Ramazan ayı İslam kültüründe önemli bir yer tutar. Bu ayda maddi ve manevi güzellikler bir arada yaşanır. Sevi, ilgi, hoşgörü ve dayanışma gibi olumlu duygular ön plana çıkar. Dini açıdan taşıdığı önemle birlikte bireysel açıdan sorumluluk ve sosyal açıdan da yardımlaşma, dayanışmanın en yüksek yaşandığı ay olarak bilinir ve görülür.
Ramazan ayı, ailede ve toplumda birleştirici bir role sahiptir. Toplumda dayanışma ve yardımlaşmayı destekler. Sevgi ve hoşgörü ayıdır.
Kişisel açıdan manevi bir detoks imkanı sağlar. İnsan bu ayda daha fazla bedensel ve ruhsal açıdan arınma uygulamaları içinde olur.
İnsanlar arasında kaynaşmayı arttırır günümüzde iş hayatının yoğunluğu ve hayatımızı etkileyen birçok faktör sebebiyle çoğu zaman ailemizle aynı akşam yemeği sofrasına oturamayabiliriz. Bu ay süresizce aile bireyleri iftar vakti bir araya gelme imkanı bulabiliyor buda aile içi dinamiği üzerinde olumlu etkilere sebep oluyor.
Maddi yönümüz kadar mana dünyamız için de şifa kaynağı olan ramazan ayı, hayatı anlam ve amacından uzaklaştıran anlayışlara karşı güçlü bir var oluş bilinci inşa eder.
Ruhsal iyilik ve esenliğin, en az bedensel sağlık kadar önemli o0lduğunu hatırlatır. İyi olmayı ve iyilik yapmayı müminin karakterine yerleştirir ve güçlendirir.
Tüm bu yönleriyle müminler için rahmet, bereket , mağfiret, sıhhat ve şifa kaynağı olan ramazan, hayata istikamet kazandıran anlamı ve insanı allahın rızasına ulaştıran ibadetleriyle bizler için eşsiz bir imkandır.
Çünkü oruç insani iradenin tezahürüdür. Bir ay süren bu rahmet ikliminde müminler yaradılış ayarlarına adeta yeniden döner ve yenilenir.
En önemli kazanım takva (sorumluluk) dır. Bir ay süren bu oruç sayesinde kişi bedenine söz geçirebilmeyi, arzularını tutabilmeyi ve bunları helal daireye öteleye bilmeyi öğretir. ( Bakara 2/183)
Oruç bedenimizde sessiz bir huzurdur. Oruç bedeni hafifletir, ruhu arındırır. Oruç zorlukla birlikte sevinç kaynağın olur. Ramazan ve oruç bizleri Rabbimize daha da yakınlaştırır.
Ramazan aynı zamanda Kur’an ayıdır çünkü Kur’an bu ayda inmiştir. O zaman Kur’an-ı anlamaya daha çok vakit ayırmamız, Oruç’u ve ramazanı daha da anlamlı kılacaktır. Allah-ü Teala kendisine nispet etmiş olduğu bu özel oruç ibadetini layık-ı vech ile ifa edebilmeyi ve bu müstesna ayı kendi lehimize çevirebileceğimiz vakitler haline getirmeyi nasip eylesin .
İbrahim ÖCÜT
İl Müftüsü