**Türkiye’de ilk ve tek olan Tekne Aşçılar Derneği (TAŞDER) ilk toplantısını gerçekleştirdi. Muğla’nın Menteşe ilçesinde Dernek Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin bir araya geldiği toplantıda dernekte yapılmış ve yapılacak olan çalışmalar ele alındı.
2016 yılında Muğla Aşçılar Pastacılar Derneğini kuran ve o günden itibaren Muğla Gastronomisi adına çalışmalar, paneller, eğitimler, çalıştaylar, yöresel değerler, coğrafi işaret, UNESCO gibi önemli sosyal sorumluluk projelerinde imza atan Taner Kökten’in kurduğu, Türkiye’de ilk ve tek olan Tekne Aşçılar Derneği ilk toplantısını yaptı.
Yeni oluşum içerisinde olan TAŞDER resmi olarak 40 üyeye sahip olsa da, eğitim ve sosyal odaklı çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor.
Çalışmaların yanı sıra günden güne artan üye sayısı ile de adından söz ettirmeye başlayan TAŞDER, meslek çalışanlarının hakları, çalışma koşulları ve en önemlisi Türk Mutfağını gelecek nesillere tekrardan usta-çırak ilişkisi ile daha sağlıklı ve başarılı bir şekilde aktarmayı amaçlıyor.
“SGK’DA MESLEK KODUMUZ YOK”
Odak noktanın Muğla olduğu TAŞDER toplantısına farklı illerden de birçok üye katılım sağladı. Eğlenceli ve verimli geçen toplantının ardından gazetemize konuşan TAŞDER Başkanı Taner Kökten, “2016 yılında Muğla Aşçılar ve Pastacılar Derneğini kurduk. Muğla’nın karadaki ilk derneğiyiz. Sonra federasyon olma yolunda adım atarak, tekne aşçılarımızı da yanımıza alarak, Tekne Aşçılar Derneği’ni kurduk. İnanılmaz eksiklikleri ve iş yükünü gördük. Tekne aşçılarının SGK’da çalışma kodları yok, meslek tanımı yok. Meslek tanımı ile ilgili bir adım attık. Bodrum Denizcilik Fakültesi ile bir protokol imzaladık. Fakülteye yaklaşık 2 milyon tutarında prefabrik gemi yapılıyor. İşin mutfağın tekne aşçılarının eğitimini bizim kıymetli şeflerimiz verecek. Bu kapsamda aynı zamanda öğretim üyesi unvanını da alacaklar. Bu çalışmamız zaman içerisinde diğer il ve ilçelerde de yapılacak” dedi.
“AŞÇILARA İNGİLİZCE EĞİTİM”
Tekne aşçıları mesleğinin, denizin ortasında bir kıyıya sıkıştırılmış iş gücü olarak gördüğünü dile getiren Başkan Kökten, “Kaptanların, tekne sahiplerinin bilhassa egolarının gölgesinde yapılmaya çalışan bir iş gücü olarak görüyoruz. Karadaki de denizdeki de sonuçta aşçı. Bu mesleği bir adım ileriye götürmeye çalışacağız. Fethiye Deniz Ticaret Odası ile de protokol imzaladık. Diğer deniz ticaret odaları ve liman başkanları ile görülmelerimiz devam ediyor. Tekne aşçısı arkadaşlarımıza İngilizce eğitim verilecek. İngilizcesi iyi olduğunda maaşını dolar üzerinden alabilecek bu kapsamda da kendini daha iyi geliştirebilecek. Öte yandan Avukat Kahraman Şimşek’e ait avukat bürosu ile anlaşma yaptık. Tekne aşçılarının mahkemelik bir durumu söz konusu olduğunda ya da hukuki anlamda bilgi almak istediklerin de danışabilecekleri avukatları olacak” ifadelerine yer verdi.
“ENTEGRASYON İLE GÜÇLENECEĞİZ”
“Öğrencilerin eğitim faaliyetlerinin yanı sıra arkadaşlarımızın da eksik olduğu branşların tamamlanması ve harmanlanmasıyla bir bütün olacağız, güçleneceğiz” diyen Başkan Kökten, “Dünyadaki olmamız gereken yerde, olmamız için birlikte olmamız gerekiyor. Derneklere sahip çıkmamız gerekiyor. Vatan bizim vatanımız, devlet bizim devletimiz. Bu mantık ile ilerlersek, hep birlikte derneğimizi yönetebilirsek, istediğimiz her şeyi yapabiliriz. Türkiye’de derneklere bakış açışının biraz yanlış olduğunu düşünüyorum ama Dünya’da böyle değil. Dernekçilik gerçekten çok önemli. Sivil Toplum Örgütleri çok önemli ve çok kıymetli. Entegrasyon olabildiği sürece bir yere varırız. Biz derneği kurduk. İnanıyorum ki arkadaşlarımız katılacaklar” diye konuştu.
