ÖLÜ DENİZ KAPLUMBAĞALARIN MİDESİNDE PLASTİK TESPİT EDİLDİ

ÖLÜ DENİZ KAPLUMBAĞALARIN MİDESİNDE PLASTİK TESPİT EDİLDİ

Atlantik'ten 110 milyon yıl önce göç ederek Akdeniz'e gelen deniz kaplumbağaları, atık plastikler, petrol sızıntıları ve kontrolsüz balıkçılık ve küresel iklim değişikliği tehdidi altında yaşam mücadelesi veriyor.Araştırmalar, Akdeniz'deki atıkların yüzde 95'ini plastik maddelerin oluşturduğunu, Akdeniz'de bir kilometrekarede 5 milimetreden küçük 1,25 milyon plastik parça bulunduğunu gösteriyor. Bu canlıların neslinin yok olmaya başlaması...

A+A-

Atlantik'ten 110 milyon yıl önce göç ederek Akdeniz'e gelen deniz kaplumbağaları, atık plastikler, petrol sızıntıları ve kontrolsüz balıkçılık ve küresel iklim değişikliği tehdidi altında yaşam mücadelesi veriyor.

Araştırmalar, Akdeniz'deki atıkların yüzde 95'ini plastik maddelerin oluşturduğunu, Akdeniz'de bir kilometrekarede 5 milimetreden küçük 1,25 milyon plastik parça bulunduğunu gösteriyor. Bu canlıların neslinin yok olmaya başlaması deniz ve kıyı ekosisteminin dengesi açısından önemli pek çok soruna işaret ediyor.

2 YILLIK VERİ

Muğla, Hatay, Adana, Antalya, İstanbul ve Rize'de ayrı ayrı çevresel araştırmalar yürüten Deniz Kaplumbağası Araştırma Kurtarma Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER), Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği (SAÇEVKO) ve Dünya Doğayı Koruma Vakfının (WWF) 2 yıllık verileri paylaşıldı.

Projenin görselleri ise deniz kaplumbağalarının yuvalama alanı olan Türkiye'nin en batı kıyısı İztuzu ve en doğu noktası Samandağ Sahili arasında kayıt altına alındı.

ÖLÜ DENİZ KAPLUMBAĞALARIN MİDESİNDE PLASTİK TESPİT EDİLDİ

“İNSANLAR PLASTİĞE ÇABUK ALIŞTI”

Plankton ekolojisti Doç. Dr. Ülgen Aytan, insanların plastiğe çok çabuk alıştığını ve plastik kullanımını yönetmeyi bilmediğini, hayatın her alanında plastiğin yer almasına izin verildiğini kaydetti. Aytan, plastiğin denizde ve özelde deniz kaplumbağaları için yarattığı tehlikeyi şöyle anlattı:

"Üretilen plastiklerin yüzde 50'sinden fazlası tek kullanımlık ve hayatımızdaki ömürleri 12 dakika. Plastikleri bir kez kullanıp onları doğaya gönderiyoruz. Bu plastiklerin denizde sonlanması sonucunda, kimi plastikler yüzeyde, kimi askıda, kimi deniz dibinde kimi sahilde üzerleri canlıyla kaplanmış kaplanmamış farklı renkte boyutta plastikler var. Bir kaplumbağa yavrusunu düşünelim plajdan denize ulaştı, denizle tanıştı aynı ataları gibi içgüdüsel olarak bu sürecin içerisinde yer almaya başladı. Atalarından farklı olan şey plastiklerle beraber artık denizin içerisinde ve belki de onlardan kaçınması gerektiğini bilemiyor."

“PLASTİK KİRLİLİĞİ TÜM CANLILARI ETKİLEYECEK EN CİDDİ PROBLEM”

Akdeniz'de yeşil deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarına ev sahipliği yapan önemli sahillerden Hatay Samandağ'ı da son yıllarda artan plastik kirliliği ile mücadele ediyor.

Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği'ne bağlı Deniz Kaplumbağaları Koruma ve İzleme merkezi tarafından Hatay'ın Samandağ Kumsalı'nda yürütülen "Yeşil Deniz Kaplumbağalarını Koruma Projesi"nin Danışmanı Doç. Dr. Bektaş Sönmez, çöp, katı atık ve plastik kirliliğinin tüm canlıları etkileyecek en ciddi problemlerden olduğunu söyledi. Samandağ kumsalının plastik, metal veya cam gibi, katı atık malzemelerin çokça görüldüğü bir bölge olduğuna dikkati çeken Sönmez, atık kirliliğinin yeni doğmuş kaplumbağaların denize ulaşmasını ciddi boyutta engellediğini belirtti.

