RAMAZAN AYININ KAZANIMLARI

RAMAZAN AYININ KAZANIMLARI

Allah Teâlâ'nın müminlere büyük bir ihsanı olan, Peygamberimiz (sav)’in,  evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden azad olarak nitelendirdiği, tövbelerin, duaların, hayır ve hasenatın kabul olunduğu, Kur'an, oruç, iyilik, güzellik ve  şifa ayı mübarek ramazan ayını geride bıraktık.Allah Teâlâ, Kur'an-ı Kerim'de ''Ramazan ayı, insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri...

A+A-

Allah Teâlâ'nın müminlere büyük bir ihsanı olan, Peygamberimiz (sav)’in,  evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden azad olarak nitelendirdiği, tövbelerin, duaların, hayır ve hasenatın kabul olunduğu, Kur'an, oruç, iyilik, güzellik ve  şifa ayı mübarek ramazan ayını geride bıraktık.

Allah Teâlâ, Kur'an-ı Kerim'de ''Ramazan ayı, insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği aydır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin'' (Bakara, 2/185) buyurduğu,

kalplere nur, gönüllere şifa, müminlere rahmet ve bütün insanlığa hidayet kaynağı olan Kur'an-ı Kerim’in inmeye başladığı bu ayda camilerimizde, evlerimizde ve iş yerlerimizde okuduğumuz ve dinlediğimiz mukabelelerle  Kur'an-ı Kerim’in şifa dolu mesajlarını anlayarak hayatımıza kılavuz edinmeye çalıştık. İnşaalah ramazandan sonra  Kur'an-ı Kerim’le olan bu ünsiyetimi ir ömür boyu devam eder.

"Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki (oruç tutmak suretiyle kötülüklerden) korunursunuz." (Bakara, 2/182) ve "... içinizden kim Ramazan ayına erişirse, orucunu tutsun..." (Bakara, 2/185) ayetleri gereğince bu ayda tuttuğumuz oruçlarla bedenler ve nefisler terbiye altına alındı. Bir kez daha sabrı, yardımlaşmayı, paylaşmayı, özveriyi öğrendik. Dünya nimetlerinin bir sınav olduğunu; gelip geçici olanın değil, kalıcı ve ebedî olanın insanı yücelttiğini anladık. Gönüllerimiz, manevî huzur ikliminde bir ay boyunca yıkandı. Sağlığın ne kadar önemli bir nimet olduğunu bir kez daha anladık.

Ramazan ayı boyunca, "Allah'ın sana verdiği -mallardan onun yolunda harcayarak -ahiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma " (Kasas, 28/77.) ayetinin ışığı altında Yüce Allah'ın bizim için koyduğu hayat kurallarına dikkat ederek beden sağlığımızı,ibadetlerimizi eda ederek ruh sağlığımızı korumayı ; ibadetlerin aynı zamanda kişi ile Rabbi arasında kuvvetli bir bağ oluşturduğunu, kişiyi günahlardan uzak tutarak  otokontrolünü sağladığını öğrendik.

Bu ayda ,"iyilik ve takvada (Allah'ın yasaklarından sakınmak üzere) yardımlaşın. Günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın." (Maide, 5/2.) ayeti gereğince ,iyilik, güzellik, hayır ve yararlı işlerde yardımlaşmanın, dinimizin bir emri ve kâmil insan olmanın gereği olduğunu öğrendik ve

Peygamberimiz (s.a.s.)’in :"Allah'a farzlardan sonra en sevimli olan amel; Müslümanın kalbine sevinç sokmaktır."(Dimyati, el Metcer er Rabih, No:108, S.540) hadis-i şeriflerini kendimize rehber edinerek,bu alanda verdiğimiz zekat,fitre ve sadakalarla, yaptığımız ayni ve akdi yardımlarla yurt içi ve yurt dışındaki din kardeşlerimizin sıkıntılarını hafifletmeye ve ramazan sevincini birlikte yaşamaya çalıştık.

Ramazan ayında nefsimizi oruç ibadetiyle dizginleyerek takvaya ulaşmanın yollarını öğrendik. Ramazandan sonra da tutacağımız nafile oruçlarla bu güzel hasletimizi devam ettirmeliyiz. Çünkü Peygamberimiz; "Her kim ki ramazan orucunu tutup, altı günde şevval ayından ilave

ederse; yılın tamamını oruçlu gibi geçirmiş olur" (Müslim, Siyam, 204; Ebû Davud, Savm, 57.) buyurmuşlardır.

"İnsanları ve cinleri ancak Bana ibadet etsinler diye yarattım " (Zariyat,51/56. ) buyuran yüce Mevlamıza karşı, ramazan ayında kazandığımız  ibadet etme alışkanlığımızı, birtakım iyi huy ve güzel amelleri, Cenâb-ı Hakk'ın,“ Ölüm sana gelinceye kadar Rabbine ibadet et" ( Hicr, 15/99.) emri gereğince hayatımız boyunca devam ettirmeliyiz. Zira ömrün en hayırlısı, "Allah katında amellerin en güzeli, az da olsa devamlı olanıdır." (Müslim, Fezaii, 75 . ) hadis-i şerif’inde vurgulandığı gibi,ibadetlere sabır göstererek Yüce Allah'ın rızası doğrultusunda sürdürülenidir. Çünkü kadın erkek bütün müminler, bulûğ çağından son nefesine kadar Yüce Allah'a ibadet etmekle yükümlüdürler.

Yüce Allah Haşr sûresinin 18. ayetinde: "Ey iman edenler! AIlah'a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır." (Haşr, 59/18.) buyurarak, emirlerini yerine getirmede ve yasaklarından sakınmada dikkatli olmamızı ve kıyamet günü için hazırlıklar yapmamızı, bunun için de nefislerimizi her an kontrol altında tutmamızı hatırlatmaktadır. Şüphesiz nefislerini kontrol altında tutan, Yüce Allah'a ve topluma karşı sorumluluklarını yerine getiren müminler, ahiret yurdunda kârlı çıkacaklardır.

Bizleri, daha nice ramazanlara sıhhat, afiyet ve gönül huzuru ile ulaştırmasını Cenâb-ı Hak'tan niyaz ediyorum.

Durmuş Ali ÇETMİ

Yatağan İlçe Müftüsü

Bu haber toplam 434 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.