İçinden geçiyorsun ama uzaktan fotoğrafını çekiyorsun, bazen olur öyle, içinde olduğun şeyin uzağında da olursun.
Biten ilişkilerin pek çoğu da bu sebepten ötürü biter...
İlişkinin hem içinde olup hem de uzağında olmak ne demek? 
Bazılarınız " tam da bu demek" diyordur eminim, şuanki ilişkisini düşünerek.
Ya da kimilerinin gözünün önünden geçiyordur geçmiş uzaklıkları. 
Ola ki aranızda bu duyguyu hiç tatmamış olanlarınız varsa kendilerine benden bir kahve ısmarlasınlar.
Çok şanslılar çünkü.
Düşünsenize bir ilişki çemberi var ve siz hem içindesiniz hem de dışında. 
Ama aslında ne içindesiniz ne de dışında. 
Tıpkı Yeni Türkü'nün bir şarkısında söylediği gibi;

"Ya dışındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın
Kendin içindeyken kafan dışındaysa
Çaresi yok kardeşim..."

Eğer kendinizi ilişki çemberinin hem içinde hem de dışında hissediyorsanız, dışında olmayı tercih edin derim. 
"Tabi söylemesi kolay" diyenleriniz çıkacaktır elbette.
Çünkü bazılarımız konfor alanından çıkmaya korkar, çemberin dışına çıkıp netleşmektense, alışık olduğu belirsizlikte, kıyıda beklemeyi tercih eder.
Hâlbuki kıyıda bekleyen olmak yerine bir adım geri çekilebilse göremediği pek çok şeyi görmeye başlayacaktır.
Ama bazılarının hayatı bakmak üzerine kuruludur, görmek üzerine değil.
Görmek ve bakmak şöyle bir köşede dursun şimdi.
*
"Hem içinde hem de uzağında olduğunuz şeyler nelerdir?" diye sordum sosyal medyamda. Merak ettim, kimler bu konuda neler düşünüyor acaba diye.
İlginç bir şekilde gelen cevapların çoğu cevap verenlerin hayatındaki kişilerin isimleri idi. 
Kimisi sevgilisinin ismini yazmış kimisi kocasının. 
Kimisi hayatın hem dışında hem içinde olduğunu söylemiş.
Birisi de çaresizlikten bahsetmiş, Orhan Veli'nin şu mısralarını göndererek.

"Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün.
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum.
Anlatamıyorum." 

Ve sonra eklemiş
"Orhan Veli, konunun reçetesini veriyordur. Hem içinde hem de uzağında olmak belki de çaresizliğin ortasındaki esareti anlatıyordur.
Yapacak çok şeyin olur ama yapamazsın" (Mehmet Emin Çetin)

Herkesin çemberi farklıydı en nihayetinde. Kimin aklına ilk ne geliyorsa, çemberi oydu.
Sizin aklınıza ilk ne geldi?
*
Mehmet Emin'e ve diğer cevap veren kişilere bu köşeye verdikleri katkıdan dolayı teşekkür ederim.