NEVAL ARSLAN

Ticaret Bakanlığı tarafından ilk olarak 5 Haziran 2018'de, ikincisi 14 Ekim 2020'de ve üçüncüsü 16 Nisan 2021'de yayınlandı.

Taşınmaz Ticareti yönetmeliğinin en önemli maddelerinden biri olan Adli ve Arşiv sicil kayıtlarında suçları olan ve suç işlemeye alışkanlık hale getiren kötü niyetli kişilerle, devlet aleyhine karşı suç işlemiş kişilerin ilk çıkan yönetmelikle sektöre giriş yapmalarına izin verilmeyerek, taşınmaz ticareti yönetmeliğine göre yetki belgesini alamıyordu.

“MESLEKTEN İHRAÇ EDİLENLERİN YUVALANDIĞI SEKTÖR HALİNE GELDİ”

Taşınmaz Ticaretinde yeniden yapılan değişiklik ile (FETÖ) üyesi ve diğer terör örgütleri ile bağlantısı olanlar ve farklı suçlardan meslekten ihraç edilenlerin emlak sektörüne girişlerinin önünün açıldığını, sektörün bu kişilerin yuvalandığı bir sektör haline geldiğini dile getiren Emlak Müşavirleri Federasyonu (EMFED) Başkan Vekili aynı zamanda Ticaret ve Sanayici İşadamları Derneği Başkanı Mehmet Sert gazetemize açıklamalarda bulundu.

“ADLİ VE ARŞİV SİCİL KAYITLARI OLANLARA YETKİ BELGESİ VERİLDİ”

5 Haziran 2018'de çıkan Taşınmaz Ticareti Yönetmeliğine göre, geçmişte adli ve arşiv sicil kayıtlarında her hangi bir sabıkası bulunan kişilerin yetki belgesi alamadığını dile getiren Sert, “Bu yönetmelik çıktığı zaman yetki belgesi usülsüz olarak verilen Milas Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı ile Bursa Emlak Odası Başkanının yetki belgeleri yapılan şikâyetler sonucu iptal edildi. Yetki belgesi iptal gerekçesi kaçakçılık ve usulsüzlüklerle vatandaşa yapılan bozuk gıda satışlarıydı. Yetki belgesi alamayacaklarını belirtmemize rağmen bu müdürlük bunlara yetki belgesi verdi. Bu kişileri hukuki olarak şikâyet etmemize rağmen ceza almadılar. Bu konuda daha önce Muğla Ticaret İl Müdürlüğü ile ilgili kişilerce mahkemeye verdim. Yine en son yapılan değişiklik ile hemen alelacele yetki belgesi veren kurumlar aleyhine Danıştay’a dava açtık ve hala yargılama devam ediyor. Devlet bu ve bunlar gibilerin önünü açmak için yönetmelikte değişiklik yaptı. Yetki belgesi iptal edilenler tekrar yetki belgelerine kavuştular. 5 Haziran 2018'de, bu kişiler yetki belgesi alamıyordu. 14 Ekim 2020'de yönetmelikte, 5 yıldan fazla ceza almamış ve memnu haklarının kararlarını almış olacak kişiler diye değişikliğe gidildi.” dedi.

Başkan Vekili Sert şöyle devam etti:

“Şöyle bir durum vardı; FETÖ olayları çıkınca örneğin bir kişi 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde ceza yedi, bu kişinin arşivi duruyor. Bu kişi ikinci bir ceza işledi, 2’inci Asliye Ceza Mahkeme’sinde yargılanıyor. Bu FETÖ adli yapılanmaların da içindeydi, 2’inci Asliye Ceza Mahkeme’si bu kişinin 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde aldığı cezayı göremiyordu. Çünkü, UYAP sisteminden kilitlenmişti. Öte yandan, mahkemeye intikal etmediği için ya da mahkemesi devam ettiği için FETÖ’den ihraç edilen kişilerin adli ve arşiv sicil kayıtlarında her hangi bir şey olmadığı için emlak sektörüne giriyor. Milas ve Muğla ve Türkiye genelinde bununla ilgili birçok örnek var. Muğla Ticaret İl Müdürlüğüne zaten bu konuda bu kişilerin yapmış oldukları ticari işlemlerden dolayı ve yaşanan mağduriyetler sonucu oldukça fazla şikâyetler yapıldı.”

