“Yüz yüze eğitim için gerekli tedbirler alınmıyor”

“Yüz yüze eğitim için gerekli tedbirler alınmıyor”

Neval ArslanPandemi krizinin, adeta eğitim krizine dönüştüğünü belirten Başkan Savran Dünya genelinde 1, 5 milyar öğrenci, 63 milyon eğitim emekçisi; Türkiye' de ise nüfusun üçte biri, yükseköğretim kurumlarında 8, 5 milyon, MEB' e bağlı eğitim kurumlarında 18 milyonu aşkın öğrenci; eğitim ve bilim emekçileri ile birlikte 30 milyona yakın bir kesimin salgından etkilendiğini kaydetti.Okulların açılması için açıklanan tarihe sayılı günler...

A+A-

Neval Arslan

Pandemi krizinin, adeta eğitim krizine dönüştüğünü belirten Başkan Savran Dünya genelinde 1, 5 milyar öğrenci, 63 milyon eğitim emekçisi; Türkiye' de ise nüfusun üçte biri, yükseköğretim kurumlarında 8, 5 milyon, MEB' e bağlı eğitim kurumlarında 18 milyonu aşkın öğrenci; eğitim ve bilim emekçileri ile birlikte 30 milyona yakın bir kesimin salgından etkilendiğini kaydetti.

Okulların açılması için açıklanan tarihe sayılı günler kalmasına rağmen hala yüz yüze eğitim için gerekli tedbirler alınmadığına dikkat çeken Savran, gazetemize değerlendirmede bulundu.

“Eğitimde, algın sürecinde yaşanılanlarla ilgili tartışma ise dünya genelinde siyaseten yapılan tercihlerle ilgili. Sermayenin ve siyasal iktidarların çıkarlarını ve devamını savunanlarla; çocuğun üstün yararını, eğitimin temel bir hak olduğunu, alınıp satılamayacağını, eğitim emekçilerinin haklarını savunanlar arasında yaşanılan politik bir tartışma. Kamusal bir hizmet olan eğitimin temel ilkeleri nitelikli, eşit, ücretsiz, düzenli, sürekli ve kapsayıcı olmasını gerektirir. Irk, dil, din, cinsiyet, sosyoekonomik yapının öğrencinin eğitimini etkilememesi tek bir öğrencinin dahi mağdur edilmemesi anlamına gelir. Nitelikli kamusal eğitim ise ancak eğitim ve bilim emekçilerinin haklarının güçlendirilmesi ile mümkünken eğitim alanında alınan kararlarda öğrencilerin, eğitim emekçilerinin gereksinimleri değil, sermayenin, siyasi iktidarın çıkarları, ihtiyaçları temel alındı.”

“ÇOCUKLAR SALGINDA YAŞAMLARI PAHASINA ÇALIŞMAK DURUMUNDA BIRAKILDI”

Salgında, Milyonlarca öğrencinin uzaktan eğitime erişim ihtiyaçlarının karşılanmadığını, kamu kaynaklarının ve bütçenin öğrencilerin gereksinimleri için kullanılmadığını dile getiren Savran, “Yüz yüze eğitim için gerekli ve yeterli önlemler alınmadı, yüz yüze eğitimin gerçekleştirildiği süreçte yüzlerce öğrenci salgından etkilendi. Salgında işletmelerin ihtiyaç bildirmesi halinde öğrencilerin ve çırakların salgında çalışmaya devam edebileceğini açıkladı. Meslek lisesi öğrencileri maske, dezenfektan, temizlik malzemesi vb. üretimi için 18 yaş altı sokağa çıkma yasağına ve sağlık riskine rağmen okullara çağrıldı. Çocuklar da salgında yaşamları pahasına çalışmak durumunda bırakıldı.” şeklinde konuştu.

