birçok sözcük değiştirilir. Bunu yapan kişi bu türküyü kendine mal etmek için yapar, ama zamanla bunun hangi yöreden taşındığı ortaya çıkar.

       Muğla ve yöresi efsaneler, masallar türküler, ninniler bakımından zengindir. Bu yöreye herhangi bir nedenle gelmiş veya bu yöreden başka illere bir görevle gitmiş kişiler, kendilerine ait olmayan halk kültürü ürünlerini beğenmiş olacaklar ki, yörelerine taşımışlardır. Bu türküyü taşıyan kişinin, bu türküyü söylemesi, türkünün gerçeğini bilmeyenler tarafından yörede, taşıyan kişinin bestesi olduğu yönünde kabul görür, bu yüzden yöre türkü olarak anılır.

Taşımayı yapanlar bazı sözcüklerin karşılığını değiştirir veya bazı dizeleri kendi yöresinde söylenen şekle sokarlar, ancak zamanla bunun taşınma türkü olduğu ortaya çıkar ve itibar göreni ise taşınan değil birinci kaynak oluşturur.

Önceki ve Sonraki Yazılar