İbrahim Atlı

İbrahim Atlı

ÜNİVERSİTENİN KIYMETİ

A+A-

Muğla adı büyük kendi küçük bir şehirdir. 2014 yılında büyükşehir statüsü kazanan Muğla’nın merkezi, imkân olarak kimi ilçelerinden katbekat geridedir. Bacasız sanayi turizmin de Muğla merkeze pek bir faydası olmamaktadır. Dolayısıyla Muğla’nın geçim kaynakları sınırlıdır. Bu kaynaklar içinde başlıca geçimi ise öğrenci oluşturmaktadır. Tüm dünyayı etkisi altına alan Korona, Muğla’ya imtiyaz tanımamıştır.
Bildiğiniz gibi bu süreçler beraber kafeler, restoranlar, halısahaları bir kenara bırakınız, evler boş kaldı. İstanbul’un gözde semtlerinin kiralarıyla yarışan evlerin boş kalması da Muğla’nın apartman ve yol yapımı manzaralı ev sahiplerini de zor durumda bıraktı. Bu zorluklar ise emlakçıları hırçınlaştırdı. Duyduğum bir kaç örnekten bahsederek konuya açıklık kazandırmak istiyorum. 
Korona’dan dolayı bu yıl Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde Tıp Fakültesi’nin 4. 5. ve 6. sınıfları; Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümlerinin 4. sınıfları ve Diş Hekimliği Fakültesi’nin 1. ve 2. sınıfları dışında üniversitenin tüm birimlerinde Uzaktan Eğitim yapılacak. Yani uygulamalı eğitim yapacak öğrenciler üniversitede yüz yüze eğitime devam etmek zorunda kaldı. Bu da demektir ki koca şehrin yükü onların omuzlarında. Ulaşım, yemek, aktivite vs. Bunların hepsi asgari düzeye çekilmiş durumda. Bu öğrencilerin şehirde yalnız hissetmeleri kaçınılmaz. Bu yalnızlık duygusuna bir de anlayışsızlık eklenince vay öğrencinin hâline. 
Biraz önce bahsettiğim emlakçı hırçınlığı bu anlayışsızlığı doğuran başlıca etken. Nasıl mı? Bu sorunun cevabını empati kurarak bulabiliriz: Öğrencisiniz, geçen sene kaldığınız yurt kapanmış ya da ev arkadaşlarınız gelmeyeceği için tek başınıza ‘İstanbul kira lüksü’ ile başa çıkamıyorsunuz. Bir umut KYK’ya başvuruyorsunuz, o sırada da boş durmamak için yeni ev arkadaşları arıyorsunuz. Aradan bir hafta geçiyor ve müstakbel ev arkadaşlarınızla bir emlakçıya gidiyorsunuz. Emlakçı sizi eve götürüyor. Bir kira bedeline yakın kaparoyu alıp anahtarı veriyor. Ertesi gün KYK’dan yurtta kalabilirsiniz diye haber geliyor. Emlakçıyı arıyorsunuz. ‘Ben parayı ev sahibine verdim, size parayı veremem. Beni zor durumda bıraktınız, yeni kiracı bulun paranızı öyle alın’ şeklinde cevaplar alıyorsunuz. Daha bir gün geçti deseniz de ev sahibinin hemen yeni kiracılar üzerine planlar kurduğunu ve fatulararını bu velinimetleri üzerine planladığını öğrenip kendinizi bir de ev sahibine acırken buluyorsunuz.
Bu gibi olaylar birkaç defa tekrarlanınca -aynı zamanda doktora yapan öğrenci olan- bir vatandaş olarak yazma gereği duydum. Emlakçılar ve ev sahipleri, lütfen biraz anlayışlı olun. Ailesinden uzakta ve şehirde yalnız kalan nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalan öğrenci türüne sahip çıkın. Bu süreç bize üniversitemizin kıymetini bilme şansı tanıdı. Bu şansı iyi değerlendirelim. Öğrenci ile hayat bulan şehirde, dizilerde görülen Muğla sıcakkanlığını ütopikleştirmeyelim. Muğla’dan mezun olacak ve şifa dağıtacak hemşire, hekim ve doktor adaylarımıza güzel hatıralarla veda edelim. 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.