“EĞİTİMDE EŞİTSİZLİK ARTTI”

Salgın sürecinde, özel öğretim kurumları sahiplerinin talebi doğrultusunda velilerin yatırdıkları ücretleri talep edemeyeceklerinin açıklandığına değinen Savran, “31 Mart 2020 tarihinden 15 Haziran' a kadar özel okullardan kamu okullarına geçiş, öğrenci nakilleri durduruldu. Bu karar 18 Kasım 2020' de MEB tarafından tekrar açıklandı. MEB, isteyen özel okulların 15 Ağustos tarihinden itibaren telafi eğitimi yapabileceklerini açıkladı. Özel okul sahiplerinin ihtiyaçları doğrultusunda alınan kararlar eğitimde eşitsizliği daha da arttırdı.” dedi.

“UCUZ İŞ GÜCÜ HALİNE GETİRECEK BİR UYGULAMA”

Başkan Savran şöyle devam etti: “Çocuk işçiliğini durdurma sorumluluğu olan MEB, mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştırılan çocukları tarlalarda ziyaret etti, sosyal medyada bu ziyaret; ‘Hafta sonu tatilini ailelerinin yanında geçiren çocuklar’ ifadesi ile paylaşıldı.Fabrikaların, otellerin içeresine meslek liseleri açılacağı açıklandı. Meslek lisesi öğrencilerini bir kez daha sermayenin ucuz iş gücü haline getirecek bir uygulama müjde olarak duyuruldu. Köy okullarının açık kalabilmesi için gerekli olan öğrenci sayısı arttırılarak köy okullarının kapatılmaya devam edilebilmesinin önü açıldı. Öğrencilerin internete erişim ve gerekli cihazı olmamasından kaynaklı uzaktan eğitime ulaşabilmesi için gerekli önlemleri almayan YÖK kayıt dondurmayı bir hak olarak tarif ederek eğitimde yaşanılan eşitsizliğin, yoksulluğun üzerini örten bir uygulamaya daha imza attı.”

“EĞİTİM EMEKÇİLERİ AÇISINDAN DA SORUNLAR KATLANARAK DEVAM ETTİ”

Güvencesiz, açlık sınırının, asgari ücretin dahi altında çalıştırılan ücretli öğretmenlerin, usta öğreticilerin "telafi eğitiminde" görevlendirilmeleri şartıyla ücretlerinin ödeneceği açıklanarak ve eğitim emekçileri borçlandırılarak, taahhütname imzalatıldığını belirten Savran, “Aynı tarihlerde ise sermaye için ekonomik destek paketi açıklandı. Tüm eğitim emekçilerinin haklarından sorumlu olan MEB yayınladığı yazı ile özel öğretim kurumlarında çalışan eğitim emekçilerinin durumlarını özel okul sahiplerinin kararına, insafına bıraktı. Özel öğretim kurumları ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan eğitim emekçileri salgında özel okul sahipleri tarafından okullara gelmeye, ücretsiz izne çıkmaya zorlandı veya ücretlerinde kesintiler geçekleştirildi. Salgında meslek liselerindeki öğretmenler maske, siperlik, dezenfektan, temizlik malzemesi, tek kullanımlık çatal, bıçak vb. üretimi için okullara çağrıldı. Mersin' de lisede gerçekleşen patlama sonrası Ramazan Şahin arkadaşımızı kaybettik. İçişleri Bakanlığı tarafından kurulması istenen Vefa Gruplarında eğitim emekçileri mesleki formasyonlarına uygun olmayan, sağlık riskine neden olabilecek, istekleri dışında işlerde görevlendirildi. Bu gruplarda çalışırken yaşamını kaybeden arkadaşlarımız oldu.” diye konuştu.

“KİŞİYE ÖZEL KADRO”

Üniversitelerde kişiye özel kadro ilanları yayınlandığına dikkat çeken Savran,  “Kişilere siyasal, sendikal veya kişisel yakınlıklarına göre üniversitelerde kadro verildi. Kamu üniversitelerinin sosyal tesislerinde çalışan işçilere salgında kısa dönem çalışma ödeneğinden ödeme yapılmadı. Yönetmelikte yapılan değişiklikle öğretmenlere tatillerde de görev verilmesinin, esnek çalışmanın önü açıldı. Uzaktan eğitim; cumartesi de dahil sabah saatlerinden akşama saatlerine kadar sürdürülerek esnek çalışmanın ve mobbingin yaygınlaştırılmasının temel aracı haline getirildi. Öğretmenlerin ek ders ücretlerinde kesintiye gidildi. Uzaktan eğitim- acil uzaktan öğretim MEB’ e bağlı okullarda da yükseköğretimde esnek, güvencesiz çalışma koşullarının hayata geçirildiği bir süreç oldu.” ifadelerine yer verdi.

Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran, salgında gerekli tedbirlerin alınmaması sonucunda en az 135 eğitim ve bilim emekçisinin salgın döneminde hayatını kaybettiğini kaydetti.

“AŞILAMA İÇİN NEDEN KAMPANYA DÜZENLENMİYOR”

Her geçen gün artan vaka sayıları dolayısıyla kaygılarının arttığına dikkat çeken Savran, “Özel okul sahiplerine, dini yapılara ayrılan kaynaklar, bütçe neden yüz yüze eğitim için kullanılmıyor? Özel okulların, dini yapılara ait yurtların, kurumların talebi, ihtiyacı doğrultusunda ve 8. ve 12. sınıflarda eleyen, yarıştıran, eğitimin piyasalaştırılmasının temel aracı olan sınav merkezli eğitim sistemi için alınan kararlar neden yüz yüze eğitim için gerekli önlemler alınarak yaşama geçirilmiyor? MEB’ in verilerine göre en az 170 bin öğretmen ihtiyacı varken, son on dokuz yılda 17 bini aşkın köy okulu kapatılmış, seyreltilmiş ve aşamalı eğitimle birlikte öğretmen ihtiyacı ciddi boyutta artmışken ve bütçede 1-1,5 oranında bir artış dahi 170 bin öğretmen ataması için yeterli iken neden yeterli öğretmen ataması yapılmıyor? Aşılama hızının artırılması için neden kampanya, bilgilendirme çalışmaları yürütülmüyor? Almanya’ da yalnızca okullarda yeni havalandırma sistemleri için 200 milyon Euro kaynak ayrıldı. Okul binaları, derslikler ve tüm ortak kullanım alanları neden salgına hazır hale getirilmiyor? Telafi eğitimi için öğrenci başına Hollanda’ da 2500 pound, ABD’ de 1600 pound, İngiltere’ de 50 pound ayrıldı. Yüz yüze eğitimin 6 Eylül’ de başlatılması durumunda eşitsizliği en derin boyutuyla yaşayan, eğitimden kopuş süreci hızlanan başta yoksul ailelerin çocukları ve dezavantajlı tüm kesimler ve gereksinim duyan tüm öğrencilerimiz için telafi eğitimine neden gerekli bütçe ayrılmıyor? Eğitimde, eğitim kurumlarında, okul okul yaşanılan sorunların, gereksinimlerin gerçek bilgisine sahip salgında son derece zor koşullarda emek veren eğitim emekçileridir. Eğitimde alınan kararlar neden bize rağmen alınıyor?” dedi.

“Birimiz güvende değilsek hiçbirimiz güvende değiliz ve yüz yüze eğitimin sürdürülebilir olması gerekli önlemlerin alınması durumunda yüz yüze eğitim mümkün.” diyen Başkan Savran, MEB; 6 Eylül’ de okulların tüm kademelerde tam zamanlı olarak açılacağını açıkladı. Ancak MEB’ in açıkladığı veriler üzerinden dahi en az 170 bin öğretmen ihtiyacı var. Kalabalık okullar, sınıflar ciddi bir sorun. Salgın tüm ülkede devam ediyor. Yeterli öğretmen atamasının yapılmadığı, ek dersliğin sağlanmadığı ve gerekli önlemlerin alınmadığı koşullarda geçmiş dönemde olduğu gibi yüz yüze eğitime ara verilme olasılığından, eğitim emekçilerinin, öğrencilerimizin ve tüm toplumun sağlık riskinden dolayı kaygılarımız artıyor.” diye konuştu.

