Neval Arslan

Turizm kenti olarak bilenen Muğla’da nüfusun yüzde 55’i kırsal kesimde yaşayarak, 4 mevsim geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlıyor.

Ülke genelinde yaşanan ekonomik sıkıntılar ve kur bazında yaşanan fiyat artışları sanayide olduğu gibi tarımda da ciddi fiyat artışlarının yaşanmasına neden oldu.

Hayvan yemlerine 1 yılda yapılan yüzde 100 oranındaki zamlar ile ilgili gazetemize konuşan Muğla Damızlık Sığır Yetiştiricileri BirliğiYönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Muhasip Üyesi Mehmet Aldemir, son aylarda ülkemizi de etkisine alan kuraklık, üretimin sürdürülebilirliğini tehdit etme boyuta ulaştığını belirterek, kuraklığın kısa vadede üreticiyi zor duruma düşürmesine, uzun vadede ise çok ciddi anlamda tüketici kesiminde mağduriyet yaşatacağını kaydetti.

“ZARARINA ÜRETİM YAPILDI”

Önü alınamayan fiyat artışlarının üreticileri nefes alamaz duruma getirdiğini belirten Başkan Aldemir, “Üreticimiz bu pandemi döneminde elini taşın altına koyarak zararına üretim yapmış ve gübre, yem, mazot, elektrik vb. diğer girdilerin fiyat artışından etkilenmiştir. Birde buna kuraklık eklenince artık dayanılmaz bir hale gelmiştir” dedi.

“BÜYÜK MAĞDURİYETLERİN YAŞANACAĞI AŞİKÂR”

2007-2008 yıllarında yaşanan kuraklığın hala daha etkisinin devam ettiğine dikkat çeken Başkan Aldemir, “O dönemde de üretim azalmış ve yem fiyatları artmıştı. Sonucunda mecburi olarak yaklaşık 1 milyon anaç sığır kesilmiş ve sonrasında et fiyatları artmıştı. Et fiyatlarının yükselmesinin akabinde canlı besi hayvanı ve karkas et ithalatı açıldı. Ağır bir mağduriyet yaşanıyor.Bu süreçte önlem alınmaz ise daha büyük mağduriyetler yaşanacağı aşikârdır. Yaşanan maddi sıkıntılar ve kuraklık nedeniyle üreticilerimizin 2008 yılında olduğu gibi tekrar üretimden çekilmesi halinde bugün üretim yapan yetiştiricilerimiz bu zor şartların devam etmesi halinde yarın üretim de kalmayabilir. Bunun içinde ivedilikle konunun tüm kesimlerce masaya yatırılması ve kısa, orta ve uzun vadede planların oluşturulması elzemdir” diye konuştu.

Kaymakam İlhan, sanayi esnafının sorunlarını dinledi
Kaymakam İlhan, sanayi esnafının sorunlarını dinledi
İçeriği Görüntüle

“İTHALAT KAÇINILMAZ GÖRÜNÜYOR”

Sürecin devam etmesi durumunda yerli ve milli üretimden bahsedemeyecek bir duruma gelineceğini ve ithalata bağımlılığın artacağını belirten Başkan Aldemir, “Yetiştiricinin refahını ve üretim unsurlarını koruyacak bir piyasa düzenin sağlanamaması durumunda üretimin azalacağının ve bu durumun finansmanın sağlanamayacağı noktaya erişmesinden itibaren de dışa bağımlılığın ve ithalatın kaçınılmaz olacağı bilinmelidir” dedi.

“ÜRETİCİ HAYVANLARINI YA KESİYOR YA DA SATIYOR”

Başkan Aldemir, son zamanlarda dövize bağlı olarak yem fiyatlarındaki ve diğer girdi maliyetlerindeki sürekli artışıyla üreticilerin, girdileri kısarak üretimi azaltma yoluna gittiğini veyaarzu edilmeyenseçenek olan ineklerinin bir kısmını satarak ya da kestirerek sürü büyüklüğünü azaltmak suretiyle ayakta kalmaya çalıştığını kaydetti.

“SÜT ÜRETİCİSİ MAĞLUP DURUMDA”

Yem fiyatlarına yapılan artışın süt fiyatlarına yansımadığına dikkat çeken Başkan Aldemir, “Süt sağıldığı andan itibaren soğuk şartlarda muhafaza edilmesi ve en geç 24 saat içerisinde peynir, yoğurt, tereyağı gibi ürünlere işlenmesi gerekmektedir. Üreticinin ürettiği sütü satmamak gibi bir seçeneği bulunmamaktadır. Bu nedenle süt piyasasında üreten yetiştirici, fiyat mücadelesinde her zaman mağlup başlamaktadır. Son yıllarda çiğ süt fiyatlarının istenilen düzeyde artmaması yetiştirici kesimini üzmüştür. Örnek olarak geçen yıldan bu zamana kadar yem fiyatlarında neredeyse yüzde 100 e yakın bir zam gelmiştir. Geçen yıl kilogramı 1,55 TL alınan süt yemi bugün ortalama 3 TL civarındadır. Sütün satışı fiyatına bakacak olursak 2,15 TL den 2,80 TL ye yükselmiştir ama her zaman dediğimiz bir süt yem paritesi kavramı var. Bir üretici sattığı 1 litre süt ile 1,3 ya da 1,5 kg yem alabilmelidir. Süt, yem paritesi1,5 olmadığı takdirde yetiştirici her zaman mağlup durumda olacaktır” diye konuştu.

“KAR YAPMAK YERİNE ZARAR EDİLİYOR”

Süt fiyatlarının bir sistemin içerisine dâhil edilerek otomatiğe bağlanması gerektiğini söyleyen Başkan Aldemir süt, yem paritesinin olması gerektiğini belirtti.

Süt fiyatlarının maksimum 3 ayda bir güncellenmesi gerektiğini dile getiren Başkan Aldemir, “Süt konseyinin 3 ayda bir süt fiyatını güncellemesi halinde üretici en azından zarar etmekten kurtarılabilir. Sütte genel bir parite vardır. 1 litre süt, en az 1,5 kilogram yem fiyatına denk gelmelidir. Bu parite süt üreticisinin yaşam payıdır. Süt üreticisi ürettiği sütün değeriyle yem alabiliyorsa ancak kazanç sağlayabilmektedir. Maalesef ki şuan süt üreticisi bu pariteyi sağlayamamaktadır. Ürettiği 1 litre süt ile 1 kilogram yem alamamaktadır. Yani süt üretirken vatandaş kar yapmak yerine zarar etmektedir” diye konuştu.