“MAĞDURİYET YAŞATIYORLAR”

Vatandaşı kandırdıklarını söyleyen Sert, Bu gibi kişiler “Adli ve arşiv sicil kayıtları temiz olan birinin üzerine yetki belgesi yapılıyor ama arka planda onlar emlakçılık yaparak, bir de bunlara mağduriyetleri ekliyorlar. İhtiyacı olan saf, köylü insanların arsalarını ya da evlerini almak için önden biraz ödeme yapıyorlar.  Örneğin acil paraya ihtiyacı olan kişiye önden biraz para vererek  mülk sahibi ile sözleşme imzalatıyorlar, mülk sahibi adına kaparo alıyorlar, 10 lira aldıkları vatandaşın yerini 110 liraya satıyorlar.” diye konuştu.

Sert, yönetmelikteki bu maddenin iptal edilmesine yönelik Danıştay’a dava açtıklarını ifade etti.

“KORUYUP KOLLAYANLAR VAR”

Bu gibi kişi ve kurumları meslek kuruluşlarına da yazılı ve sözlü olarak bildirimde bulunarak, gerekli uyarılarda bulunmalarına rağmen bu kişileri kendi mevki ve makamları için oy uğruna koruyup kollayan ve bunlara arka çıkarak, mesleğe ihanet içinde bulunan kişilerin de bulunduğunu belirten Sert, “Hatta bu kişileri bakanın karşısına kadar götürüp itibar kazandırmaya çalışan kişileri de biliyoruz.” dedi.

“TTBS SİSTEMİNE KAYIT YAPTIRILMASI ŞART”

Başkan Vekili Sert, pandemi dolayısıyla rağbet gören Ege Bölgesi’nin doğal yerleşim bölgesi olması ve gayrimenkul sektöründeki kârlılığıyla Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi, diğer terör örgütleri ile bağlantısı olanlar ve farklı suçlardan meslekten ihraç edilenlerin emlak sektörüne giriş yaptıklarına dikkat çekerek, emlakçılığa para kazanma uğruna giren bu insanların mesleğe ve sektöre çok büyük zarar verdiklerini kaydetti.

“MASAK, İSTİHBARAT VE TİCARET İL MÜDÜRLÜKLERİ KOORDİNELİ ÇALIŞMALIDIR”

Bu konuda emlak ofislerinde gerek sözleşmeli işletme, gerekse sigortalı olarak çalışan tüm kişilerin Ticaret Bakanlığının Taşınmaz Ticaret Bilgi Sistemi (TTBS) sistemine kayıt yaptırılması gerekli olduğunu dile getiren Sert, “Kanun olarak yönetmelik gereği bunun zorunlu. Bu anlayışta olan bazı ofisler bunları yapmıyor. Hem bu işi kaçak olarak yapılmasına imkân doğuyor hem de ayakçıların çoğalmasına sebep olunuyor. Bizler, en baştan beri terör örgütlerinden ceza alanlarla, kaçakçılar, tecavüzcüler, dolandırıcılar, yüz kızartıcı suçları işleyenler, devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, milli savunmaya ve devlet sırlarına karşı suçlar ile casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, terörün finansmanı, kaçakçılık, vergi kaçakçılığı, haksız mal edinme, işkence, cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, hayâsızca hareketler, müstehcenlik, fuhuş, kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suçlarından hüküm giyenlerle anılmak istemiyoruz.” şeklinde konuştu.

Muğla’da bu suçlara bulaşmış emlakçılık yapan kişiler olduğunu söyleyen Sert, “Bununla ilgili yaptığım basın açıklamalarımda tüm ülke genelinde bazı haber kuruluşları size yaptığım konuya ilişkin açıklamalarımı kesmiş. Neden bu konuya ilişkin açıklamalarım kesiliyor? Yetkililer bunu neden görmezden geliyor? Denetlemeler neden yapılmıyor?” dedi.