3 yıldır çözüm bekliyorlar: Datça’nın  su imtihanı

3 yıldır çözüm bekliyorlar: Datça’nın su imtihanı

NEVAL ARSLANTrilyonluk villaların bulunduğu, turizm merkezlerinden biri olan Muğla’nın Datça ilçesine bağlı Yaka Mahallesi Köykent mevkiinde yaşanan su sorunu yaklaşık 3 yıldır çözüme kavuşamadı.Köykent sakinleri, Datça Belediyesi yetkilileri ve Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü yetkilileri  (MUSKİ) arasında birbirine yönlendirilen su sıkıntısının biran önce çözüme kavuşması bekleniyor.Su sıkıntısı ile ilgili gazetemize...

A+A-

NEVAL ARSLAN

Trilyonluk villaların bulunduğu, turizm merkezlerinden biri olan Muğla’nın Datça ilçesine bağlı Yaka Mahallesi Köykent mevkiinde yaşanan su sorunu yaklaşık 3 yıldır çözüme kavuşamadı.

Köykent sakinleri, Datça Belediyesi yetkilileri ve Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü yetkilileri  (MUSKİ) arasında birbirine yönlendirilen su sıkıntısının biran önce çözüme kavuşması bekleniyor.

Su sıkıntısı ile ilgili gazetemize konuşan Köykent sakinleri aylardır yetkililer tarafından oyalandırıldıklarını belirterek, kanunlar dâhilinde aldıkları, yaptırdıkları veya satın aldıkları konutları kapatarak Datça’yı terk etme noktasına geldiklerini ifade ettiler.

“TAŞIMA SUYUYLA DEĞİRMEN DÖNDÜRÜYORUZ”

Su sorununu Datça Belediyesi’nin MUSKİ’ye attığını MUSKİ’nin ise cevap vermediğini belirten Köykent sakinlerinden Mustafa Bolat, “Bizler taşıma suyuyla değirmen döndürüyoruz. Sonuçta köykent kaçak bir yer değil. Palamutbükü’nde tamamen ruhsatlı, imarlı tek yer burası. O yüzden biz burayı aldık. Yüksek fiyatlı olsun ama imarlı olsun dedik.  İlk başta elektrik bile yoktu ve bizim bundan haberimiz yoktu. Elektrik bize üç sene önce geldi. Şu anda su yok her sene aynı şekilde su gelecek diyorlar” dedi.

30 BİN TL SU PARASI

Geçen sene taşıma suyuna traktör başına 30 bin TL harcadığını dile getiren Bolat, “Tankerle aldığımız su hijyenik değil. Çift kat filtre koyduk en azından duş alabilelim, zorunlu ihtiyaç gibi şeylerde kullanalım diye. Taşıma su olduğu için sulardaki kireç oranı çok yüksek. Herkesin makinaları çabuk bozuluyor biz devamlı yaşamıyoruz burada tatillerde geliyor,  yazları burada geçiriyoruz. 2 sene oldu sıfır bulaşık makinası aldım. Bu sene bütün parçalarını değiştirdim. Pis ve kireçli su eşyaları mahvetti. İstanbul’dan geliyoruz, Köykent’te üç ay dört ay kalıyoruz. Kendimiz yaptık evimizi her şeyi ruhsatlı, her şeyi kanunlar dâhilinde ama su yok.  Palamutbükü’nde, Köykent dışındaki her yer kaçak” diye konuştu.

MADDİ Mİ SİYASİ Mİ?

Su sorunun çözüme kavuşmamasının nedenlerini bilmediklerini söyleyen Köykent sakinlerinden Haluk Çil, “Gerek maddi konulardan gerek siyasi konulardan buna bir çözüm bulamadıklarını düşünüyoruz. Ben yaklaşık 3 yıldır Köykent'de ev sahibiyim. Bu süre zarfında devamlı su sorunu yaşadık. Özellikle yaz aylarında ve devamlı belediyeye, MUSKİ’ye ve kaymakamlığa başvurmamıza rağmen çözüm bulunacağı, kuyu açılacağı ve depo yapılacağı söylendi. Boru hattının değişeceği söylendi ama bir türlü sonuç yok. Şimdi bu olaylardan hala mağdur ve susuzuz” dedi.

“BİZİ ADAM YERİNE KOYAN YOK”

Köykent sakinlerine yetkili biri tarafından bilgilendirici bir açıklama yapılmadığını belirten Çil, “Bizim temel şikayetimiz, suyun olmaması. Çözümünü de bizi adam yerine koyup kimse gelip anlatmıyor. 'Yani bizim sorunumuz şudur veya şu şekilde bir şey yaparsak' diye bir şey söylemiyorlar. Devamlı alt düzeylerde ki insanlarla muhatap olabiliyoruz. Onlarda normal çalışanlar. Gerçi burada Zeynel Bey ve Serdar Bey yardımcı olmaya çalıştılar ama onlarında ellerinden bir şey gelmiyor” dedi.

“HALİ VAKİTLERİ İYİ BUNLARA ZAM YAPARIZ”

Mahallede susuzluk sorunuyla herkesin tanker alarak, kuyu bularak su taşıdığını söyleyen Çil, 150 TL’ye 3 ton su aldığını ve bu suyu 2 gün kullandığını kaydetti.