Sönmez, şöyle devam etti:

"Yuvadan çıkan yavru çöpe takılabiliyor, yuvanın içerisinden çıktığında, çöplere takılarak yengeçlere, çakal, sokak köpeği, tilki gibi hayvanlara daha kolay yem olmasını sağlıyor. Denizel ortamda deniz tabanına çöken, denizin üzerinde ya da yüzey alanında yüzen renkli, beyaz renkte veya siyah renkli poşetleri deniz kaplumbağaları besin zannedip yiyebiliyor. Kıyıya ölü olarak vuran kaplumbağaların büyük bir çoğunluğunun midesinde mutlaka plastik tespiti yapıldı. Ancak bu bizim gördüğümüz makro plastik, bununla birlikte o midenin içerisinde sindirim sisteminin bütününde plastikler oluyor. Bu, hayvanları sindirim sisteminde sağlık sorunlarını ortaya çıkarıp kıyıya ölü olarak vurmalarına neden oluyor. 50 ölü kaplumbağanın 20- 25'inde plastik olduğu gerçeği ile yüzleştik."

PLASTİK ATIKLARIN DENİZDEN KARAYA VURMASINI ENGELLEYECEK SİSTEM ÖNERİSİ

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Denizler ve Yaban Hayatı Program Müdürü Ayşe Oruç, 20 yıl önce bu kadar konuşulmayan "plastik" konusunun şimdilerde daha çok tartışıldığını çünkü çok daha fazla bilimsel imkan olduğunu belirtti.

Oruç, "Denizde birçok etiketli plastik yığınları görüyorsunuz. Çok farklı ülkelerden plastik atıkla karşılaşıyorsunuz. Bunlar ya gemilerden atılıyorlar ya da akıntılarla geliyorlar. Bunun önlenmesi için daha uluslararası mutabakatlara kadar gidebilecek şeyler var. Denizden karaya vurmasını engelleyecek bir sistem geliştirmeniz gerekiyor."

“PETROL SIZINTISI DA KAPLUMBAĞALAR İÇİN TEHDİT OLUŞTURUYOR”

Suriye kaynaklı petrol sızıntısı sebebiyle 2021 yılının eylül ayında, tam da yuvalarından çıktıkları ayda, yeşil deniz kaplumbağaları denize ulaşmakta güçlük çekti.

Deniz Kaplumbağaları Araştırma, Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER) Başkanı Prof. Dr. Yakup Kaska, petrol sızıntılarının deniz kaplumbağalarına etkisine ilişkin, Meksika'daki Deep Water Horizon petrol sızıntısıyla ilgili çalışan araştırmacılarıyla bilgi alışverişinde bulunduklarını dile getirdi.

Hayvanların petrole bulandıkları zaman, zarar görmeden temizlenmesi gerektiğini, deniz kaplumbağalarının kabuklarının kazınarak temizlenebildiğini, yumuşak dokudan ise petrolü çözdürmek gerektiğini belirten Kaska, böyle bir kaza durumda bölgeye giderek, konu hakkında bilgi sahibi araştırmacılarla ortak çalışma içinde kurtarma çalışmalarına başlayabileceklerini vurguladı.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ERKEK KAPLUMBAĞA SAYISINI AZALTTI

İklim değişikliği ve küresel ısınmanın deniz ve kumsallarda sıcaklık değişimlerine neden olduğunu belirten Kaska, bunun deniz kaplumbağalarının yuva yapma davranışlarını ve cinsiyetlerini de etkilediğini kaydetti.

Kaska, Son yıllarda yüzde 70-80 civarında dişi ağırlıklı bir popülasyon, yüzde 20 civarında da erkek popülasyonla yavrular çıkıyor." ifadelerini kullanan Kaska, küresel ısınmayla, sıcaklıkta yaşanacak 1,5 derecelik artışın etkilerinin ne olacağını henüz bilemediklerini söyledi.

AA

Bu haber toplam 643 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.