“Dezenformasyonla Mücadele Yasası”, halk dilinde sansür yasası, yüce mecliste yaşanan tartışmalarla kabul edilerek gündeme oturtuldu.

Şimdi imza ve ardından resmi gazetede yayımlanması bekleniyor.

O da çok beklemez.

Belki farkında değiliz ama herkesi sıkıntılı günler bekliyor.

Kim bu herkes diye sorarsanız, başta gazeteciler, köşe yazarları, çizerler, televizyonlarda açık oturumlara katılanlar, sokaktaki yurttaşlar, sosyal medyayı kullananlar, yani herkesi ama herkesi bu sansür yasası sarıp sarmalayacak. 

Dili döndüğünce  gerçeklerigündeme getiren köşe yazarları, bundan böyle

’ŞIRIL ŞIRIL’’ akan dereleri, cıvıl cıvıl öten kuşları mı yazacak?

Mehtabı, dolunayın denize yansıttığı yakamozu mu yazacak?

Baharı, kışı, yazı, güzü yazıp, etliye sütlüye dokunmayan sözcüklere mi sığınacak?

Fincancı katırlarını ürkütmemek için takla üstüne takla mı atacak?

Yurttaş, sosyal medyada gördüğü bir paylaşımı beğenemeyecek mi?

Paylaşamayacak mı?

Yazmayı kısıtlamanın, sosyal medyayı düzenlemenin başka bir yolu, yöntemi yokmuş gibi, bu yasaya uymayanlara bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilmesini nasıl tarif edeceğiz?

Yani şimdi yazı yazmaktan, sosyal medyada yayınlanan bir görüşü beğenmekten ve paylaşmaktan hapiste mi yatılacak?

Sanki her şey kolaymış gibi daha zor günlere doğru koşar adım ilerleyebilecek miyiz?

Yalana, talana, rüşvete, yolsuzluğa, ahlaksızlığa göz mü yumulacak?

Evet, bu yeni yasa, “bundan böyle öyle olacak” demiyor mu?

Yüce mecliste sansür yasası kabul edildikten sonra bir de hatıra fotoğrafı çekildi ki yasanın ve yasağın üstüne tüy dikti.

Ve bu hatıra fotoğrafını tarih baba kaydetti. 

Bu herkesi ilgilendiren yasa geçerlilik tarihi itibarı ile imzalanıp resmi gazetede yayımlandıktan sonra enflasyon düşer mi?

İşsizlik çözülür mü?

Paramız değer kazanır mı?

Necip halkım huzura kavuşur mu?

Benimki de soru işte.

Allah herkesin yardımcısı olsun, herkes layığını bulsun.

Bari önce şu seçimler yapılsaydı da böyle bir sansür yasası öyle çıksaydı.

Çıkar mıydı?

Valla onu da bilemiyorum…

X

Amasra’da yaşanan faciada yaşamını yitiren maden işçilerini üzüntü ve saygıyla anıyorum. Dilerim ve umarım artık bir ders alınır, böyle acılar bir daha yaşanmaz...

Sorumlular hemen bulunur ve gereken ceza verilir.