NEVAL ARSLAN

Her dönem masaya yatırılan konulardan biri olan erken seçim son zamanlarda sık sık gündeme gelmeye başladı. Muhalefet partileri tarafından grup toplantılarında sürekli gündeme getirilen erken seçim tartışmalarına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan 2023 yılına kadar seçimin yapılmayacağını belirterek son noktayı koymuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın erken seçimeyönelik taleplere cevabı olumsuz olsa da, Muğla’nın Menteşe ilçesinde halkın çoğunluğunun erken seçimde ısrarcı olduğu görüldü. Erken seçimi fuzuli masraf olarak gören vatandaşların sayısı az olsa da, erken seçimiMenteşe ilçesinde vatandaşlara sorduk.

“ÜRETİCİ UNUTULDU”

Seçimin erkenden yapılmasını isteyen Emekli Öğretmen Ruhi Çiçek (62), çiftçiye destek verilmediğini belirterek, üretimin azaldığını, köylünün ve işçi kesiminin yaşam standartlarının düştüğünü kaydetti.

Halkın yeniden tercih yapmak istediğini ifade eden Çiçek, “Seçimin erkenden yapılmasını istiyorum. Halk yeniden tercih yapmak istiyor çünkü seçim çok önemli. Artık halk geçinecek durumda değil. Her ne kadar emeklinin durumu iyi gözükse de, durum iyi değil aslında. Düşük emekli maaş alanların durumları daha da vahim. Bunun içerisinde köylü ve işçi kesimi de var. 750 milyon dolar Yıldırım Demirören’e veriliyor Aydın Doğan’ın gazetesini alsın diye. Bu 750 milyon doları Türkiye’de çiftçiye verip, birazda süspansiyon uygulasaydılar bugün çiftçinin, üreticinin durumu iyi olurdu. Ürettiği ürünleri biz daha ucuza alırdık. Dün ben 15 liraya sivri biber aldım, normal mi? çok pahalı. Türkiye’de biran evvel erken seçimin yapılması gerekiyor. Sandık önemli. Demokrasilerde en güzel şart seçimdir. Seçimle gelenin başımızın üzerinde yeri var. Eğer bu hükümet tekrardan seçimle başa gelirse yine bizim hükümetimiz” diye konuştu.

“ENFLASYONLA ZAM ORANI EŞİT DEĞİL” 

Açıklanan enflasyon oranına inanmadığını belirten Çiçek, “Esnafı, köylüsü işçisi, halk bıkmış vaziyette. Emeklisi zor durumda, çiftçinin üretimi yok. Eskiden Muğla’dan İstanbul’a 140 liraya gidiliyordu. Şimdi ise 280 lira. Mazota, benzine ÖTV artışı çok yüksek oranda geldi. Tüfe çok geride kalıyor. Bana göre Türkiye’de enflasyon oranı yüzde 50’inin üzerinde. Devlet memurlarına, emeklilere ve diğer sektörlerde dâhil az verebilmek için TÜİK oranları düşük tutuyor. Biz emeklilere zam yaptılar. Geçen altı ayda 7 oranında yaptılar şimdi de 7 yapacaklar toplam yüzde 14 zam yapar. Enflasyona baktığımızda yüzde 50.Seçimin biran evvel yapılması şart. Sonrasında gelecek hükümetin bu sorunlar üzerinde değişiklikler yapması lazım. Türkiye zor durumda” dedi.

“ESNAF OLARAK İŞİN EKONOMİSİNE BAKARIM”

Erken seçim ile ilgili düşüncesinin esnaf ve vatandaş olarak farklı olduğunu belirten Mehmet Tandoğduadlı vatandaş, her iki durumda da erken seçim taraftarı olduğunu kaydetti.

Esnaf olarak işin ekonomisine baktığını söyleyen Tandoğdu, “Çok ciddi bir şekilde kirlenmişlik görüyorum. Öncelikle iktidarın kendisini temizlemesi gerekiyor. Reel ekonomi bizde aslında. İnsanlarla konuşuyoruz, hakaret etmeden, kişilik haklarına saygı göstererek. Ben ve çevremdeki herkesi dinlediğime göre herkesin talebi erken seçimin olması. Hükümet meşrutiyetini kaybetti. Adalete de güven kalmadı. En önemlisi bu işin ekonomik tarafının düşünülmesi gerekliliği” dedi.

“ENFLASYON ORANI YALAN”

Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı enflasyon oranının yüzde 10 olduğunu ifade eden Tandoğdu, açıklanan orana inanmadığını dile getirdi.

Hissedilen oranın en az yüzde 50 olduğunu belirten Tandoğdu, “Hissedilen ekonomi ortada ve bu mümkün değil” dedi.

“GÖZLERİNİ HER ŞEYE KAPATAN KESİM VAR”

Tandoğdu şöyle konuştu: “Gözlerini her şeye kapatan bir kesim var. Ben aslen Karadenizliyim. Benim annem iktidara oy veren kesimde ama ben oy vermiyorum. Bir medya var ve hiçbir şeyi göstermiyor. Sadece tek taraflı haber yapıyor. Bir kanalda etin kilosu 40 lira iken başka bir kanalda ise 70 lira. Hangisine inanmamız gerekiyor? Ben halkın tarafındayım. Bu dönemde gazetecilerin bile özgür olduğunu düşünmüyorum.”

