Müzik, insan ruhuna hayat veren,dinlenildiği ortama, duruma  göre farklı enerjiler yükleyebilme potansiyeline sahipolan bir daldır. Bazen yolculuk esnasında şarkı söylemek bile insanı rahatlatır. Bazen de dinlemek ayrı bir haz verir. Şahsen hayatımda bir şeyler yolunda gitmediği zaman, bende kendimi müziğin şefkatli kollarına bırakırım.

Televizyonda yayınlanan müzik programlarını izlemeyi çok severim,biraz olsun hayat enerjimi yükseltiyor çünkü.

Müziğin tarihçesine baktığımızda ilk   atılımın, antik müzik çağı olarak bilinen dönemde gerçekleştiğini görüyoruz. Bilim insanları ortaya dökülen ilk şarkının Sümerlere ait olduğunu belirtiyor. Tam 3400 yaşında olan bu şarkının 1950'li yıllarda  antik UGARİT kentinde bulunan tabletin üzerinde yazdığı belirtiliyor.1972 yılında Anne DROFKORN KİLMER tarafından  bu şarkı, bugün modern dünyada kullandığımız yedi notalı DİYATONİK dizeye uyarlanmış.

AMASYA DARÜŞŞİFASI:

Yıldız hatun tarafından yaptırılan Darüşşifada ,ruh hastaları müzik ve su sesiyle tedavi ediliyormuş.

EDİRNE DARÜŞŞİFASI :

Osmanlı’nın  sosyal devlet anlayışıyla insana verilen değeri gösteriyormuş vehastalar güzel koku terapisiyle tedavi ediliyormuş.

EDİRNE DARÜŞŞİFASI : 1488 yılında 2.Bayezid tarafından yaptırılmış gibi birçok bilginin varlığı görülmektedir.

Dolayısıyla ,Müzik evrenseldir tezi kendini doğruluyor.

İnsan psikolojisinin zorlu evrelerden geçtiği bu günlerde, pozitif enerjimize katkı sunacak olan müziğe daha fazla ihtiyacımız  var gibi..

Sevgiyle kalın