“FARKINDALIK ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDECEK”
Sosyal faaliyetlerle de sahada bulunduklarını söyleyen Başkan Kökten, “Karadaki derneğimiz çatısı altında 500 kişi kök hücre kan bağışında bulunduk. Bu derneğimizde de farkındalık yaratmak adına çalışmalarımız olacak. Karadaki derneğimize üye olmak için kan bağışı yapmak zorundasınız, kan veremiyorsanız ise bir fidan dikmeniz gerekmektedir. Aynı zamanda Engelliler Derneği’nin gönüllü üyeleriyiz. Önemli günlerde pastamızı, kurabiyemizi kapar, onlarla vakit geçiririz. EBA dahil okullar arasında etkinlikler yapıyoruz. Deprem, yangın gibi afetlerde sahada bulunuyoruz. Amacımız mesleğimizi bir üst seviyeye getirmek için çalışmak. İstanbul’da büyük bir konfederasyonun oluşmasıyla ilk ateş yandı bizde. Çalışmalarımızı, farkındalıklarımızı, eğitimlerimizi değerlendirdik ‘madem bu kadar sahadayız neden bir olmayalım, bütün olmayalım’ dedik. Amacımız gerçekten daha fazla işe yaramak, daha fazla insana dokunabilmek. Tekne Aşçı Derneği olarak kış ayında kadınların çoğunlukta olacağı işletmeler yapıp, yazın tekne aşçılarının kullanacağı ürünler imal edilerek, toplanma merkezleri yapılacak. Belirli bir ücret karşılığında aşçılarımız bunlardan faydalanacak. Karekodbarkodlu Kartlarımız yapılıyor. Zamanla, anlaşmalı yerlerde bu kartlarımızı ayrıcalıklı bir şekilde kullanacağız” şeklinde konuştu.
“ASIL MESELE OKULLU İLE ALAYLININ ENTEGRE OLMASI”
Meslekte eleman yetişmediğini belirten Başkan Kökten, “Bizim mesleğimiz insanın var oluşu ile birlikte hayata geçen ve olması gereken bir ihtiyaçtan doğan bir meslek. Çok kıymetli bir meslek ve mesleğimizin Türkiye’de işi boşalıyor. Sivil Toplum Örgütlerinin bu işe el atması gerekiyor. Mesleği okuyanlar da mesleğini zaten yapmıyor, yapamıyor.Asıl mesele okullu ile alaylının entegre olması. Bu uyum olmadığı sürece, bu meslek eksik bilgi ile ilerleyecek. İkisi de çok değerli ama meslek alaylıdan geliyor, bu unutulmamalı. Eksik kanatlar tamamlanabilmeli” dedi.
“MESLEĞİMİZİ TEKRARDAN AYAĞA KALDIRACAĞIZ”
Türk mutfağının hak ettiği yere gelebilmesi için dernekleşmenin gerektiğini savunan Başkan Kökten şu ifadelere yer verdi:
“21-27 Mayıs’ın Türk Mutfağı haftası olarak ilan edilmesi çok önemli bir şey. Dünya’da bizim mesleğimizin, mutfağımızın çok önemli bir yeri var ama bunu biz biliyoruz. Mutfağımızı paldır, küldür anlatmışız. Bir vizyona sokamamışız. Tekne aşçılığı kıymetli bir meslek ama çırak bulmakta zorlanılıyor. İşte bundan sonra biz bunun için adımlarımızı daha emin atarak, çırak yetiştireceğiz. Bu mesleğin doğuş noktası usta-çırak. Mesleğimiz bitme noktasına gelmişken tekrardan ayağa kaldıracağız. Eğitim ve sosyal odaklı çok güzel işler başaracağımıza inanıyorum. Dünyada bir imaj sağlamış bir meslek.Türkiye çapında hareket edeceğiz.Bütün tekne aşçılarını derneğimize bekliyoruz.”