Ömer Kâmil Yılmaz

Ömer Kâmil Yılmaz

MUĞLA TURGUT REİS LİSESİ’NİN TARİHİ VE BU LİSEDE GÖREV YAPMIŞ-ŞAİR VE YAZAR ÖĞRETMENLER-V-

A+A-

Halit Fahri Ozansoy, Muğla’da çok az kalmasına rağmen, bu ilde çalıştığının izlerini, anı yazılarında ve bazı şiirlerinde görebiliyoruz. Ondan bize kalmış Muğla’dan bahseden şiirinde:

ANADOLU AKŞAMI

Sevgilim ne kadar hüzünlü bilsen,

 Bu ölgün akşamın ölgün bestesi…

 Uzak tepelerden dağlardan esen,

Aşina olduğum rüzgarın sesi…

Gölgeler içinde ağaçlar yorgun,

Her tarafta yetim tevekkül var.

Sanki fısıldıyor Anadolu’nun

Uyuyan ruhuna inleyen rüzgar.

Sürüler iniyor karşı bayırdan

Günün son ışığı vurmuş dereye,

Bir Muğla türküsü yükseldi kırdan,

“Ayşem aygın baygın,Ayşem nereye?”

Bulutlara Yakın-1920

Derken şiire, Muğla’dan bazı esintileri taşımıştır. Şairin notlarını okuduğumuzda görüyoruz ki, yörede bazı araştırmalar yapmış, ama ya bunları istediği noktaya getirememiş, ya da bir yıl kaldığı için köklü bir çalışma yapmaya zamanı yetmemiştir.

  “ADİLE KIZ KÖŞK DEREDEN

        SÖYLE BANA YOL NEREDEN”

Diye başlayan melodisi ve büyük bölümü unutulmuş olan Muğla türküsünün bu iki dizesini de, bize bırakan, geçmişin esintilerini duyuran yine bu şair olmuştur.

Muğla Turgut Reis Lisesi’nde 1988-2000 yılları arasında öğretmendim. Pansiyonunda öğrenciler kalır, öğretmenler nezaretinde etütler yapılırdı. Daha öncesinde, yani 1960- 1970’li yıllarda vilayetin dışında, ilçelerde lise olmadığı için, ilin, ilçelerinden, ortaokulu bitirmiş öğrenciler, Muğla Turgut Reis Lisesi’ne okumaya gelirlerdi. O yıllar sınıfta kalma ve belge alma vardı. Okullar disiplinliydi, bitirme sınavlarına bütün derslerden girilirdi, Onun için Turgut Reis Lisesi’nden mezun olmak zordu. O yılları merak edip, yani 1960 ve sonrası dönemde bu okulda çalışmış öğretmenler arasında yazar ve şairler var mı diye araştırmaya başladım. Bu aradığım üçüncü sorunun cevabıydı. 1960’lı yıllara gittiğimizde, Turgut Reis Lisesi’de çalışan bir Edebiyat Öğretmeni dikkatimizi çekiyor. Bu öğretmen Nevzat Nami Aygüven’dir. Kars’tan atanıp gelmiştir Turgut Reis Lisesi’ne.  İstanbullu olan Nami Bey’in bazı öğrencileriyle karşılaştım. Bunların birçoğu çeşitli görevlerde bulunup, emekli olmuş kişilerdi. Nami Bey’in adını verip, onu araştırmamı söylediler.  Ben de bu büyüğüm için çalışma yaptım, ama pek bilgi elde edemedim.  Sadece hakkında yazılıp kalmış dergilerdeki şiirleri ile öğrencilerinin verdiği bilgi kadarını elde edebildim. Nami Bey pazar günleri bugünkü ordu evi olan bina, o zaman Halk Evi imiş, öğrencilerini oraya davet eder, halktan gelenler olursa, onları da salona alır edebiyat ve sanat çalışmaları konusunda bilgiler verirmiş.

     Nami Bey’in Turgut Reis Lisesi’den öğrencisi olan Emekli Coğrafya Öğretmeni Remzi Cesur Bey, öğretmeni hakkında şu anısını bizimle paylaşmıştır.

“1960 yılın başında Fethiye Ortaokulu’nu bitirdikten sonra, Muğla Turgut Reis Lisesi’ne okumaya gelen Remzi Bey’in, lise birinci sınıfta Edebiyat Öğretmeni Nevzat Nami Aygüven’dir.  Remzi Bey’in verdiği bilgiye göre Nami Bey, orta boylu ve oldukça duygusal biridir. Güzel şiir okur, yazım kurallarına çok dikkat eder, öğrencilerinden güzel ve düzenli yazı yazmalarını ister, ayrıca kompozisyonun yazmada gerekli olan önemli bilgileri verir. Öğrencilerine Varlık Yayınları’ndan çıkan 100 Temel Eser basımı kitaplarla, MEB yayınladığı klasikleri okumalarını tavsiyeettiği gibi eserlerin isimlerinin yer aldığı kalabalık bir listesini de onlara verir, böylece öğrencilerini okumaya sevk eder. Bir gün kompozisyondan yazılı yapar ve “Yüksek tepelerde hem yılana hem de kartala rastlanır, biri sürünerek, diğeri uçarak zirveye varır.” sözünü kompozisyon kurallarına göre yazmalarını ister. Remzi Bey bu yazılıdan üç alır. Hocasına:

      -Yazılım iyi geçmişti, notum çok düşüp geldi, Deyince, Nami Bey:

 -Konuyu tam anlayamamış, tersi açıklamalarda bulunmuşsun, biraz da imla hatalarından notunu kırdım cevabını vermiştir. Ardında da öğrencilere: Cümleleriniz çok düşük, kelime hatalarınız çok, bunun için çok okumanız ve çok yazmanız gerekiyor diye de tavsiye de bulunur.  Remzi Bey bu açıklamayla yazılıdan neden düşük not aldığını anlamıştır. Bana bu anısını anlatmasının ardından kendisi, öğretmenini çok sevdiğini de eklemiştir.”

Muğla Kurtuluş Savaşı yıllarından itibaren gazeteler çıkarmış bir ildir. Bu ilk gazetelerde İtalyan işgali ve sonrası yıllardaki gelişmelere ait haberler mevcuttur. Muğla’da Devrim Matbaası’nda basılan “Ferayi Dergisi’nin sayılarını takip ettiğimizde, dönemin Muğla Valisi Şerif Tüten’in yazısı yanında, Nevzat Nami Aygüven’in de şiirlerine rastlamaktayız. Şiirlerinin bazılarının isimleri şunlardır.” Ölemem ki- Yahu- Aşk Türküsü” dür. Nami Bey’in” Yeşilin Gözyaşları”- “Yirevata”-Dargınlık Esmesin” isimli yayımlanmış üç şiir kitabı vardır. Nami Bey, 6-12 1961 tarihinde yayımladığı” Yirevata”adlı şiir kitabına aldığı Sıcak Bakışlı Muğla” başlıklı şiirinde Muğla’ya karşı duyduğu sevgiyi dile getirmiştir.

Sokakları dar

Muğla’nın

İnsanları yar

Muğla’nın

Uzak dağlarında kar

Muğla’nın

Duvarları aktır

Muğla’nın

Bakışı sıcaktır

Muğla’nın

Göğü berraktır

Muğla’nın

Dostum hey!

Yolun düşerse kal biraz

Ayrılamayacaksın

Verdiği  mutluluktur

Muğla’nın.

Çağrı Yayınları- 1961/ İstanbul

Önceki ve Sonraki Yazılar