“Ramazan”,  Arapça bir kelime olup “yaz sonunda yağıp yeryüzünü tozlardan temizleyen yağmur” manasına veya “güneş ışınlarından taşların yanıp kızması” anlamına gelmektedir. Bu yağmur, yeryüzünü nasıl temizleyip yıkarsa; kızgın yer, orada yürüyenlerin ayaklarını nasıl yakarsa, Ramazan Ayı da müminleri günah kirlerinden öylece yıkayıp temizler ve günahları yakar, yok eder.[1]

                Kur’ân-ı Kerim’de Ramazan Ayı ile ilgili olarak şöyle buyrulmaktadır: “O (sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’ân’ın kendisinde indirildiği Ramazan Ayıdır. Öyle ise sizden Ramazan Ayını idrak edenler onda oruç tutsun...” [2]

                Ramazan, câhiliye döneminde bilinen ve kullanılan takvimin on iki ayından biriydi. Onu değerli ve ayrıcalıklı kılan, insanlığa gönderilen son rehber kitap Kur’ân-ı Kerim’in bu ayda indirilmesi, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesinin bu ayda olması, temel ibadetlerden olan oruç farizasının bu ayda tutulması, teravih, mukabele, iftar, sahur ve fıtır sadakası gibi önemli sünnetlerin bu ayda yaşanmasıdır. Ayrıca Ramazan, Kur’ân’da adı anılan tek aydır. Bütün bu ayrıcalıkları sebebiyle kültürümüzde Ramazan “on bir ayın sultanı” olarak kabul görmüştür. [3]

                Hz. Peygamber, Ramazan Ayı ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur: “Mübarek Ramazan Ayı size geldi. Yüce Allah bu ayda size oruç tutmayı farz kıldı. Bu ayda sema (cennet) kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanların azgınları bağlanır...”[4]

                Ramazan, rahmet, mağfiret, bereket ve kurtuluş ayıdır.

                Ramazan şu ayeti bizlere hatırlatan bir aydır: “Rabbinizin mağfiretine mazhar olmak ve takva sahipleri için hazırlanmış olup gökler ve yer kadar geniş olan cennete girmek için yarışın.”[5]

                Ramazan, yağmurun yeryüzündeki tozu toprağı alıp götürmesi gibi insanın kötü huylarını, nefsani arzularını ve günahlarını silip götürür.

                Ramazan’da müminin bedenindeki maddi gıdanın yerini manevi gıda alır. Ramazan, sabrı ve şükrü harmanlayan bir aydır.

                Ramazan, günah ve isyan kapılarını kilitleyen bir aydır.  Ramazan, kulluk bilincinin, yardımlaşma ve dayanışmanın zirveye ulaştığı bir aydır.

                Ramazan aynı zamanda şifa ayıdır. Şifa, Şehr-i Ramazan’da indirilen yüce rehberimiz Kur’ân-ı Kerim’in isimlerinden biridir: “Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt, kalplerdeki hastalıklara bir şifa, inananlara bir rehber ve rahmet gelmiştir.”[6]

                Kur’ân-ı Kerim, Rabbimizin rahmet müjdesi ve şifa reçetesi veren bir hediyesidir.

                Şifa Ayı Ramazan’da Kur’ân ile şifa, namaz ile huzur, oruç ile sıhhat bulmak, zekat ve sadaka ile derman olmak duasıyla...

 Ebubekir TATLI

Ula Müftüsü

[1] Hadislerle İslam, Diyanet İşleri Başkanlığı, II, 393, 394

[2] Bakara, 2/185

[3] Hadislerle İslam, Diyanet İşleri Başkanlığı, II, 394

[4] Nesâi, Sıyâm, 5

[5] Âl-i İmrân, 3/133

[6] Yûnus, 10/57