“Bunların hali vakitleri iyi bunlara zam yaparız” diye düşündüklerini ifade eden Çil, “Bu su sorunu eminim ki bu yazda devam edecek. Biz o kadar para verdik ev aldık ve bunun karşılığında bizi adam yerine koyup önümüze bir çözüm bir plan sunulması lazım. İstanbul'dan gidip geliyoruz ama yazları burada geçiriyoruz. Kaymakam'a gittik, kaymakamda, ‘kuyu açacaklar para bulamıyorlar' dedi. Neden su aboneliğimiz, saatimiz var? Adam yerine koyarak, birileri gelip bize bilgi verecek” dedi.

PARASIZLIKTAN MI, YÖNETİMSİZLİKTEN Mİ?

Su yoksa ev satışlarının neden gerçekleştirildiğini soran Köykent sakini Haluk Çil, “Parasızlıktan mı olmuyor, yönetimsizlikten mi olmuyor bunu bilemiyoruz. Evimizi alırken su saati parası da ödedik” diye konuştu.

“BELEDİYE HİZMETLERİNDEN DE MEMNUN DEĞİLİM”

Öte yandan belediye hizmetlerinden de memnun olmadığını dile getiren Çil, “Çöpler alınmıyor, hayvanlar var bakılmıyor, sokak hayvanları var saldırıyor. 'Sokak hayvanlarına hayvan çiftliği yapın' diyoruz 'paramız yok' diyorlar. Orman Bakanlığı yer gösteriyor. Bir çitle çevir, hayvanları oraya götür, bak ve sahip çık. Burası bırakılmış, terk edilmiş ama evlerin fiyatları ise euro değerinde. Pazarlamak iyi ama alt yapı kısmı yok” dedi.

“TANKER SUYU HİJYENİK DEĞİL”

21. yüzyılda, imarlı bir alanda su sıkıntısının yaşanmasına tepki gösteren başka bir Köykent sakinlerinden Zinet-Osman Eren çifti ise şöyle konuştu:

“Her yaz su sıkıntısı yaşıyoruz. 3 yıl önce buraya taşındım. İmarlı bir yerde su sıkıntısı yaşamak gerçekten çok üzücü bir durum.  Kışın sorun yaşamıyoruz ama yazın aşağıda tesisler var sanırım oraya gidiyor sular. Onu da tam bilmiyoruz yoğunluk arttıkça yazın su sıkıntımız da artıyor maalesef.  Evlerimiz bahçeli, çimlerimiz kuruyor bahçelere masraf ediyoruz o kadar ama çimler kuruyor, çiçekler kuruyor, duş almak sorun oluyor. Denizli’den taşındım buraya. Tankerle su alıyoruz. O tankerin suyu da hiç temiz bir su değil. İmzalar verdik, Murat Bey çok ilgilendi. Bizlerde imza desteği sağladık ama ortada hala olumlu bir sonuç yok. Kaymakama gidildi, MUSKİ’ye gidildi ama sonuç yok. Artık bu yaz bu su sorununun kesin çözülmesini istiyoruz.”

3 yıldır çözüm bekliyorlar: Datça’nın su imtihanı

“İNSANA SAYGI YOK”

Köykent’e taşınma aşamasında ve sonrasında dünya kadar para harcadıklarını belirten Ahmet Cığa, “Buna rağmen karşılığını alamıyoruz modern bir belediyecilik anlayışı hatta insana saygı lazım ama yok” dedi.

Cığa şöyle devam etti:

“Eşim birlikte Datça’da 20 gün kalabildik ve sonra İstanbul’a döndük. Dönüşümün sebeplerimden birisi de yaşadığımız su sıkıntısı. Bahçemi sulayamadım, duşumu alamadım. Bölgede inşaat bitmedi, ruhsatları bitmesine rağmen uzatılarak çevre kirliliğine devam ediliyor. Ben bu sıkıntıları bile bile buradan ev aldım ve belediyenin benim su sıkıntımı çözmemesine çok üzüldüm. Evimize ne zaman su gelirse o zaman döneriz. Yazık, çok yazık. İskanımız, vergimiz, harcımız, aklınıza ne gelirse her şeyimiz tam. Belediyeye destek olmuşuz. Parasında değilim ama tankerler getirttiğim su hijyenik değil. Suyu nereden getiriyor belli değil. Biz bu pis suyla dişlerimizi fırçalıyoruz. Şebekeyi MUSKİ yapacak. Ama şu anda su olmadığı için köylü traktörle getiriyor. Kesinlikle belediyenin bir desteği yok. Hani biz belediyeden su falan almadık, köylüye para veriyoruz üç ton su getirtiyoruz. Hepimiz evlerimize binlerce lira vererek su arıtma tesisleri kurduk.”

