İbadet, Namaz, Sorumluluk.

            Kelime-i şehadetten sonra müslümanın hayatını en fazla dolduran onun hayatına anlam katan, baştan sona tüm şart ve rükünleriyle insanı eviren, çeviren, insanlığını ve mü’minliğini gerçekleştiren bir ibadettir namaz.

            Eda ediliş ve rükünleri itibari ile her ne kadar farklı olsa da namaz, insanlıkla beraber başlar. Anlaşıldığı kadarı ile kişi en yüce varlık ile ilişkisini namaz ile kurmakta ve korumaktadır.

            Türkçemize Farsça’ dan geçen bu kelime Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerde “ Salat ” olarak geçmektedir.

            Farsça’ da tazim için eğilmek, kulluk, ibadet anlamına gelen namaz; sözlükte “dua etmek, ibadet etmek, bağışlanma dilemek, yalvarmak’’manalarına gelen salat kelimesinin karşılığı olarak dilimize geçmiştir.” (1)

            Terim anlamı ise; Tekbirle başlayıp selamla son bulan belirli hareket ve sözlerden oluşan bedeni ibadeti ifade eder.” (2)

            Hz. Adem (as)’ dan , Hz. Muhammed (SAV) ‘e kadar tüm ilahi dinlerde namaz, ibadetinin var olduğunu Kur’an-ı Kerimden anlıyoruz. örnek olarak Lokman ” (3) (as)’ın oğluna tavsiyelerinde geçen namaz, yine Hz. İsa (4) (as) ‘ın doğumu ile birlikte mucizevi konuşmalarında da gündemde olan bir ibadettir .Yine Hz. İbrahim 5 (as) soyunu namaz kılması için dua eder.

            Namazın başlamasından sonuna kadar yerine getirilen şekil şartları dahil ( kıyam, kıraat, rüku, secde ….) okunan dua ve tespihler gerçekten kişiyi o kadar yükseltir ki o mümin Rahman’ın has kulları (6) arasına girer onurlu, vakarlı, aynı zaman da tüm hayasızlık ve fuhşiyattan uzak kalarak ailesine, toplumuna faydalı hale gelir. Zamanını iyi planlama alışkanlığı kazanarak dünyasını da mamur eder. Allah Rasülü’nden, din ulularından öğrendiği üzere sevincinde de, hüznünde de namazla sükun bulur.

            En büyük zikir (7) anlamına gelen namazı bir borç olmaktan, kişiye yük olmaktan kurtarıp, kişiye şah damarından (8) yakın olanla muhabbet seviyesine çıkarılabilen namaz, kişiyi de toplumu da ibadetlerin hedeflediği ahlaki olgunluğa eriştirecek ve mutlak mutluluğa vesile olacaktır.

            Hz. Peygamberimizin namaza ayrıca değer verdiğini ümmetine de tavsiye ettiğini göz nuru, kalp şuuru, dinin direği gibi son derece dikkat çekici övgülerde bulunduğunu hadislerden öğreniyoruz..

            Kur’an-ı  Kerimin “ Mü’minler kesin olarak kurtuluşa ermişlerdir. Ki onlar namazlarında derin bir saygı hali yaşarlar. ” (9) buyurduğu namaz konusunda peygamber efendimiz şöyle buyurur. “ Dinin başı İslam (Kelime-i şehadet getirerek Allah’ a teslim olmak ) , direği ise namazdır.” (10)

SONUÇ

Müslümanın Allah ile bağını güçlendiren, namazın her çeşidi, kişiye zamanı verimli kullanma alışkanlığı kazandıracağından düzenli bir iş hayatına vesile olacağı da açıktır. Emre itaatin ötesinde, Allah’ın rızasına vesile olacak olan namazı ikame etmek hem dünyada huzuru sağlayacak hem de ahirette bizim cennetimiz olacaktır.

^KAYNAKÇA

^1-

^2-

^3-Lokman-17

^{4-Meryem 31}

^{5-İbrahim 40}

^{6-Furkan 77}

^{7-Ankebut 45}

^{8-Kaf 16}

^{9-Tirmizî, Îmân, 8;}