“4 AYIN BEDELİ 3 BİN LİRA”

12 ayda 4 ay işletmesinin kapalı kaldığını ve destek olarak sadece 3 bin lira aldığını belirten Tandoğdu, “Hiçbir zaman iktidara oy vermedim. Çünkü beni hiçbir zaman yansıtmadı. Ben 2 tane üniversite bitirmişim ve burada ticaret yapmaya çalışıyorum. Pandemi döneminde, ‘Devlet ne işe yarar’ sorusunu sorduk. Virüs salgını başladı sadece yasaklar geldi. Başka? Vergiler devam etti. Stopajımızda, gelir vergimizde en ufak bir azalma olmadı. Biz bir şey kazamadığımız halde her şey rutin devam etti. 1 sene içerisinde 4 ay dükkân açmadık, 17 gün tam kapalı kaldık. Dün hesabıma 3 bin lira yatmış. Basit usulde bile çoğu işletmeye destek çıkmadı” diye konuştu

“NE BÜYÜYOR?”

“Ekonomisi güçlü olan bir ülkede bu kadar yapılandırma olur mu?” diye soran Tandoğdu, “Sayın Cumhurbaşkanımız açıklama yaptı; ‘Aşılamada dünya 1’incisiyiz. Pandemide ülke ekonomisi büyüyen

Çin’den sonra 2’inci ülkeyiz’ dedi. Ne büyüyor? Hiçbir şey iyiye gitmiyor. Üniversite mezunları olarak halkın arasındayız. İnsanlar aç” dedi.

“TABANDA SIKINTI VAR”

“Ülke bu kadar karışmış durumdayken, iktidarın değişmesi gerekiyor” diyen Osman Yücesoy (33) seçimin erkene çekilmesi tarafı olduğunu belirtti.

İstikrarın değişip, değişmeyeceğinin görülmesi gerektiğine dikkat çeken Yücesoy “Biri çıkıp, ülkenin adaletsizliğinden bahsediyorsa, durumu elekten geçirmek gerekiyor. Şimdiki yönetimin tabanında sıkıntı var gibi duruyor. Şimdiki iktidar tekrardan yönetime gelirse, Melih Gökçek’e bir bakanlık verilmesi gerekiyor” diye konuştu.

“İKTİDAR PARTİSİ KAZANACAK”

Seçimin erkene çekilmesi durumunda iktidar partisinin tekrardan kazanacağını dile getiren Fikret Hoş (60), “Sayın Recep Tayip Erdoğan çok iyi ama etrafına topladıklarından dolayı kaybediyor. Yanındakileri temizleyip seçime o şekilde girmesi gerekiyor. Seçimin erkene alınacağını sanmıyorum ama dediğim etrafındaki çürükler temizlenirse o zaman erken seçimde olsa, zamanında da olsa yine Sayın Tayip Erdoğan kazanır” dedi.

Ekonomik sağlığın bittiğini söyleyen Nahit Yayla (72),ülkede her konuda yıpranma olduğunu kaydetti. Yayla, “Seçim olsa ne olacak olmasa ne olacak. Perişan haldeyiz, durum vahim” dedi.

“ERKEN SEÇİM İSTEYENLERİN VERGİSİ FAZLA GELİYOR”

Yaklaşık 40yıla aşkın Almanya’da çalıştığını söyleyen Ejder Keleş (50) “Hani bu dünyada demokrasi vardı?” diye sordu.

Keleş, “Yalaka değilim. Sayın Erdoğan’la anlaşamıyorlar neden, kimsenin işine gelmiyor çünkü. Türkleri yönlendiremiyorlar artık. Ben AK Partiliyim, Erdoğancıyım. Bana kimse bu doğru bu yanlış diyemez. Madalyanın iki yüzüne de bakmak lazım. Almanlar bir gazeteye baktıklarında her şeye inanıyorlar. Ben öyle değilim. Yazılanların, çizilenlerin hiç birinin doğruluk payı yok. Baskı gören insanların yanında olmak lazım. Yabancı ülke yönetimleri hepsi zenginlere çalışıyorlar. Erken seçimi geç seçime gerek yok. Çünkü neden zenginler pastadan hak alamıyorlar. Deniz kenarında villalarda oturanların vergileri fazla geliyor ya işte onlar erken seçim isteyenler. Oturdukları yerden konuşmayacak kimse. Devletin malı deniz yemeyen keriz anlayışı Sayın Erdoğan’ın gelmesiyle bitti. O yüzden Sayın Erdoğan’ı istemiyorlar ve erken seçim istiyorlar. Adam gibi adam geldi en sonunda. Bu millete bu adam lazım. Yoksa adam olunmaz” diye konuştu.

“ERKEN SEÇİM BOŞA MASRAF”

Erken seçime gerek olmadığını ifade eden başka bir vatandaş ise, “Boşuna masrafa gerek yok. İktidarın yerine gelecek başka bir parti yok” dedi.