3 yıldır çözüm bekliyorlar: Datça’nın su imtihanı

“REZİL OLUYORUZ”

Göçebe hayatına dönmeye başladıklarını söyleyen Cığa, “Maalesef orada yüzlerce eve yerleşim yeri yaptılar. Güzel bir proje aslında, güzel komşular edinmeye çalışmak, güzel yaşam derken eziyetlerini biz çekiyoruz. Bir bardak suyu israf etmemeye çalışıyoruz. Güzel bir alışkanlık da kazanıyoruz ama rezil oluyoruz” diye konuştu.

“OYALANIYORUZ”

Yaz aylarının Köykent’te su peşinde koşmakla geçtiğini dile getiren Leyla-Armağan Salimcioğlu çifti ise, “Bize verdikleri cevap halloluyor, hidrofor takılacak, yok bu bayrama hazır, öbür bayrama hazır derke üç seneyi geçirdik şimdi de haklı olarak da bu sene artık bu su sorununun çözülmesini istiyoruz.  Evlerimizi satın alırken ruhsatımız elektriğimiz var olarak satın aldık am evin içine girince su sorunuyla karşılaştık. Özellikle yazın bu su problemi çekilmiyor. Belediyeye de müracaat ettiğimiz zaman hep oyalama oldu. Oldu olacak derken, 3 seneyi geçirdik bunun için gerçekten bir çözüm bulunsun istiyoruz” dedi.

Leyla-Armağan Salimcioğlu çifti:

“Herkes bahçesine büyük bir ümitle çim döşetti, çiçekler, ağaçlar dikti. İstanbul’dan geldik yer aldık orada bahçe içinde, bahçemizde yeşilliğimizde yaşayacağız diye düşündük ama biz şimdi kendimize su bulamazken bahçemize nasıl su bulacağız? Gözümüzün önünde yazık oluyor, onlarda birer canlı. Bizi dinleyen, yardımcı olmaya çalışan Zeynel Bey her Datça’ya geldiğimizde onunla görüşürüz ve yardımcı olmaya çalışır, ilgilenir. Ümitleniyoruz hallolacak diye ama hala bir çözüm yok” diye konuştu.

HİDROFOR DATÇA’YA BİR TÜRÜ GELEMEDİ

En son kendilerine hidrofor için Haziran ayının 15’inde geleceğini söylediklerini belirten Gür-Cemal Bektaş çiftihala daha hidroforun gelmemesine tepki gösterdi.

Şubat ayından bu yana su sıkıntısına çözüm bulmaya çalıştıklarını dile getiren çift, “Bu yıl bu sorun çözülmezse insanlar gitmek zorunda kalır. Denize gidip eve gelince duş alamama gibi bir sorun var. Şubat ayından beri bu durumdayız. Bir haftadır da oyalıyorlar, şu gün gelecek bugün gelecek diye. Sürekli tankerlerle su almak zorundayız. Öte yandan deniz suyu karışımı ve artezyenden gelen su ne kadar temiz olabilir? Bu sorunları yaşayacağımı biliyordum ama dediler ki hallolacak, bu yıl çözülecek, geçtiğimiz mart ayı çok ciddi sorunlar yaşandı. Çözülecek gibi de görünmüyor açıkçası, artık inanmıyoruz. Başımızın çaresine nasıl bakacağız onu da bilmiyorum. Affedersiniz ama trilyonluk evleri yaptırıp da su getirmemek akıldışı bir şey. Bu sorun çözülmezse bizde dönmeyi düşünüyoruz. İnanın basit bir şey hatta yetkililer kendi aralarında bile bunun parasını toparlayıp, yaptırabilirler. Hidrofor çok pahalı, çok maliyet gerektiren bir şey değil, neden yapmıyorlar onu da anlamış değiliz” şeklinde konuştu.

“ÇÖZÜLDÜ, ÇÖZÜLECEK”

Başvurmadıkları bir yer kalmadığını belirten Günsel Yıldırım, “Geçen sene Haziran ayının 15'inden, 1 Ekim'e kadar hiç bir şekilde evlerimizde su akmadı. Bu sene de Nisan ayında su sorunumuz başladı. 3 yıldır orada yaşayan komşularımız dilekçe vererek birçok yere müracaat ettiler. Buna rağmen 'çözüldü, çözülecek, şöyle olacak, böyle olacak' diye söylenip bizi 3 yılı aşkın bir süredir oyalayıp durdular. Yani başvurmadığımız bir yer kalmadı. Devamlı arıyoruz. Nisan ayından bu yana diyorlar ki 'çalışmalar yapıyoruz, Ramazan Bayramına kadar her şey bitecek.' Ramazan bayramı geçti mayıs sonuna kadar bitecek dendi. Sonra Haziran'da ben tekrar aradım. Datça MUSKİ'den Zeynel Bey ile görüştüm. Dedi ki '10-15 gün içerisinde yapılıp bitecek’, fakat bir kaç gündür aramalarıma cevap veren bir kişi dahi yok. En sonunda MUSKİ Genel Müdürlüğü’nü aradım ve Genel Müdürlüğü’ne durumu anlattım. ' Hala bilgilendirilmiyoruz ve sorunumuza bir çözüm bulunmuyor' diyerek Genel Müdürlüğe dilekçemi telefonda bildirdim” diye konuştu.

Bu haber toplam 1217 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.