Merhaba sevgili okurlarım;

  Bugün birlikte geçirdiğimiz bayram hakkında konuşacağız. Ben ailem ile birlikte bayram tatilimizde memleketimiz Trabzon’ a gittik. Uzun zamandır görmediğim aile büyüklerimi ve kuzenlerimi bu tatilde görme şansım oldu. O kadar mutlu olduk ki pandemiyi unuttuk. Ben de unutmak istedim. Herkesle sarıldık, hasret giderdik.

   Babam bana hep eski bayram zamanlarından bahsederdi. Ben de merakla dinler, sorular sorardım. Bu bayram kendi gözlerimle gördüm babamın neler yaptıklarını . Dedem ; babamı ve amcamı yanına alarak sabah erkenden bayram namazına gittiler. Annem de beni ve kardeşimi yeni kıyafetler giydirerek hazırladı. Evde herkeste bir heyecan ve telaş vardı. Babamı ve dedemleri beklemeye başladık. Bir süre sonra zil çaldı. Heyecanla kapıyı açtık. Babamlar gelmişti. Hep birlikte babaannemin evinde salonda büyüklerimizin ellerini öptük ve bayramlaştık. Büyüklerimiz biz çocuklara bayram harçlıkları verdiler. Çok mutlu olduk. Bayramlaşma tabi ki burada bitmemişti. Anneannemin evine de gittik. Orada da bayramlaşma ve harçlık faslı devam etti.

Bayramın neredeyse ilk üç günü akrabalarla bayramlaşarak geçti. Ben hiç şikayetçi değildim. Çünkü; çok para biriktirdim.

…. Tatilimizin geri kalan kısmında ailecek gezme planları yaptık. Annem, babam beni ve kardeşimi ilk önce Atatürk Köşk’üne götürdüler. O kadar güzeldi ki …. Oradaki her bir eşyanın Atamız tarafından kullanıldığını düşündükçe etkilenmemek elde değil. Atamızın bakıp, ülkemiz için önemli  kararlar aldığı kocaman bir Türkiye Haritası vardı. Muhteşemdi. Eğer ; yolunuz Trabzon’a düşerse muhakkak Atatürk Köşk’üne gitmelisiniz.

…  Daha sonra Trabzon Ayasofya Cami’yi gezdik. Bir zamanlar müze olarak kullanılırken ; şimdi ise cami olarak kullanılıyor ve ziyaretçilerini de ağırlıyor. Çok etkileyici mimari yapıya sahip. Şekilli taşlar ve resimli duvarlar çok dikkatimi çekti. Bol bol fotoğraf çekip gezdik.

… Memleketimin yaylalarının muhakkak gezilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben ailemle birkaç tanesini gezdim. Hem havası ile hem doğal yapısı ile şahane yerler gördüm. Yaylalarda oksijen bol olduğu için burnumun yandığı bile oldu. Hatta sis bulutlarının arasında yürüdük. Sisler saçlarımızı ıslattı. Ben hiç şikayetçi olmadım. Çünkü; o kadar güzel vakit geçirdim ki ailem ile birlikte her anın tadını çıkardım.

…En son gittiğimiz yer ise; Artvin Karagöl. O kadar uzak bir yere gittik ki yolda çok sıkıldım. Göle ulaştığımız zaman beni neler bekliyor hiç bilmiyordum. Gölün etrafını tamamen yürümeye başladık. Yürürken yağmur başladı. Yağmurluklarımızı giyip yola devam ettik. Etraftaki herkes ağaçların altına saklanırken ben , kardeşim ve  babam ayakkabılarımızı çıkarıp dizlerimize kadar göle girdik. Hem ıslanıp hem de eğlendik. Yolu bitirdiğimizde içimden “iyi ki geldik” dedim.

        Benim bayram tatilim tam olarak böyle geçti. O kadar mutlu oldum ki…  Babamın bana çocukken anlattıklarını şimdi benim onunla birlikte yaşamış olmam çok huzur verici. Hep büyükler derler yaa.. Nerede o eski bayramlar diye? ?? Aslında tam olarak içimizde bir yerlerde. Babam ve annem bana eski bayram zamanlarını anlatıp hem de yaşatmaya çalışıyorlar. Ben de yaşadıklarımı ve gördüklerimi büyüdükçe hatırlayacağım. O zaman eski bayramlar biz çocuklarla birlikte geleceğe doğru gidecektir.

      Evet sevgili okurlarım. Bu yazımın sonuna gelmiş bulunuyorum. Ben bu bayram çok mutlu oldum. Bütün bayramlarımız böyle olsun inşallah.

        Hoşça kalın. Sevgi ile kalın.