Ülkemizin güzel bir ili olan Muğla’nın yakın tarihinden belgesel nitelikli asker anılarını ele alıp kitaplaştırırken, adları unutulmaya yüz tutmuş, kişiler aracılığıyla, imparatorluk topraklarının acılı yıllarına doğru bir yolculuğa çıkmak gereği hasıl oldu. Anı olmuş anlatılanlardan yansıyanlar, okuyanına yitirilmişlik duygusu vermekteydiler.  Yani bunlar özlem ötesi duygular yaşamış insanlardı. Anılarda yaşanmış gerçeğin izlerini sürerken, ülke çapında yaşanmış ayrılıkların hüznünü hissettim. Acının düştüğü yoksul evlerin korkulu beklentilerini, ölünceye kadar cephelere gönderdikleri evlatlarının, birgün dönüp geleceklerinin yitirilmeyen umutlarına tanık oldum. Bu yurt coğrafyasının farklı cephelerinde çarpışan insanlar, kendilerini hayatın akışına bırakmış kişiler değil, yaşadıkları ortamın sürüklediği yiğit insanlardı. Bu sözlerim aracılığıyla Remzi Cesur Bey’in eserim hakkında yazdığı yazıya geçmeden önce şunu da belirteyim:

“Muğla Tarihi’ne Katkı Yapan Savaş Anıları” isimli eserimin basımını 2023 yılı Aralık ayı ortalarında bitirdim. Eserdeki anıları derlemem, yani Muğla’dan savaş yıllarında çeşitli cephelere gitmiş kişilerin, dedelerinin savaş anılarını anlatan ilgili şahısları bulup yazmam iki yılı aşkın bir süremi aldı. Anılarını veren insanların bazıları dedelerinin anılarını önemli görüp, kitabın basımını bekleyip, sonunda ona kavuştular ve kitaptaki anılarla sevinip, gururlandılar. Bu eserime bazı kurumların da duyarlı bakmalarını isterdim, ama bu yaklaşımı göremedim, ancak bu duyarlı yaklaşım Muğla Turgut Reis Lisesi Emekli Coğrafya Öğretmeni Remzi Cesur Bey’den geldi ki, kendisi PKK mücadelesinde şehit düşmüş, Binbaşı Kıvanç Cesur’un babasıdır. Esere kayıtsız kalmamış, eseri okuduktan sonra bana şöyle bir değerlendirme yazısı göndermiştir. Beni duygulandıran bu yazıyı yayımlamayı, duyarlılığı nedeniyle uygun gördüm. 

ÖMER KAMİL YILMAZ’A

ESER HAKKINDA SON SÖZ

 “Eserlerinizin büyük bölümünü okudum, fakat beni en fazla etkileyen” Muğla Tarihi’ne Katkı Yapan Savaş Anıları” isimli eseriniz oldu. 20.yüzyılın başından, Kurtuluş Savaşı’mızın sonuna kadar atalarımızın hiç bilmedikleri, hiç görmedikleri, hiç duymadıkları Çanakkale’den Galiçya’ya, doğunun karlı dağlarından, Yemen çöllerine uzanan vahşi coğrafyalarda iki milyonu aşkın askerimiz can verdi. Yüzbinlercesi geri dönemedi. Senin de belirttiğin gibi yalnız Muğla’dan değil, Anadolu coğrafyasında on binlerce aile, çocuklarının nerede, nasıl ve ne zaman kaybolduklarını bilemeden, göremeden acı ve ıstırap içinde bu dünyadan göç ettiler.

Savaşlar komutanların dehasıyla kazanılır, ancak savaşı kazananlar canını veren” Meçhul Askerler’dir.” Anıt Kabrimize yakın yerde, Ankara’da”Meçhul Asker Anıtı” dikilse iyi olur kanaatindeyim.

Araştırmacı ve araştırmaya katkı yapan kişilerimize gecikmiş olmakla birlikte teşekkür ederken, Muğla’nın savaş anılarını toplayıp gelecek kuşaklara bırakmakla önemli askeri bir iz bırakmış oldunuz. Ülkemizin insanları geçmişte olduğu gibi bugün de bir çiçektir, laledir, sümbüldür, kekiktir, kınalı kuzudur. Anadolu topraklarında yaşamış herkesin bir anısı vardır. Anılar biraz abartılı ve eksik olabilir, ama yalan söylemezler.

Savaş demek asker demektir, komutan demektir. Bu sebeple tarihin en büyük komutanı ve devlet adamı Gazi Mustafa Kemâl Atatürk başta olmak üzere bütün silah arkadaşları ve gazilerimiz önünde sevgi ve saygı ile eğiliyorum. Dilerim diğer illerde de bu tür araştırmalar yapılır, bilinmeyen tarihi değerler ortaya çıkar. Bir büyüğün olarak seni tebrik eder, bundan sonraki yayın hayatınızın gönlünüzce biçimlenmesini diler sevgilerimi sunarım…”                                                                                                                                                       İMZA                                               

Remzi Cesur                    

Emekli Coğrafya Öğretmeni

Şubat-2024/ Muğla                                                                                                                                         İMZA

 REMZİ CESUR

  Emekli Coğrafya Öğretmeni

    Bir şehit babasının eserim hakkında böyle güzel sözlerle beni taltif etmesi, doğrusu beni çok duygulandırdı. Bu yüzden bu vatan için evladını feda etmiş bu değerli dostuma ve meslektaşıma teşekkür eder, ben de kendisinin bundan sonraki hayatında ailesiyle birlikte iyi, mutlu ve sağlıklı yıllar geçirmesini dilerim…