“EK ÖĞRETMEN ATAMASI VE EK DERSLİK SAĞLANMALI”

Başkan Savran konuşmasına şöyle devam etti:

“Milli Eğitim Bakanı sürekli olarak yüz yüze eğitim için hazır olduklarını ifade ediyor ancak kalabalık sınıflarda bunun nasıl olacağını açıklamıyor. Sağlık Bakanı delta varyantından korunmak için fiziksel mesafenin 1,5 metre değil, 2 metre olması gerektiğini söylüyor. Bu durumda öğrencilerin ve öğretmenlerin tam zamanlı yüz yüze eğitimde fiziksel mesafeyi koruması imkansız hale geliyor. Milli Eğitim Bakanı’nın cümle aralarında ise çözüm olarak ikili eğitim bulunuyor. İkili eğitimin sıkıntılarını biliyoruz ve ikili eğitimi çözüm olarak kabul etmiyoruz. Çözüm ikili eğitim değil, ek öğretmen ataması ve ek derslik sağlanmasıdır. Yüz yüze eğitimin başlamasına 15 gün kalmasına rağmen geride bıraktığımız 1,5 yılda çocuklarımızın yaşadığı öğrenme kayıplarının nasıl karşılanacağı açıklanmamaktadır. MEB’ in yüz yüze eğitimle ilgili yayınladığı yazılarda bu konuda tek cümle dahi yer almamaktadır. Dünya genelinde tüm ülkelerin, parlamentoların en temel tartışma başlığı öğrenme kayıplarıdır. Özel okullar 23 Ağustos Pazartesi günü telafi eğitimine başlıyor. Telafi için yeterli bütçenin sağlanmadığı, gerekli hazırlıkların yapılmadığı koşullarda kamu okullarında okuyan öğrencilerimizin yaşadığı mağduriyet ve eşitsizlik daha da artacaktır. Acilen telafi eğitimi için yeterli bütçe ayrılmalı, telafi eğitimi bilimsel ve gerçekçi olarak MEB tarafından planlanmalıdır. MEB 6 Eylül’ de tüm yurtta tüm kademelerde tam zamanlı olarak yüz yüze eğitime geçileceğini açıklıyor ama memleketimizin dört bir tarafında  ve ilimizde yaşanan sel ve yangın felaketlerinin olduğu yerlerde hangi önlemlerin alındığı noktasında gerçekçi bir açıklama yapmıyor. Doğal afetlerin yaşandığı her yerde ve ilimizde 6 Eylül’ de okulların hazır olmasına ilişkin hangi önlemler alındı, hangi hazırlıklar yapıldı, ne kadar bütçe ayrıldı, Muğla’ da yangında mağduriyet yaşayan eğitim emekçilerine, öğrencilerimize, velilere yönelik hangi destekler sağlandı, öğrencilerimize psikolojik destek sağlanması için hangi çalışmalar yürütülüyor; bir an önce paylaşılmalıdır.”

“GEREKLİ FİZİKSEL KOŞULLAR SAĞLANMALI”

En kısa zamanda aşılamanın yaygınlaştırılması gerektiğini belirten Başkan Savran, “Yüz yüze eğitim ve telafi eğitimi için acilen ek bütçe ayrılmalıdır. Ataması yapılmayan öğretmenler sorunu hem öğretmenler hem de öğrencilerimizin eğitim hakkı açısından bir sosyal soruna dönüşmüş durumda. Yeterli öğretmen ataması yapılmalıdır. Yeterli ek personel ataması yapılmalıdır. Yeterli ek derslik sağlanmalıdır. Tüm eğitim kurumlarında gerekli fiziksel koşullar sağlanmalıdır. Okulların çevrimiçi platformlarında yapılan hazırlıklar, alınan önlemler düzenli bir şekilde paylaşılmalıdır. Eğitim alanında süreç alanın özneleri ile eğitim sendikaları, veli örgütleri, bilim insanları ile birlikte yürütülmelidir. Eğitim emekçilerinin özlük, ekonomik, sosyal hakları güçlendirilmeli, insanca yaşam koşulları sağlanmalıdır. Nitelikli, kamusal eğitim ancak eğitim emekçilerinin haklarının güçlendirilmesi ile mümkündür.” şeklinde konuştu.

Bu haber toplam 304 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.